Davası Sığıra Dayananın, Eli Dışkıdan Kurtulamaz
(osman demircan) 3 Haziran 2013 |
Türkiye |
| |
Artık inandığım bir şey var; Taksim'dekiler bu ülkeyi yönetemezler. Onlarda o alt yapıyı, zekayı, uygarlığı bulamazsınız. Onların terk derdi, rakı ve şarap... Onları sadece içki fabrikasına müdür yapabilirsiniz. O alt yapıya sahipler. Aslında Taksim'de rakı fabrikası kurulmalı. Etrafına da çam dikilmeli. Noeli de rahat kutlarlar. Ben olsam öyle yaparım. Ayrıca o savaşanların derdi ülke değil; şarap ve rakıdır. Her şehirde bir rakı fabrikası açılsa, bu insanlar da o fabrikaları yönetse iyi olur. Bunlar ülke yönetemezler. |
|
Eyfel Kulemiz Dar Ağaçlarıdır
(osman demircan) 20 Mayıs 2013 |
Türkiye |
| |
Hangi ülkede yaşadığınızı bilmek ve hayatınızı buna göre düzenlemek zorundasınız. Burası Türkiye... Ona göre sevin ona göre hareket edin... Burası marjinal bir ülke... Başka ülkelerde domuz eti yenilir, bize marjinal gelir. Oysa asıl marjinallik bizdedir. Önce Hüseyin'i kesenler ve öldürenler gibi ölüm kusarız ardından abdestimiz bozuldu mu diye sorarız. Bu ülke Kerbela'nın üzerine kurulmuş Paris'tir, Eyfel kulemiz dar ağaçlarıdır. |
|
İnsan
(osman demircan) 27 Mayıs 2013 |
Sevgi ve Nefret |
| |
bu dünyada duvar gibi adam derler
her yerine çivi çakarlar
ağaçlar ayakta ölür derler
baltayla devirirler |
|
Öğrencimin Düşündürdükleri
(osman demircan) 19 Nisan 2008 |
Toplum ve Birey |
| |
Derste beyin fırtınası yaparken, bir kız öğrencim ilginç ve düşündürücü bir cümle kullandı.'Toplumda kadın erkek için bir ölçüttür.' dedi. Şaşırmıştım. Kızım ' Ne demek istediği açıkla, arkadaşların da anlasın' dedim. Hocam ' Biz başımızı erkekler için örtmüyor muyuz? ' veya 'Sokakta, evde erkeklere dikkat ederek hareket etmiyor muyuz? ' dedi ve sözlerine şöyle devam etti:' Neden hayatımızı erkekler biçimlendiriyor? Neden türbanı erkekler tartışıyor? Neden neden hayatımıza bu kadar karışılıyor?
|
|
Bazen İki İnsan Aptallıklarını Tartışırlar
(osman demircan) 16 Aralık 2010 |
Politik Olaylar ve Görüşler |
| |
Bazen iki insan aptallıklarını tartışırlar. Tartışmayı kazanan ise daha çok aptal olduğunu ispatlar böylece. Türkiye'de tartışmaların geneli böyledir işte. Türkiye'de hep iki taraf vardır. Sağcı ile solcu gibi... Leyla ile Mecnun aşkında olduğu gibidir aslında iki taraftaki ilişki. Ya bir taraf Mecnun'dur, gözleri başka bir şey görmeyen ya da bir taraf Leyla gibidir etekleri tutuşan. |
|
Ey Çocuk
(osman demircan) 18 Aralık 2010 |
Savaş ve Afetler |
| |
Oyuncak bebeği kanlı olan çocuğun, masallarındaki kurtlar insanlardır artık. Bir acının sesidir kulaklarda. Feryarlar ve figanlar küçük gözlerden boşalan iri gözyaşlarıdır. Duvarlara vursa sesin ey çocuk, sıvaları dökülür. Niçin işitmez feryadını insanlar ey çocuk, bir oyun bozandır hayat diye mi? Ey çocuk, kaç kez döverse dövsün kıyılarını dalgalar, kayalıklarında yine de kuş yuvalarına izin ver. |
|
Cennetiniz Bol Olsun
(osman demircan) 19 Nisan 2008 |
Dinler, İnançlar ve Ateizm |
| |
Bir cehennem kültürü yaşıyor dünya. Ya başkalarının canını yakıyoruz, ya da başkaları bizim canımızı yakıyor.Niçin böyle? Niçin her yer yakılıp yıkılıyor? |
|
Yaşamak İçin Sanat Gerekir Derim
(osman demircan) 17 Şubat 2008 |
Politik Olaylar ve Görüşler |
| |
Toplumda görme kusurları çoktur.Örneğin çalış zengin ol derler.Oysa zenginliğin genetik olduğunu herkes bilir.Ya da çalışmayla zengin olunmayacağını sadece beş lira kazınıyorsan onu on liraya çıkarabileceğini herkes bilir.Yok işte beyninde bereketi düşünürsen evren sana karşılık verir ve bolluk ile bereketi kucağına döker gibi formüller sunar bazı kitaplar.Bazı bireysel gelişim kitapları ise acıdan kaçınma yollarını okurlarına göstererek doğru adreslere gitmelerini sağlamaya çalışır.Oysa insanı en doğru adrese götüren acıdır.Acı çekmeyen veya sıkıntıdan kaçan bir insan nereye ulaşabilir ki. |
|
Kurtlar Vadisi
(osman demircan) 21 Şubat 2008 |
Tarihsel Olaylar |
| |
Bakarsın kameraların karşısında vatan ve millet nutukları atarlar.Sonra kalkıp makam arabasıyla çocuğunu kreşe götürürler ya da o makam arabasının koltukarında sevgilisiyle sevişirler. Babasının malı gibi devletin arabasını kullanırlar sonra utanmadan gökyüzüne bakıp cennet hayelleri kurarlar. |
|
Kaç Kelimelik Adamsın
(osman demircan) 28 Nisan 2008 |
Dostluk ve Düşmanlık |
| |
Kaç kelimelik adamsın sen.Aklında fikrinde birkaç kelime.Ayşe isen Ahmet diye diye tutturursun.Mahkum edersin kendini o isme.Ahmet isen ağlarsın her gece Ayşe Ayşe diye.Aşkı yaşarsın sığ düşüncelerinle.İki kelimelik bir aşktır seninki.Seni seviyorum dersin ötesine geçemezsin.Takılıp kalırsın öylesine.
|
|
Amaca Hizmet
(osman demircan) 6 Mayıs 2008 |
İş Dünyası ve Aile Yaşamı |
| |
Türkiye'de önemli olan vatana hizmet değil amaca hizmettir. Birtakım odaklara ve gruplara hizmet ediyorsan başarılısın demektir. Yani iyi bir yönetmenin yatağından geçmedikçe başarılı bir assolist olamazsın mantığı her yerde geçerli. İşte bu yüzden birçok kurum ve kuruluş yatak odasından farksız. Affedersiniz her yer salatalığın keyfine göre yönetiliyor. İşte bu yüzden ortalık hıyar gibi adamdan geçilmiyor. |
|
Birlikte Yaşama Kültürü
(osman demircan) 11 Mayıs 2008 |
Politik Olaylar ve Görüşler |
| |
PKK dinci bir örgüt olsaydı ne olurdu acaba?Abdullah Öcalan da bir tarikat şeyhi olsaydı ve gidip İmralı’da hapis yatsaydı ne olurdu?PKK’lılar Avrupa’dan, Amerika’dan ve İsrail’den değil de; İran’dan destek alsaydı acaba Türkiye’deki Müslümanların durumu ne olurdu?
