Necati Tinhu

Işık.

Bir ışık arıyorum gökyüzünde belirsin, / Kalbime dalga dalga aktığını duyayım.

Sanatçı

İnsanlık tarihi, bazı insanların bir uzakdoğu ezgisinin akıcılığında su gibi başlayan hayat hikayelerinin bir müddet sonra din savaşlarının şiddetine büründüğüne tanık olmuştur.

Ölüm Üzerine - 1

Ölüm, çoğu insan için korkuların efendisidir. En inanmış kalpleri bile okşar zaman zaman. Yürekleri sıkıntıyla doldurur. Varlığıyla hayatı hem zehir eder hem de gerçekte olmadığı kadar manidar kılar. Peki gerçekte de öyle midir? En azından mantıken böyle olması gerektiği düşünülmelidir. Fakat bu dünyada gerçek olan tek olguyu, ölümü,

Düşmek Korkusu

Üç-dört yaşlarındayken uçabilen her nesneye hayranlık duyardım. Kuşlar benim için dünyanın en talihli varlıkları idi. Evimiz şehrin dışında, sert ağaçlar ve uçurumlarla kaplı yüksek bir tepenin üzerindeydi ve kendimi hep o kayalıkların üzerinden gökyüzüne yükselirken hayal ederdim. Hatta bir keresinde alçaktan uçan bir helikopter görmüştüm de günlerce elimde

Sen Gitme

Hilkati düşünürüm yüzün görünür birden, / Sanki tüm yaratılış çehrende gizlenmiştir.

Kalbindeki Karanlığın Yükselişi

Gelgelelim sana, aşk benim en tatlı günahlarımdan biriyken, sen bunu bile en zavallı bir halet’i ruhiye içerisinde yaşamayı kanıksıyorsun. Hem de yeryüzünde dişi olan her yaratığın güce taptığını bilecek kadar akıllı olduğun halde! Aşkını yansıtırken kullanacağın hal lisanının -seninki gibi- romantik, zayıf ve kuruntulu izlenimler bırakması, dişi varlığa

Adalet Üzerine - 4 (İnsanlığın Şafağı)

Yeryüzünde hüküm süren anlayışları genel hatlarıyla gördükten sonra en zor iş, bu pragmatist dünyayı nasıl ters yüz ederek idealist bir dizgeyi hakim kılacağımız noktasında toplanmaktadır. Bunu gerçekleştirebilmek için olanı bir kenara bırakıp olması gerekeni bir çerçeve halinde, duyularımızca kavranabilecek tarzda sunmakla başlamayı uygun görüyorum.

Üçüncü Tür (Bölüm - 1)

Yine o kabus… Kendini yeniden bulutların ortasında, aynı dağın keskin kayalıklarına tutunmuş olarak bulmuştu. Parmak uçlarında durabilecek kadar ince bir kütle vardı ayakları altında. Düşmemek için kayalıklara yapışmak zorunda kalıyordu. En küçük bir hareketinde, zeminin, ayakları altından kayıp gideceği malumdu. Aynı sert esen rüzgar, aynı soğuk, aynı korku…

Yaratıcı'ya Sesleniş - 3

Tutkuyla yöneldiğim ve sonra hayalete dönüşen bütün gayelerim sanki belli aralıklarla hücremden çıkarıldığımda cezaevinin avlusunda rastladığım şeylerdi. Gün batımında onlar bir kuş gibi yükselip uzaklaşırken ben yine karanlığıma dönüyordum.

Yaratıcı'ya Sesleniş

Senin katında güvenlik içinde oturan bir melekken artık et ve kemikten bir kabusun ortasındaydım. Bir hayvan gibi savaşmak zorundaydım. Tüketmek, çoğalmak, rekabet etmek, didişmek... İşte benim gerçeğim: Ben yeryüzünün kavgacı, aptal ve tüysüz maymunuydum!

Damarlarında Dolaşan Yazgı...

“Göreceksin Tinhu. Tüm varlığınla kaderin pençesinde kıvrandığında göreceksin. Yazgınla beraber yürüdüğünü öğreneceksin. Sen zindanda yaşamakta diretsen de o, beyninde tutsak olmayı kabul etmeyecek. Kanınla beraber bedeninin her yanına yayılacak. Ciğerlerin, beni alteden kolların ve tüm uzuvların çürüyecek. Bir an gelecek ve o çok güvendiğin zekanın sana faydası dokunmayacak.

Başa Dön