Yol aldım gidiyorum,
Parklarda yürüyorum
Yaşlandım diyorum
Ellerim nasırlı, gözlerimde çizgiler
Artık sonbahar kendini anlatıyor bana bende ona
Dökülüyor yapraklar birer, birer
Ne çabuk akıp geçti zaman
Yüzyıllar geçti sanki aradan
Yollar, yollar boyunca yürüdüm
Hangi yokuşu çıktıysam inişi vardı
Böyle akıp geçi zaman
Sarı saçlarımdan kelebekler uçardı
Bende sevdim elbet,
Sevişmelerim de oldu
Ama şimdi yalnızım dermansız bacaklarımla
Yol almış gitmişim
Olmuş yaşım yetmiş bitmişim
biraz şaşkınlıklarımın ondan
Ne kır kahveleri kalmamış artık
Nede kuş sürüleri,
Ne oturduğumuz masa iskemle
Demli çay, demli çayın buğusu,
Ne de sigaranın dumanı,
Senin elamı, yeşil mi hiç anlayamadığım
gözlerinin ışıltısı yok
Belki bir gün buluşur dediğim tren çığlıklarında
Oysa ne çok yürüdüm bu raylarda
Öğrendim şimdi sensiz deli yaşamasını
Ama artık yaşlandı kalbim seni hiç unutmadı unutamadı
Şimdi yol aldım gidiyorum,
bilinmez çok yakın biliyorum
Çiçeklerimi suluyorum her günbatımında
Genç sevgililer geçiyor kapımdan
Eski moda sahilindeki hallerimizi düşünüyorum
İki damla gözyaşım akıyor
Biraz olsa hüznü unutturuyor belki
Aysun.paksoy@gmail.com
Aysun Paksoy saat17,18
8 ocak 2008
]