İslam’ın terörle ilişkilendirildiği bir dünyada ve sürekli iftiraların Müslümanların üzerine boca edildiği bir siyaset arenasında kabak yine dindar insanların başında patlayacaktı.Oysa ki Türkiye’deki ellerin kimlerin cebinde olduğu pek net değil.İnsanlar çıkarları doğrultusunda politikalar belirlemektedirler. |
|
Salaklar Cuntası
(osman demircan) 9 Mayıs 2008 |
Sevgi ve Nefret |
| |
Bakın çevrenize selam vereceğiniz kaç kişi vardır.Bir gülümsemeyi size çok gören, hemen tokat gibi sözlerle sizi üzen onlarca insan vardır.Bir merhabanın karşılığında” Ne var!” diyen, ağız birliği etmiş salaklar cuntası vardır.Bu insanların arasında yaşamak, bir kelebeğin karınca yuvasına düşmesine benzer.Hiç insancıl değillerdir ve misafirperverlikleri ise hiç yoktur.Sadece yaptıkları saldırmaktır. |
|
Sakalla Bıyık Arasında Sıkışmış İnsan
(osman demircan) 17 Mayıs 2008 |
Kesinlikle Karşıyım! |
| |
Bugün bir sınavda görevliydim.Hani araba sürersiniz de viraja gelince zorlanırsınız ya.İşte öyle insanlar çıktı karşıma.Sarıklı, cübbeli kişiler girdi sınava.Sanki bilerek böyle yapıyorlardı ya da bu tarz giyinerek kişilik buluyorlardı. Belki de birtakım odaklara hizmet ediyorlardı.Bu yüzden samimi Müslümanları istismar ediyorlardı. |
|
İnsanlaşma Bir Süreçtir
(osman demircan) 22 Haziran 2008 |
Tarihsel Olaylar |
| |
Dünyada oldum olası bir linç kültürü alıp başını gitmiştir.Ötekine karşı bir tahammülsüzlük ve anlayışsızlık öncelikle tavandan tabana doğru bir seyir izlemiştir.İnsanlar, takdir edilmiş bir hayatın çerçeveli ve yaldızlı kurgusu içinde yaşamaya devam etmiştir. |
|
Seni Irak Orospusu Kadar Bile Sevmedim
(osman demircan) 29 Nisan 2013 |
Unutulamayan Dönemler |
| |
Nereden bilecektim aynı fincandan içtiğimiz kahvenin falında ayrılık olduğunu. Kahvenin sıcaklığı içime akmışken, tadı damağımdan daha gitmemişken çekip gittin. Konuşmaların mendireklere vuran sakin dalgalar gibiyken, hayatımdan çekilip giden bir dalga olacağını nereden bilecektim. Beni acılara boğacağını nereden bilecektim. |
|
Bir Türk'ün Tükürüğüyle Kürt İyileşmez
(osman demircan) 10 Kasım 2008 |
Özgürlük ve Eşitlik |
| |
Hayatta hiç değişiklik aradınız mı? Evlisiniz ama başka birini sevmeyi düşündünüz mü veya doktorsunuz hiç hastanıza gönül vermeyi hayal ettiniz mi? Ya da bir Kürt'sünüz ve de yoksulsunuz hiç Türk'ün tükürüyle yaranızın iyileşeceğinizi umdunuz mu? |
|
Saçları Namuslu Kadın
(osman demircan) 8 Aralık 2008 |
Siyah - Beyaz (En Uçlar) |
| |
Bir kadının sadece saçları namusluymuş. Çünkü daha çocukken babası saçlarını okşar benim nadide çiçeğim dermiş ona. Ve babasını o kadar severmiş ki saçlarını sadece ona okşatırmış. |
|
Tanrılaştırdığımız Sosyal Kurumlar
(osman demircan) 13 Mart 2009 |
Politik Olaylar ve Görüşler |
| |
Tanrılaştırdığımız sosyal kurumlar sebepleriyle nice buhranlar yaşamaktayız. Doyumsuzluslukların, açgözlülüklerin, devletin, milletin ve de tüm insanlığın yarattığı kavgalar, savaşlar, girdaplar içinde bazen cenneti bazen cehennemi tatmaktayız. Oysa kabullunmek olmamalı bazen. Bazen masayı devirmek gerek. Sonra da bırakacaksın sen değil başkaları toplasın. Ya da oturup masada her şeyi sineye çekip kabulleneceksin. Beterin beteri var deyip kafayı çekeceksin. |
|
Kalaşnikoflu Çocuk
(osman demircan) 21 Mart 2009 |
Politik Olaylar ve Görüşler |
| |
Bugün barış istediğinde bulunduğunda barış mı olacak yarın savaş istediğinde ise savaş mı çıkacak? Sen ne istersen hep o mu olacak. Elinde kalaşnikoflu çocuk sana büyüklerinden armağan elindeki bu silah mı ışıldayacak. Sen aydınlık bir dünyayı silahların gölgesinde mi kuracaksın. |
|
Yoruldum Fişimi Çekin Artık
(osman demircan) 14 Nisan 2009 |
Günlük Olaylar |
| |
Yoruldum fişimi çekin artık. Öleceksem öleyim kalacaksam kalayım. Bu kadar budalanın, bencilin ve zorbanın var olduğu bir dünyada yaşamaktan zevk alamıyorum. Gardaş burası şunun yeri gardaş şuradan gak diyenlerin yaşadığı bir dünyada yaşamak istemiyorum artık. |
|
Herkes Menfaati Kadar Doğrudur
(osman demircan) 20 Nisan 2009 |
Güven ve Güvensizlik |
| |
Önce şunu belirtmeden geçemeyeceğim: Yobazlığın ideolojisi yoktur. Nice başı kapalı insanlar tanırım ki ufku açıktır ve nice başı açık insan tanırım ki tam bir kördür. Hiç unutmuyorum bir gün arkadaşımla beraber bir restoranta gitmiştik. Her yerde modern insanlar gezinmekteydi. Kendimi özel ve değerli hissettiğim o yerde garson yanıma yaklaştı ve kusura bakmayın beyefendi karşı masada bayanlar var buradan kalkar mısınız dedi. Şaşırdım. |
|
Horoz
(osman demircan) 8 Mayıs 2009 |
Özgürlük ve Eşitlik |
| |
