Yıkılmak / Yok Olmak
Yarım bir denizdi o
diğer yanı yanında olan,
birleşince aceleyle
bir okyanustu yaratılan.
.
Sevdayı okşayan dalgalarda
sevgi içinde yüzerlerdi
mutlu, şen yunus balıkları,
büyürdü sularında
hasret özlü, mercan adaları.
.
Ya rengini gözlerinden almış
kahverengi yosunlar?
Ya doğanın kutsal bestelerle
bedenlerde fısıltıları?
Öylesi bir doyumsuzluktu ki
bilemediler, gün loşluğuyla
gece karasının eşiklerinde
onları gözleyen, imrenen
zirvelerdeki kem gözleri.
.
Ufuklarda tüterken sevda yanığı
dumanlarla kahve buğusu gözler,
üzerlerine yağdı bulutlarla raks eden
hırçın rüzgarlar.
.
Eskimeden eskiden kalmış
sevda çatlaklarına saklanırlarken,
kıskançlık közlerinde buharlaştı
yaşanacak yarınlar.
.
Eksilmiş ruhların sınırlarını
zorluyordu yorgun bedenlerde
çılgın sevgi dalgaları.
Boşa akan pınarlarda ağlıyordu
sular, yalanla uyutulurken
mahrem duygular.
Kurumuş, yıkıntı bir dünyada
can çekişen, karaya vurmuş
umutlardı korkular.
.
Silinmeyen izler
nefret yosunları,
inat çamurları...
.
Ya her gün az, biraz yıkılacaklar
ya da bir gün, birden yok olacaklar...
.
27 Ocak 2007
Nesrin Göçmen