üstüne bir de bu olanların
seni kaybetmek için
elimden geleni yapıyorum
güneş hep ensemden doğuyor
omzunun arkasından bakıyorum....
sen sevgili;
dağların nemli soyluluğuna
benzeyen sen,
inan
öyle sanmıyordum;
ama öyleymiş
ve hep bir korkumun
şiddetini hafifletiyorum
bunların üstüne bir de
morarmış gözlerime
bakmak istersen bak yine...
hala kişiliklerimi
azaltmaya umudum var
sen sev beni yine...
yandığım yerden
çığlıklarımı topla ve at.
git sonra
git ve kendini
bir otel odasında bul.
çarşaflara bürün;
çünkü farkında olmadan
seni de yakmışım...
bu kaybolşumun anlamı
tekil kalmaktan geçmesin
lüzumsuz duygularımı
sana sunmak için
biriktirmemiştim;
ama oldu işte
şimdi sen;
daha sıcak sev beni
inan
kirpiklerimden su eksik
olmuyor şafak vakti
yosuna öykünüyorum
ve döndür beni
ilktir bu...
başka bir yaratığa
muhtaç oluşumun ilkidir.
utanıyorum
bu kadar ısrarlı uğraşımdan
nedenli olarak;
ama sen de uğraşıyorsun
görüyorum;
ama benden fazla değil....
şimdi gökten yere
şimdi göğemden mora
"biz"den kayboluşa iniyorum
kendimi beynimden vuruyorum
kanatlarım delinmiş
kelebek olamıyorum
olabilseydim
inan
o zaman hakkım vardı:
"Hudutlarını aşıp sev beni"
demeye...
ama şimdi eriyorum
gözler önünde
yoksulluktan mı,
yoksunluktan mı?
kavrayamıyorum....