Bir horoz olsan ve etrafında hiç tavuk olmasa anca başkaları için ötersin. Her sabah yüksek bir tepeye çıkıp kendi kendine şarkılar söylersin. |
|
Yumurta
(osman demircan) 8 Aralık 2010 |
Günlük Olaylar |
| |
Birçok kimseyi veya nesneyi içine alan, birçok kişi ve nesnenin bir araya gelmesi sonucu olan: “Kolektif bir görüş rahatlığı insanı düşündürmekten kurtarır.” -A. H. Çelebi. Kolektif "ortak olan" demektir. Yumurta atan öğrencilerin pankartında ' kollektif ' yazıyordu; ' kolektif yazılması gerekirken. Üstelik bu kelime ithaldir ve eylem de ithaldir. Eylemcilerin kıyafetleri de ithaldır. Hemen hemen hepsinin üzerinde lives ve ayağında nike ayakkabı var bu solcuların. Sermaya defol diyen öğrencilere bakın baştan aşağı adidas, nike çekmiştir ayaklarına. Bunlar kimin yolundan gitmekteler, Lenin'in mi, Mao'nun mu sormak isterim kendilerine. |
|
Laiklik Nedir
(osman demircan) 13 Temmuz 2009 |
Politik Olaylar ve Görüşler |
| |
Allah: “ Bilsem ki günah işlemeyeceksiniz ben günah işleyip tövbe eden kullar yaratırım.” der. İşte laiklik de budur. Kişiye günah işleme özgürlüğünü vermektir. Fakat bunu yaparken bireyi günah çukuruna düşürmek onun gözüne sürekli haram lokmaları da sokmak insan hak ve özgürlüklerine sığmasa gerek. |
|
Hangi Türkiye'yi Seveyim
(osman demircan) 30 Eylül 2009 |
Türkiye |
| |
İnsanlar pis bir oyunun içindeler farkında değiller. Sizler sürekli cumhuriyet yıkılacak derseniz ülke bölünecek derseniz Türk halkının refleksini ortadan kaldırırsınız. Çünkü çok söylenen söz sıradanlaşır ve insanlar o söze artık tepki vermez olurlar. Bu oyuna gelmeyin. |
|
Biri Bana Yardım Etsin!
(osman demircan) 19 Kasım 2009 |
Türkiye |
| |
Kime oy vereceğim. Beni temsil eden kimse yok. Siyaset bir gelir kapısı olmuş. Benimse böyle bir derdim yok. Sağda gülyabani herifler. Rüyalarıma girerler. Hepsinin altında mübarek ekmek kırıntıları. Yemekten neredeyse çeneleri düşecek. |
|
Kürtlere Mektup
(osman demircan) 16 Aralık 2009 |
Sevgi ve Nefret |
| |
Söyleyin ben nereye aitim? Bir mezarda açan çiçek miyim yoksa o mezardaki ceset miyim? Yaşamayı ve ölmeyi yurt edinmişim. Söyleyin yeryüzünde hangi yürek benim için çarpar ki? Kim bana sevgiyle bakar? Kim benim için ölmek ister? Kim mezarda açan bir çiçek olmak ister? |
|
Toplum Bir Ahtapota Benzer
(osman demircan) 2 Ocak 2010 |
Toplum ve Birey |
| |
Hayatımızda doğru yolu bulmak için gayret göstermekteyiz. Oysa önümüze o kadar sokak, o kadar kavşak çıkar ki ne tarafa gideceğimizi şaşırırız. Hayat yolunda karşımıza çıkan insanlar, bizler için bir gösterge olur. Biz de manevra yaparken, hızlanırken veya yavaşlarken bu insanlara göre yol alırız. |
|
Hadi Oradan
(osman demircan) 6 Ocak 2010 |
Güven ve Güvensizlik |
| |
Yaşamak kadife bir kumaş örer gibi olması gerekirken, bir anda hayat kavgasının hoyrat eline dönüşür. Hayatın öyle bir tokadını yersin ki bıyıklarına kadar kanının aktığını görürsün. |
|
Gecem Kurşun Gibi Olmuştur
(osman demircan) 8 Ocak 2010 |
Dinler, İnançlar ve Ateizm |
| |
Neden yaşarız. Çok kereler Tanrı'ya beni öldürmesi için yalvarmışım da, yine beni yaşatmaya devam etmiştir. Ve yine aynı acılarla ve yine bir teli kopan saz gibi... Ben buna rağmen elimden geleni yapmışımdır. Yine şarkılar söylemişimdir. |
|
Çoraplarım İnsan Kokardı
(osman demircan) 14 Ocak 2010 |
Toplum ve Birey |
| |
Ressam olsaydım kesinlikle basit insan manzaraları resmederdim. Sırıtık gülüşlerin, aptal bakışların ve çoğunluğu üniversite mezunu olan insanların resmini çizerdim. Ha sanmayın ki resimlerini yaptıklarımı fırça darbeleriyle döverdim ya da onlara söverdim. |
|
Öğrenci Olmak
(osman demircan) 16 Ocak 2010 |
Çocuk Yetiştirme |
| |
Öğrenci olmak kuzu kuzu okula gitmektir. Sonra sıraya girip hizaya girmektir. Saçında şu var, gözünde boya var, elbisende leke var, var oğlu var sözlerini duymaktır. Öğrenci olmak hasta kabul edilmektir. Bir muayeneden geçer gibi kontrol edilmektir. Öğrenci olmak sıraya adını yazmaktır, duvara dayanmaktır. Bütün nemli düşünceleri mendiliyle kurutmaktır. |
|
Nükhet İpekçi'ye Mektup
(osman demircan) 2 Şubat 2010 |
Tarihsel Olaylar |
| |
Bir kanlı gömlek sineye bastırılarak çığlıklar susturulmakta. Delik deşik ve hala kan damlayan bir bulut gibi karanfillere yağmakta. Ve karanfiller bir durma biçimidir, dimdik ve sağlam. Bir beslenme biçimidir babasını kurşunlarla kaybetmiş bir kızın gömleğe sarılışı. Yüreğini kaybetmiş bir kuzunun yünlerinden örülmüş bir gömlektir kurtlar sofrasına atılan. Uzun ince bir yolda yürümektir katiller arasında dolaşmak. İyi yolculuklar demez kimse sana herkes yolunu keser ve gömlek yine kanar. Ulaşılmaz adalete ve ışığa.
