Dünyanýn Herhangi Bir Köþesi, Bilin Bakalým Neresi?
(Taner) 8 Temmuz 2008 |
Sürrealizm |
| |
Müþteri kayýt defterinin üzerindeki parmak izlerinden bariz bir þekilde anlaþýlýyordu ki yakýn bir zaman önce bir müþterinin kaydý yapýlmýþtý. Ama bu müþterinin koltuklara oturmadýðý kesindi. Çünkü en son koltuða oturan kiþinin koltuk üzerinde býraktýðý iz üzerini ince bir toz tabakasý kaplamýþtý. Binanýn havasý Sercan’ýn ciðerlerine iþlemiþti. Yok tarihi havadan çok toz idi ciðerlerine iþleyen.
|
|
Ben ve Ben
(Taner) 28 Aralýk 2008 |
Bilim Kurgu |
| |
Sevgiyi öðrenme iddiasýyla ilk çýktýðýnda bilgi iþlem ünitesi zarar görmüþ , programlarýný çökmekten zor kurtarmýþtým. Son günlerde kendine reset atýp duruyordu . Þimdi ona üzülmüyorum zaten tüm elektronik akrabalarým gibi ben ve o da yüksek enerjili foton kuþaðýna girdiðimizde çalýþamaz duruma gelecektik . |
|
Üç Kafadar
(Taner) 15 Þubat 2009 |
Aný |
| |
Vira Mavi: Çok az insan gece denize girip de deniz suyunu elleriyle okþayarak oluþan yakamozlara tanýk olmuþtur. Balýkçýlarýn gece çektiði küreðin etkisiyle yakamozlar oluþtuðunu biliyordum. Gece denize bakarken birtakým hareketlerin etkisiyle oluþan yakamozlarý gözlemlemiþtim ama hiç içlerinde olmak aklýma gelmemiþti. |
|
GDO'yu Beklerken
(Taner) 6 Temmuz 2009 |
Beklenmedik |
| |
Mehmet, genetiði ile oynanmýþ yiyeceklerden yemediði için düþünme yeteneðine sahipti ve bu sayede kendini ele vermeden hayatýný devam ettirebiliyordu. Mehmet hayatta pek baþarýlý olamamýþtý bu çok normaldi çünkü, o kul köle efendi zincirine girmiyordu. Özgürlüðüne düþkündü. Mehmet’in çocukluk yýllarýnda recep diye bir arkadaþý vardý. Recep çocukluk yýllarýnda birileri tarafýndan adam yerine konulmadýðý için anti sosyal kiþilik yapýsýný seçmiþti. Recep’e genetik artýk recep derlerdi.
|
|
Masal Bu Ya/ Eke" Yi Beklerken 1
(Taner) 8 Temmuz 2010 |
Fantastik |
| |
Kurt bir Merotel’in Recep/siyon/ unda görev almaya kadar yükselmiþ. Siyon kardeþleri bunu baðýrlarýna basmýþlar ya gerisi kolay. Basamaklarý çifter çifter atlayarak yükselmiþ. Burada gelen evrak giden evrak, gelir gider, geçer gider iþin raconunu öðrenmiþ.
|
|
Masal Bu Ya/ Eke'yi Beklerken 2
(Taner SARGIN) 11 Eylül 2010 |
Fantastik |
| |
Filozof koyunlar aralarýnda çeliþkiye düþmüþler. Bunlar meranýn istiklal diye bir semtinde dolaþýr, biralarýný içer, entelektüel konuþmalar yaparmýþ. Ama son zamanlarda gerçeklerden o kadar kopmuþlar ki. Meraya yabancýlaþmýþlar.
|
|
Kaktüs ve Akrebin Kýsa Tarihi
(Taner SARGIN) 12 Kasým 2010 |
Sürrealizm |
| |
‘Zamanýn Kýsa Tarihi’ni yazmak isterdim. Ancak, Profesör Stephen Hawking benden önce davranýp popüler bilim kitabý olan bu çalýþmasýný 1988'de yayýnladý. Bana da popüler olmayan bu öykümü sizlerle paylaþmak düþtü.
