|
Zerdali Ağacı...
(seblâ) 11 Ağustos 2006 |
Bireysel |
| |
 Peşine takılıp gidemediğim umutlarımın arkasından öylece bakıyorum. Ağlayasım yok çünkü artık göz yaşlarım kurudu. Son birkaç damlayı cenazeme saklıyorum. Sen biliyor musun ölüler bile ağlarmış ölüme. Ne acı ki bir düşün. |
|
|
Erkek Dediğin Böyle Olacak!..
(seblâ) 7 Ekim 2005 |
İlişkiler |
| |
 Sana ait olduğu hissini uyandıracak sende. Yüreği senin ilk keşfettiğin kıta, bedeni senin ilk kapısını araladığın mabet olacak. Kırpıntı aşkların artığıyla gelmeyecek sana. Ruhu bakir, bedeni bakir, yüreği bakir olacak. Orta malı olmuş ucuz sevişmeler ol |
|
|
Sevdan Pusuda Düşman!..
(seblâ) 21 Eylül 2005 |
Başkaldırı |
| |
 Gece yarılarında yapışır yakama yokluğun, /
Dudaklarımı ısırırım /
Kanar acılarım /
Kendi kanımda boğulurum... /
|
|
|
Hayalleri Zincirlere Vurmuşlar
(seblâ) 21 Eylül 2005 |
Bireysel |
| |
 Çamurlara atmışlar hayalleri /
Hayat garip mezat /
Hayat esir bir azad /
O sürgün gecelere hapsolan gözleri /
Aşk zavallı aşk /
Al kalbimi kes at... /
|
|
|
Anlamsız Bakışın Anlamı...
(seblâ) 21 Eylül 2005 |
Yaşam |
| |
 Solgun ölüm rengi hatıraları bırakarak geldim sana /
Arkamda duran somon mazimin yalnızlıkları hatırına /
|
|
|
Gel!
(seblâ) 31 Ağustos 2005 |
Özlem Şiirleri |
| |
 gözlerimi akşam nöbetlerine dikip, /
karış karış duvarlara, kalbimin kanıyla yeminim diye süslediğim sen, |
|
|
Bir ayrılığın ardından yazılan satırlar...
Anlatır mı her sorunun cevabını dinleyen duvarlar ayrılık mateminin sebeplerini,
Unutturur mu hasrete yenik düşmekten korkan hatıralar ölesiye sevdiğimiz sevgiliyi
Yaşatır mı yeni baştan yazmak olmayan bu romanı kolay gelsin diye başlayıp
Rahat bırakır mı yalnızlığa takılan akrep yelkovan saat geçmeyen zaman bizi
Oyalar mı yapacak ufak tefek işler bulupta kendimizi bağlayıverdiğimiz hayat
Dindirir mi damla damla kanayan yaralarımızın üzerine birkaç gazlı bez ve bir bant
Acıtır mı en umulmadık sevinçlerin arkasından gözyaşları yanaklarımızdan süzülüverir ıslak ıslak
Harcar mı hangi masum günahlara feda ettiğimiz beyazlar giymiş sevdalar ki şimdi yasak
Aldatır mı bir zamanlar nefes kadar yakınken edilen yeminler içine baka baka gözlerimizin
Katlanır mı daha fazlasına yetmez ki biçare kendine has, belki gücü kalmıştır ümitlerimizin
Dayanır mı dün gibi gelirdi çınlayan kulaklarımda sesi ve ellerimin üzerinde ellerinin izi
İnandırır mı bir gün yeniden diye başlayan umut sözleri hangi sebepsiz sözün ardından mutlu eder bizi...
|
|