Bir kanlı gömlektir dağlarda koşan atlar. |
|
Suç Nedir, Suçlu Kimdir
(osman demircan) 4 Şubat 2010 |
Özgürlük ve Eşitlik |
| |
Hapishane avlusunda hürriyete dair bir çiçek biter. Ayak seslerini dinler çiçek. İnletir başları ezilmiş taşları, elleri kelepçeyle küçülmüş mahkumlarının büyümüş ayakları. Hapishane çeşmesiyle nemlenir yaprakları. Dinler mahkumların birbirlerine yazdığı bahar şarkılarını. Bu yüzden yaprakları solmaz hapishane çiçeklerinin. |
|
Üç Türlü İnsan
(osman demircan) 12 Şubat 2010 |
Günlük Olaylar |
| |
Üç türlü insan vardır. Leyleklerin getirdiği insanlar birinci gruptur. Bunlar bol bol lak lak ederler. Burunlarını her şeye sokarlar. Kibirli kibirli yürürler. Gezerler tozarlar. Yüksekten uçarlar. Zengin ve gösterişlidirler.
İkinci grubu dünyaya kargalar getirir. Bunlar leş yerler. Bu yüzden ölümü ve savaşı çok severler. Barıştan nefret ederler. Hırsızdırlar ve fırsatçıdırlar. Sömürmeyi ve yok etmeyi iyi bilirler. |
|
Husumetin Bile Bir Asaleti Olmalı
(osman demircan) 21 Mayıs 2010 |
Dostluk ve Düşmanlık |
| |
İçi boş beynine profilimi doldurma çalışması içinde olamam. Sendeki kafa dipsiz bir kuyuya benzer. Bana Yusuf yüzlü diyeceksin diye karanlık sularına düşemem. Sulanmış beyninin kılcal damarlarında çıplaklığımı yüzdüremem. Sen beni düşüncelerinle boğmaya çalışırsın. Bir girdaptır, bir karanlık sudur beyninin içi. Bana aydınlıktan ve yakamozdan dem vurma. |
|
Mavi Marmara
(osman demircan) 5 Haziran 2010 |
Tarihsel Olaylar |
| |
Mavi Marmara gemisine yapılan saldırı aslında Türkiye'deki iç hesaplaşmanın bir göstergesidir. Türkiye'de hükümet ne yapmaya çalışsa İsrail yandaşlarının engellemeleriyle karşılaşmaktadır. Aslında Türkiye'de kimsenin Yahudilere karşı bir garazı yoktur. Çanakkale Savaşı'nda düşmanla işbirliği edip Türklere karşı savaşmış olsalar bile, Yahudiler, Türk topraklarında özgürce yaşamaya devam edeceklerdir. Türkiye'de sorun İsrail yandaşlığı ve siyonist zihniyettir. O zihniyet bizde Ergonokon zihniyetidir. O zihniyetteki insanlar genelde İslamfobiye sahip kişilerdir. |
|
Adam Gibi Severim Diyenlere Kanma
(osman demircan) 18 Haziran 2010 |
Sevgi ve Nefret |
| |
A gibi severim seni. Dam ise martılarla dolar. Martılar ise özgür yanımdır benim tıpkı gelgitli denizler gibi. Martılar derin hayallere dalarken mısra kıyılarından, kelimelerle uçarım hiç güneşim olmadığın göklere ve şiir denizine. Bu yüzden adam gibi ne martı olurum ne de deniz. Oysa sen limansın suyu olmayan mavi düşlerde. Bu kandırmaca bitsin istersen, adam gibi severim diyenlere kulak asma. Ne ben senin rüzgarım olurum ne de sen soluduğum havam olursun. |
|
Cehennemin En Mutlu Yerindeyim
(osman demircan) 1 Ağustos 2010 |
Sevgi ve Nefret |
| |
Bari bir şey söyle gözyaşlarıma yakışan. Bari bir şey söyle ağladığıma değen. Yalandan öte gerçeğin kavurduğu bir çöl gibi olsun. Hiç kumdan saraylar dikme önüme ben seni bırakıp gideceğim koşar adımlarla. Boşuna engeller çıkarma önüme. Altından ırmaklar akan köşkler dikme önüme. Ben gerçeğin alev alev olduğu cehenneme gideceğim. Bütün yollarım beni kendi cehennemime götürmekte. Yoldaş olmayı isteme benden. Ben ateşler içinde, cehennemin en mutlu yerinde sensiz olacağım. Seninle |
|
Pakistanlı Çocuk
(osman demircan) 9 Ağustos 2010 |
Savaş ve Afetler |
| |
Pakistan'daki çocuk, sel felaketinin ardından çamurda yatmaktasın. Yorganın rüzgar, rüyaların yaprak olmuş gecenin en ayaz vaktinde. Saçların toprağın ıslak elleriyle yıkanırken, sabunun çamur olmuştur. Sana uzanan eller seni çamura boyamıştır.