Hayat, güneþ ýþýnlarýnýn fütursuz foton tacizine uðrayan pangaea çölünde baþlýyor. Kaktüsümüz çölün merkezinde çevresinde kerpiç duvarlar olan bir alanda yaþamaktadýr. Yaþadýðý bölgeden haliyle ayrýlamamakta olsa da bu merkezi bölgedeki yollardan itlisi de bitlisi de geçerdi. Kaktüs, her gelen geçene laf atýp konuþmayý pek severdi. |
|
Sakarý Boyu Hikâyeleri Ýle Seyr - Ü Sefer - 1
(Taner SARGIN) 23 Nisan 2011 |
Deneysel |
| |
Arda, Hamitabat’tan devam edip Yakacýk’a girmeden sola doðru dönüp yukarýdaki Samrý köyüne ulaþtý. Altý kilometrelik yokuþu çýktýktan sonra yamaç bir yerde kurulu olan Samrý köyü bölgenin oldukça eski köylerindendi. Arda seneler önce Samrý’ya; Çaltý’dan yarý toprak yarý þose yolu kullanarak gelmiþti. Çaltý ise yine Sakarya nehrinin kenarýnda dokuz on bin hektar kapalý alanda seracýlýk yapýlan bir belde idi. O zaman Samrý’da içtiði çayýn tadý damaðýnda kalmýþtý. Samrý çoðunlukla hayvancýlýkla uðraþýrdý. Az da olsa meyve olarak genelde kiraz yetiþirdi. Köyün kurulduðu sýrtýn iki tarafýnda evler vardý. Çoðu ahþap ve kerpiç karýþýmý evlerin damlarýnda eski kiremitler vardý. Samrý’nýn köy kahvesinin önündeki bahçeden görünen kayalýklarýn içinde, çukurda kalan Harmanköy’ün Samrý’dan görünmesi imkânsýzdý. |
|
Sakarý Boyu Hikâyeleri Ýle Seyr - Ü Sefer - 2
(Taner SARGIN) 30 Nisan 2011 |
Deneysel |
| |
Karnýný da doyurmuþ olan Arda, düþüncelere dalmýþken uyku bastýrdý. Kentte yaþayan bir insanýn asla yaþayamayacaðý bir sessizlik vardý. Bu sessizliði uzaktaki çoban köpeklerinin havlamalarý bozuyordu. Arada bir çevredeki tilki ya da çakallarýn, piknikçilerin býraktýðý yiyecek artýklarýný ararken çýkarttýklarý çýtýrtýlar uzaktan da olsa geliyordu. Aþaðýdan doðru gelen esinti dallarýn hýþýrtýsýný getiriyordu. Arada bir rüzgâra kapýlan su þýrýltýlarý duyulur gibi oluyordu. Gece iyice bastýrýnca uçsuz bucaksýz bir sessizlik aldý götürdü Arda’yý. Rüya âlemine dalmýþ sonsuz bir huzur içinde uyuyakalmýþtý. |
|
Sakarý Boyu Hikâyeleri Ýle Seyr - Ü Sefer - 3
(Taner SARGIN) 9 Mayýs 2011 |
Deneysel |
| |
Arda kendisini iyi tanýmasý yanýnda çevresini iyi tahlil edebilen ve gözlemlerini aktarabilen biri olarak en faydalý olabileceði bir iþ olarak Belgeselciliði seçmiþti. Hiç umulmadýk yerlerde beklenmedik fikirlerle, beklenmedik insanlarla karþýlaþmak onu þaþýrtmýyordu. Farklý bakýþ açýlarýna saygý göstermesi yanýnda bu farklýlýklarýn birer zenginlik olduðunu düþünüyordu. Hayat düz deðildi, daðlar ve ovalar gibi iniþli ve çýkýþlý idi. Yaptýðý iþlerde abartýsýz ve gerçekçi olmasý yanýnda detaycý ve ince fikirli idi. |
|
Hayal Gücünün Paradigmasý 1
(Taner SARGIN) 4 Haziran 2011 |
Bilim Kurgu |
| |
Yýllar önce kurguladýðým ve bir internet sayfasýnda paylaþtýðým bu öyküm kopyalayýp yapýþtýr mantýðý ile çalýþan bir sürü Ýnternet kullanýcýsý tarafýndan kendilerine aitmiþ gibi kullanýldý. O zamanlar imla kurallarýna önem vermeden yazdýðým bu öykü ya da öykü denememi bir daha düzenleyip sizlerle paylaþmak istedim. Bir çok kimse uzun yazýlardan hoþlanmýyor bu nedenle küçük parçalar halinde sizlerle de paylaþmak istedim. |
|
Hayal Gücünün Paradigmasý 2
(Taner SARGIN) 8 Haziran 2011 |
Bilim Kurgu |
| |
Ama bunlar kimdir sýradan bir vatandaþla niye uðraþmaktadýrlar? Sercan’’ýn bunlarla uðraþacak gücü yoktur. Ne zaman nereden çýkacaklarý belli olmayan bu adamlar isteseler ücra bir köþede aniden çýkýp kaybedebilirler onu! |
|
Hayal Gücünün Paradigmasý 3
(Taner SARGIN) 11 Haziran 2011 |
Bilim Kurgu |
| |
Kýz arkadaþý bir pazar günü Sercan’ý bulur ve þehrin en merkezi caddesinde yürürken konuþurlar. Kýz onun þehirden gitmesini istemektedir. Sercan bunun kabul edilebilecek bir durum olmadýðýný. Þehri asla terk etmeyeceðini söyler. |
|
Hayal Gücünün Paradigmasý 4
(Taner SARGIN) 16 Haziran 2011 |
Bilim Kurgu |
| |
Kendi kendine konuþtuðu zamanlarda kelimelerle oynardý bazen, farklý anlamlarýný telaffuz ederdi. Kelimeleri tersten okuyup anlamlar yüklemeye çalýþýrdý. Bu kelimelerle günlük yaþanan önemli olaylarla baðlar kurar ve kendince olaðanüstü sonuçlar çýkarýrdý. |
|
Hayal Gücünün Paradigmasý - 5
(Taner SARGIN) 22 Haziran 2011 |
Bilim Kurgu |
| |
Ruh eþim benim tavýrlarýma dayanamayýp gittiðinde Sercan’ý tekrar buldum. Aslýnda ona ulaþmamýn tek yolu Sercan’ý bulmaktan geçiyordu. Sercan bu sefer konuþmaya gönüllü gelmiþti. Ýnsanlarýn kavrayamadýklarý çok þey olduðunu söylüyordu. Bu günkü düþünce sistemleriyle bunu kavramalarý güç diyordu. |
|
|
Ýstiridyenin deðerini oluþturan, serseri kum taneleri ile kirletilmesi sonucu oluþmuþ inci taneleri deðildir. Ýnciyi oluþturanýn kendisi olmasý deðer sahibi yapar onu. Ýstiridyenin deðer anlayýþý insanlarýn deðer yargýlarýyla çeliþebilir. Ama bu istiridyeyi baðlamaz.
|
|