Dün gece benimleydin...sen bilmezsin...ama belki
yüreğin hissetmiştir...tenin ürpermiştir...
sen bilmezsin, yatağımdaki adamın yanından gizlice
sana kaçtığımı...bir dağ evinde buluştuğumuzu
yalınayak, sırılsıklam, çırılçıplak...ellerini
ellerime koyarak kendime dokunduğumu... dokunduğun
yerlerde senden yanık izleri olduğunu bilmediğin
gibi..ıssız karanlığın içinde iki dudağın nefesiydi
tek yankılanan...halbuki biz üç kişiydik... sen, ben
ve şeytan....
"neden vazgeçemiyorum senden?" demiştin, "ne buluyorum
sende, bu kadar tanıdık, bu kadar benden, bu kadar
tadı aynı kalan?"
"Ruhundan bir damla taşıyorum", demiştim, "beni sana
bağlayan"...
Ne güzel, seni bu kadar hissetmek yine, yeniden ve
hala...
tarçın kokmuyorum artık....belki biraz yağmur, biraz
şiir, biraz masal...
neler yaptığımı sorma...
beni gurbette bir gezgin farzet...bir
kaşif...mektupları hep geç kalan...
zaman zaman köle tüccarlarına esir düşen...zaman zaman
kimsesiz çocuklara analık yapan....
kağıt kalem yoldaşım, erzağım, silahım...ve heybemdeki
hikayeler bana kar kalan...
Yine, Yeniden ve Hala
Dün gece benimleydin...sen bilmezsin...ama belki yüreğin hissetmiştir...tenin ürpermiştir