Gemiler kalkar limandan, içi dışı beyaz ve tertemiz gemilerdir bunlar. İçindeki yüzler pürüzsüzdür. Ne Bangladeş'te yüzüne kezzap atılmış yüzlere benzer bu yüzler ne de sıcağın altında kapkara olmuş bir yüze benzer. |
|
Osman Baydemir
(osman demircan) 15 Ağustos 2010 |
Varsıllar ve Yoksullar |
| |
Benim adım Osman Demircan... Keşke adım Osman Baydemir olsaydı. Bu ülkede hayatım daha kolay olurdu. Adam kalkmış özerklik istiyor. Adam kendini konuşuyor. Ben susuyorum. Çünkü ben 657 'ye tabiyim. Osman Baydemir ise PKK'ya bağlı. Onun bağı ipekten ilmik, benimkisi ise çelikten zincir. Neden dudaklarım ikiye ayrıldığında ben bölücü oluyorum da, Osman Baydemir bangır bangır bağırdığında hiçbir şey olmuyor. Ağlamak istiyorum hiç ağlayamayanlar adına. Ağlamak istiyorum şehit Osman'lar adına... |
|
Tabut
(osman demircan) 30 Ağustos 2010 |
Siyah - Beyaz (En Uçlar) |
| |
Hayatımda yer almayanlar cenazeme de gelmesin. Onların hayır duasına ihtiyacım yok. Onların duası beni yaşatmış olsaydı eğer; şimdi tabutta olmazdım. Ey Cemaat- i Müslimin! Seninle aynı safta namaz kıldıktan sonra sen hep kendine dualar ettin. Ben ellerimle caminin penceresinden senin günahkar bencilliğini bir kilim gibi sildim. Şimdi o kilimin üzerinden cenazemi taşıma! Bırak cesedim senin duaya kalkan ellerinden de uzak dursun. |
|
Nihat Genç
(osman demircan) 4 Eylül 2010 |
Yazarlar ve Yapıtlar |
| |
Hayatım boyunca hep şuna inanmışımdır: Bir yıkıntının üzerine saray yaparsanız, asla gönüllerin padişahı olamazsınız. Yani birilerini ezerek, yok ederek bir başarıya ulaşırsanız, hayat yolunda ayak dibinizdeki kan izinden kurtulamazsınız. Ben ve benim gibi yazarlar, masumdur. Bir ideolojiye mal olmadığımız için, ekranlara çıkıp edebiyat adına, Nihat Genç gibi siyaset yapmadığımız için gençlere kendimizi beğendirememekteyiz. |
|
Kölelerin Vatanı Olmaz
(osman demircan) 8 Eylül 2010 |
Politik Olaylar ve Görüşler |
| |
Kaybedecek bir şeyi olmayanlar niçin korksun ki. Sosyologlar araştırsın, Türkiye'de kaybedecek bir şeyi olmayan kaç kişi vardır. Kaybedecek bir şeyi olmayan insanlar, canlı bombaya benzerler. Bu yüzden Türkiye her an patlamaya hazır bomba gibidir. Bu ülkeyi insan cephaneliğe çevirenler, okumuş cahillerdir. Bu okumuş cahiller memleketin canına okurken, kendileri mal derdindedirler. Okumuş cahillerin çoğu, aydın sıfatıyla efeler gibi dolaşmaktadırlar. |
|
Abdullah Öcalan
(osman demircan) 13 Eylül 2010 |
Toplum ve Birey |
| |
Eğer ben koyun gibiysem sen nesin kurt mu? Her gün bana diş bilersen, ben de koyun gibi seni düşman bellerim. Ve sadece senden korunmak için sürü psikolojisine girerim. Sen insan olursan ben de koyun olmaktan vazgeçerim. Ne sen dağlarda ulumak zorunda kalırsın ne de ben çobanın sopasıyla ve onun itiyle dürtülürüm. |
|
Kadıköy'de Köpek Olmak
(osman demircan) 26 Eylül 2010 |
İstanbul |
| |
Kadıköy'de bir cenaze töreni... Siyah giyinimli kadınların gözlerindeki koyu renkli gözlükler gözyaşlarına kalkan olmakta. Belki de ölüme savaş açmanın bir yolu da gözlere, gözlükleri kalkan yapmaktır böyle semtlerde. Kadıköy'deki cenaze töreninde fırfırlı kilotlar ölüye rahmet okumakta. Böyle muhitlerde duayı kilotlardaki oyalar yapmakta herhalde. Bütün kıyafetler siyah renkte iken, kilotlar her renkte. Cenazede seksi olmak gerekir belki de. |
|
Aslanlar Gibi Hırsızlık Yapıp, Krallar Gibi Yaşıyorlar
(osman demircan) 5 Ekim 2010 |
Dinler, İnançlar ve Ateizm |
| |
İyilik yapan iyilik bulur, sözü şimdi hiçbir iyilik cezasız kalmaz olmuş. Aslan yaşadığı yerden belli olur, demişler. İşte biz de boğulma tehlikesi geçiren bir genci kurtarmak için denize atlayan kızın, üzerine yapışan elbiselerinden dolayı hatları ortaya çıktığı için günah işleyip işlemediğini tartışan bir yerde yaşıyoruz. Bunu tartışırken de aslanlar gibi kükrüyoruz. Birbirimizi yiyoruz. |
|
Domuz
(osman demircan) 13 Ekim 2010 |
İş Dünyası ve Aile Yaşamı |
| |
Kış bir çocuğun elinden ve boşalan un çuvallarından anlaşılır. Üşüyorum anne. Kırağı düşmüş buğday başaklarıyım. Benden sıcacık ekmek olur mu anne? Kucak dolusu ekmekler dökmek istiyorum sana. Başka çocukları da sev diye anne. Güvercinleri besler gibi sev onları. Belki o çocuklar, benimle kardeş olurlar. Belki o çocuklar insan olmanın tokluğuna varırlar. Sen başka anneler gibi olma sakın. O anneler ki, kendi çocukları başka çocukları döverken, güzelleşirler. Kendi çocuklarına dokunulduğunda ise, çirkinleşirler. |
|
Doğru İncedir; Ama Asla Kolay Kopmaz
(osman demircan) 18 Ekim 2010 |
Güven ve Güvensizlik |
| |
Doğru incedir; ama asla kolay kopmaz. Her insan bir yola benzer. İnsanların seni nereye götürüp götürmediklerine iyi bakmak lazım. Doğru konuşan bir insan, seni kıldan ince bir yoldan yürütse de, sana keçi yününden bir kilim ördürse de, yalandan kırmızı halılar üzerinde seni yürütmesinden iyidir. |
|
Dilekçe
(osman demircan) 18 Ekim 2010 |
Günlük Olaylar |
| |
TARIM BAKANLIĞINA/ PARİS
Çarşı çarşı değil de nalburiye dükkanı sanki. Çarşıda o kadar kazma, o kadar balta var ki, memleketteki tarımı kurtaracak ve açlığa son verecek kadar. Gereğinin yapılmasını arz ederim. |
|
Bu Gidişle Bir Kemiğe Koca Vatanı Satacaksın
(osman demircan) 22 Ekim 2010 |
Türkiye |
| |
Asın beni meydanlarda. Güvercinler kaldırsın cenazemi. Sadece çocuklar okusun bana dua. Çocuklardan birinin adı Hasan, diğerinin adı Hüseyin olsun. Kanım Kerbela şehitlerinin gözyaşları gibi aksın. Bu ülkede yaşamaktan hiç gurur duymayacak mıyım? Bari ölümüm ülkemin yüreksizliğne aksın. Neden memleketimde bir eğitim müdürü kürsüye çıkıp, masadaki baklavalara bakarak ben baklavanın tadını görünce anlarım der. |
|
İnsan Yoktu, Sınırlar ve Sınıflar Yoktu
(osman demircan) 25 Ekim 2010 |
Politik Olaylar ve Görüşler |
| |
İnsan yoktu, sınırlar ve sınıflar yoktu; sonra insan çıkageldi ve elindeki tebeşirle kendince sınırlar çizmeye başladı; ancak o çizdiği sınırların içerisine kendisini hapsettiğini bir türlü anlayamadı. İnsanın sınırlar çizmesindeki sebep kendisini farklı görmek istemeseydi. Oysa doğa bir babanın kör çocuğuna diğer çocuklarından farksız davranması gibi herkese eşit davranırdı. Üstünlük kurma isteği hep insanlar arasına çizgiler koydu. Bu şekilde doğanın verdiğini yalnızca kendi kontrolu altına alma çabası içine girdi ve böylece kendini de sınırladı. |
|
Nazım Hikmet Gibi Düşünmek Beynimi Acıtmıştır
(osman demircan) 20 Kasım 2010 |
Sevgi ve Nefret |
| |
Benim kemiğim sevilmez. O yüzden senin gibi itler benden uzak durur. Senin bana yakın olmaman beni uyuz olmaktan korur. Zaten kancıklığını da çekemem. Salyaların ağzından akarken, seninle mum ışığında yemek yiyemem. İtliğin hayatıma ne katabilir? Boynuna zincir takıp seninle kumsalda yürüyemem. Hayatım boyunca sevilmemeyi ve düşmanlığı öğrenirken ve ben artık sevmek ve sevilmek isterken, seninle it dalaşına giremem. Sen hayat gibisin sevgili. Hayat da it gibidir ve hayat en çok korkakların peşine düşer. |
|
Bize Seni Gerek Seni Ey Elif Şafak
(osman demircan) 6 Aralık 2010 |
Popüler Kültür |
| |
Bir sarhoş otobüste yalnızken yanına oturdum. Dedi yanımda kimse oturmazken sarhoş olduğum için sen nasıl oturdun. Dedim beni döversen birisi kurtarır elbet. Dedi tüm insanlar dörde çeyrek vardır; ben ise üç buçuğum. Dört olan sadece peygamberimizdir. Şaşırdım o an sözleriyle. Dedim kendi kendime bir abdestliden duymadım böyle söz acaba niye? Bir söz vardır eski bir gramofondan çıkar gibi gönlü hoş eder. |
|
Kendime Özerk Bir Cumhuriyet İstiyorum
(osman demircan) 21 Aralık 2010 |
Politik Olaylar ve Görüşler |
| |
Ben de eşle dostla yaşayabileceğim özerk bir cumhuriyet istiyorum. Özerk cumhuriyetim için on araba, bir saray, elli köşk, bol para, bir ordu, bol polis, istediğim dilde tabelalar olsun. Ya benim Kürt'ten ne eksiğim var. Hadi iş başına! Acele edin, yoğun bir insanım. Fazla bekleyemem. Tam şuraya tükürüyorum. Tükürüğüm kurumadan verdiğim listedekileri kapıp getirin. |
|
İki Buffalo Bir Aslan Yapmaz
(osman demircan) 27 Aralık 2010 |
Türkiye |
| |
İki buffalo bir aslan yapmaz. Bu yüzden eşitlik yoktur. Orantısız güç kimdeyse, en çok eşit olan odur. Sayıca fazlalık demokrasilerde işe yarayabilir; fakat otun bol olduğu bir yerde buffalo başbakan olsa bile, aslan payını yine sermaye sahipleri yer. Yıllardır tonlarca fıntığı satarak uçak tekerleği alan bu ülke, maalesef sığır gibi çalışmaktan kurtulamamıştır. |
|
Fikirlerinle, Felsefeyle Yargıla Beni
(osman demircan) 9 Ocak 2011 |
Siyah - Beyaz (En Uçlar) |
| |
Fikirlerinle, felsefeyle yargıla beni; önyargılarla değil... Bir söz bırak dünyamda, inanayım papağan edebiyatı yapmadığına. Bir cümle kat hayatıma, senin için bir nokta olayım. Bir düşünce ol, bulutların arkasından görünün güneş kadar bile olsa. Yeter ki, karanlığıma sızsın bir aydınlığın. Bir şeyi seversem neye göre seveyim, söyle bana. Senin isteklerin, benim tercihlerim mi olmalı? |
|
Ah Bir Ağlayabilsem
(osman demircan) 12 Ocak 2011 |
Sevgi ve Nefret |
| |
Su desem yağmur olur. Toprak desem heyelan olur. Buna rağmen gözyaşlarımla dolarım da bir türlü ağlayamam. Ah sevgili bir ağlasam, bulutlar kupkuru kalır. Ah sevgili bir ağlasam, yüreğimden sellerle sürüklenirsin, heyelanlarımın altında kalırsın. |
|
Sen Ekmeğe Nankörlüğünü Sürersin
(osman demircan) 13 Ocak 2011 |
Dostluk ve Düşmanlık |
| |
Bir şey isteme benden. Senin isteklerin hem kapkara bir böcek gibi sevimsizdir hem de çekirge sürüsü gibi talan edicidir. Karşında bitip tükenmeyen bir ırmak olsam da, sen sularımı kirletirsin. Yanında masmavi bir deniz olsam, bir karpuz gibi sularıma düşersin. Sana sofra dolusu yiyecek olsam, sen ekmeğe nankörlüğünü sürersin. Önünde dursam bir heykel gibi, senin önüne geçtiğim için, yada senin heykelini dikmedikleri için bana ucube dersin. Ey sevgili sen bir ucube bile olamazsın. |
|
Bir Küfrün Hiçbir Ahlaki Açıklaması Olamaz
(osman demircan) 17 Ocak 2011 |
21. Yüzyıl Gençlik Kültürü |
| |
Bir çiçek için bile yaşamaya değer. Tüm güller, başkalarına gülse bile, tüm laleler başkalarının sarhoş geceleri olsa bilse, sen yine de üzülme. Eğer tüm insanlar seni linç etmek isterse, bil ki senin için annesinin eteği arkasına gizlenip ağlayacak olacaktır. Eğer bu bile sana yeterse, gözlerine çiz o manzarayı. Belki dünyada görmeye layık bir güzellik bulamazsan, o çocuğun eteğin arkasından ağlaması yüreğine serpsin. Bir çocuğun anne feryadından sonra en muhim davranışı gözyaşlarında baba diyememenin verdiği ezikliğin hıçkırıklara boğulmasıdır. |
|
Bir Matematik Problemini Çözer Gibi Çöz Beni
(osman demircan) 18 Ocak 2011 |
Dostluk ve Düşmanlık |
| |
Basit bir düşmansın. Dedikoducusun, ikiyüzlüsün, kahpesin. İsterim ki, zekanla yen beni, bilginle öldür beni. Ama nerde? Sen anca ojeli ve manikürlü tırnaklarının arasında, kişiliğinin mikroplarını taşırsın. Bir de o ellerinle sanat yaparsın. Geç bunları geç. Avuçlarına düşmemi istersen, eline al kalemi, bir matematik problemini çözer gibi çöz beni. |
|
Keyfin Bilir
(osman demircan) 21 Ocak 2011 |
Sevgi ve Nefret |
| |
Kimi seveceğim hemen hemen bellidir. Onun gelişi, güneş ışıklarının yollara vurması gibidir. Onun yürüyüşü rüzgarla gelen gül kokusudur. Bir bahar gibi kurulur yanıma. Mevsimler değişse de, onun gülüşü erik çiçeğidir. Hele bir konuşması vardır ki, sözcükler antik bir tablet olur dudaklarında. |
|
Aşk mı Özgürlük Mü
(osman demircan) 23 Ocak 2011 |
Siyah - Beyaz (En Uçlar) |
| |
Sen kendini ulaşılmaz sandıkça, başın göğe ermeye devam edecektir. İster dağ ol, ister bayır. Benimse istediğim yer, geniş düzlüklerdir. Bana geniş bir dünya vadedmeyen, ululuğuyla kendi büyüklensin. Yükseklik güzel olabilir, asıl güzellik ya denizde ufuk ya da bir ovada alabildiğine verimli toprak olabilmektir. |
|
Şair Osman, Öküzü Kadıköyde Sanat Yapar, Köylü Murat İse Öküzü Bağdat Caddesinden Aşağı Salar
(osman demircan) 26 Ocak 2011 |
Toplum ve Birey |
| |
Köylü Murat 'öküz' der suç olur, şair Osman 'öküz' der sanat olur. Peki neden? Çünkü şair Osman, öküzü Kadıköy'de sanat yapar, köylü Murat ise öküzü Bağdat Caddesi'nden aşağı salar. Aradaki fark budur. Bu bir ayrıcalık değil aslında. Ayrıcalıklardan oldum olası nefret ederim. Farklar, renklilik içindir, ayrıcalık için değil. Ben de bu farkıma istinaden öküzlü bir yazı yazmaya karar verdim. Umarım öküzler kızıp, bana samanlıkta iğne aratmaz. |
|
Ben Asya'da Ömer Hayyam, Avrupa'da Archimedes Olmuşumdur
(osman demircan) 28 Ocak 2011 |
Toplum ve Birey |
| |
Bazen geçiştirmeyeceksin insanları. Sonra kendilerini, Roma askeri sanmaya başlarlar. Karşına zekalarıyla değil, aptallıklarıyla çıkarlar bu tip insanlar. Nasıl Archimedes kum üzerine çizdiği çemberlerle hesaplar yapmak üzereyken, elinde boynuna vurulmak üzere kaldırılan bir kılıçla yaklaşan Romalı askere aldırmayarak başını hesaplarından kaldırmadan "çemberlerime dokunma" der; ama Archimedes kesik başı çemberlerin arasına düşerse, işte böyledir geçiştirmeler. |
|
Kurda Kuzu Heykeli Yapsan, O Sadece Saldırır
(osman demircan) 1 Şubat 2011 |
Çağdaş Sanat |
| |
Ülkenin her yerinde çaydanlık, fincan, domates, biber patlıcan heykelleri var. Neden çünkü sanat yok. Alçıdan şekil yapmak var. Çünkü ülkemizde sanatın insan hayatına bir şey katmadığı düşünülür. Böyle kişilere şunu demek lazım eminim Picasso da, Monet de, hatta Osman Hamdi bile sizin hayatınızda bir şey değiştirmemiştir. Bırak anıtı, dünyada dikili bir ağacı bile olmayanların bir ülkesinde yaşamak kim ister. Biz bunu isteriz işte. |
|
Hepiniz Balkonların Dudaklarından Akan Salyalarsınız
(osman demircan) 5 Şubat 2011 |
Politik Olaylar ve Görüşler |
| |
Sanki dünya yuvarlak bir masa... Ye babam ye... Bunca ağzın kendi kazandığını kendi yiyecek hali yok ya. Bazıları solcuyum der yüreğimin yarısını ister. Bazıları kapitalistim der yüreğimin tamamını ister. Yer bitirirler beni. Bak elma ağacı hiç konuşmalarda mı? Her baharda çiçekleri açmakta. Sus bir lamanın ayak izi bile senin bastığın yerleri daha az kirletmekte. |
|
Rize Dağınık Bir Masa Gibi
(osman demircan) 25 Şubat 2011 |
Kesinlikle Karşıyım! |
| |
Bir kalabalığın içinde jop kimdir, yumruk kimdir, kırılan parmaklar kimdir. Etten ve tırnaktan oluşan bir düşünce, insan beynini tırmalamadıktan sonra linçtir. Sesler, feryadın ve haykırışların oluşturduğu bir kapı gıcırtısıdır ve tüm eşiklerde sıkışan insandır. Bir olay ve ardından aynı düşüncede sıkılmış bir yumruk gibi beş, on kişi. Ve polisler o yumruğun altında ezilen çaresizliktir. Balkonlar dolu, pencerelerde insan suretleri, yoldan geçen arabalar sadece bir tekerlek polislerin işaret parmaklarını ezmekte. |
|
Sen Anca Kovaya Benzersin, Kadın Artıklarıyla Dolup Taşan
(osman demircan) 7 Mart 2011 |
İş Dünyası ve Aile Yaşamı |
| |
Bir yağmurun önce üzerimde ıslaklık olduğu, sonra üşüme bıraktığı bir an gibisin. Gözlerimde önce sevinç ışığı iken, sonra kör eden bir karanlık gibisin. Sen kumsala yazdığım sevgi sözcüklerimi silen dalgasın. Beni boğmasan da, gırtlağıma kadar bana dert yaşatansın. Bir hançersin, iki tarafı keskin. Sana ne yandan yaklaşsam, yüreğime saplanırsın. Bari öldür beni de, senin zevklerin ve hırsın için her gün kan kusmayayım. |
|
İtlerin Ara Tonu Olmaz
(osman demircan) 14 Mart 2011 |
Özgürlük ve Eşitlik |
| |
En lüks binaları ameleler yapar; ama o binalarda zenginler oturur. Benim de işim, harç yoğurmak, demir bağlamak. Gerçi yüksekte kargalar da yaşar; fakat hırsızlıktan kurtulamazlar. Çaldığınız hayatların bedeli, iki üç kuruştur. İnsanları esaret altına almak, sizin özgürlüğünüzün güvencesidir. |
|
Ben İse Ahıra Bağlı Öküz Gibi Debelenmekteyim
(osman demircan) 15 Mart 2011 |
Toplum ve Birey |
| |
Bir palto kaç para? Üşüyorum, değerim buz olmak... Arkadaşlarım nerede? Mangal yürekli insanlar nerede, sıcak ellerini uzatsınlar bana. Üşüyorum. Herkes neşeli şarkılar eşliğinde çayını yudumlamakta. Simit satsam, züppelerin ite kediye benzeyen çocukları dalaşmakta bana. Herkes gücünün yettiğine aslan ya da paşa. Tüm krallıkları yıkmak istiyorum şu an şu vakit. |
|
Öğretmenler Odası
(osman demircan) 25 Mart 2011 |
İş Dünyası ve Aile Yaşamı |
| |
Ben bir öğretmenim... Öğretmenler odasında arkadaşlarla ne konuşacağımı bilememekteyim. Bir arkadaşla konuşayım dediğim anda, onun gözlerinin bayan öğretmenin bacaklarında olduğunu fark etmekteyim. İçime bir sıkıntı girmesiyle susmaktayım. |
|
Vasattan Aşk Çıkmaz
(osman demircan) 31 Mart 2011 |
Sevgi ve Nefret |
| |
Kadınların aşağılandığı, tecavüze uğradığı, katledildiği bir ülkede aşk güle değil yolunmuş kaza benzer. Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez. Kadınlara sunulan bunca armağan, ikram aslında bir tavuk fiyatınadır. Sonra kadın kaz gibi gelir. Yolunup durulan kadın, aşk yaşadığını sanır. Ardından yenilip yutulur ve lades olur. Kadınların erkek dünyasında varlıkları ya kupa kızı ya da sinek kızı gibidir. |
|
Hanıyağma
(osman demircan) 17 Mayıs 2011 |
Politik Olaylar ve Görüşler |
| |
Açık denizlere çıkmak için boğazlardan geçmek lazım. ' Şu boğaz harbi yok mu var mıdır dünyada eşi ' demiş Üstad. Acaba Üstad olayın bu boyutunu düşünmüş müdür? Hanıyağma İran kültüründe vardır. Türk kültürüne de geçmiştir. Yemek verildikten sonra ziyafete katılanlar sofrada kullanılan çatal, kaşık, tencere gibi ne varsa alıp götürürler. Yağma genlerimize işlemiştir. |
|
Bu Ülkede İnsanlar Medeni midir
(osman demircan) 8 Haziran 2011 |
Türkiye |
| |
Bu ülkede insanlar medeni midir? Evet, medeniyetin tarlasında otlanacak kadar medenidir. Bu ülkede kimsenin zekasına ve aklına güvenip de sakın kafanı kurcalayan bir konuyu açma. Ya soluğu savcılıkta alırsın ya da kovulursun. Bu ülkede insanlarla konuşabileceğin en zekice konular ineklerin süt verimidir. |
|
Aşk Mutfağı
(osman demircan) 23 Haziran 2011 |
Türkiye |
| |
Aşk kalbi kıranı affeder belki. Aşk vicdansızdır çünkü. En çok sevene acımaz. Sevene yüreğinin sesini dinle, o ne derse yap der. Oysa insan aklıyla ve inancıyla ayakta kalır. İnsan bu yüzden sürünür. Aşk gurur kabul etmez. Gurur aklın işidir. Aklını ve inancını önüne katan kişi, kalbini kıranı asla affetmez. Aşk der ki, ona inan ve güven. Aslında insan için en büyük yük kendisini taşıyamamasıdır. Aşk süründürür, akıl ayağa kaldırır. |
|
Örümcek ve Kelebek
(osman demircan) 26 Haziran 2011 |
Dostluk ve Düşmanlık |
| |
Konu mutsuz etme değil; mutlu edememek. Bir kelebek örümceyi nasıl mutlu eder: Ona yem olursa. Yem olmak istemiyorum kardeşim. Anlamıyor bu örümcek beyinliler. Oysa gökyüzü herkesin hem örümceklerin hem kelebeklerin. Nedir bu gökyüzü altında bana bunca düşmanlık çözmüş değilim. Ben örümcekleri hayatımdan çıkarmak da istemiyorum. Onların da güzel olduğunu düşünüyorum, tıpkı kelebekler gibi, tıpkı benim gibi. |
|
Masallarla ve Yalanlarla Dolu Hayatınızı Ne Edeyim
(osman demircan) 6 Temmuz 2011 |
Toplum ve Birey |
| |
Gözler, eller, yüzler, bakışlar sürü sürü... Hiçbirinde yok bir anlam ve bütünlük. Hepsi bütünüyle masal kitaplarındaki yaratıklar gibi. Sürü sürü yüzler başıma üşüşen gagaları kocaman kuşlar gibi. Yırtık bir gömlek kalır geride bana hediye edilen. Bağrımı açtıklarım, göğsüme indirir bir yumruk. |
|
Başka Bir Yol Yoksa İnancın Seni Nereye Kadar Götürür
(osman demircan) 10 Temmuz 2011 |
Dinler, İnançlar ve Ateizm |
| |
Bazen hayat önüne bir yol çıkarır. O yoldan gitmek zorunda kalırsın. Ne bir çaren vardır ne de bir başka yol. Önündeki yol ise hem kırık camlarla hem de raptiyelerle doludur. Her adımda iki nedenden dolayı ağlarsın. Birincisi bir başka yol bulmadığın için ikincisi ise canın yandığı için. Hem kanın akar hem de gözyaşın. |
|
Aşklar Fışkı Kokmakta
(osman demircan) 12 Temmuz 2011 |
Modernizm ve Post-Modernizm |
| |
Eskiden bedenlerdi orospu. Şimdi duygular ve düşünceler, cep telefonundaki mesajlar, e postadaki iletiler orospu. Herkesin elinde cep telefonu... Mesaj atmakta gün boyu. Yazılar gün boyu fışkı kokmakta. İnsanlar sabahtan akşama, aşkamdan sabaha; yirmi dört saat kafasını kaldırmamakta teknoloji dışkısından. Her gün yeni bir icat çıkmakta. Ortalık taze dışkı diğer adıyla fışkı kokmakta. Düşünceler kara sinek kadar ancak. |
|
Belediyede Vidanjörlük Mü Yapsın
(osman demircan) 13 Temmuz 2011 |
Türkiye |
| |
Özellikle doğu bölgelerimizde erkeklerin eşeklerle cinsel ilişkiye girmeleri olağandır. Bu davranış o kadar doğallaşmıştır ki eşeklere eşo gelin demeye kadar gelmiştir. Sonuçta erkekler geleneklerin ve göreneklerin baskısı altında cinsel anlamda özgür olamadıkları ve rahatça partner bulamadıkları için böyle bir yola girmişlerdir. |
|
Tanrı Dedi ki Bana
(osman demircan) 7 Ağustos 2011 |
Toplum ve Birey |
| |
parçaladım yüreğimi köpeklere attım. salyadan sevgiler aktı duygularıma. ve dedim ki tanrıya suç senin onları insan diye çıkardım karşıma. ve ben kulların arasında bir ayrım yapmadım ondan sonra. yine dedim ki tanrıya: senin de suçun yok, insanlarla köpekleri birbirine benzettin. tanrı da dedi ki bana: yarattıklarım arasından insan iti kendi kişisel hayatının uyuzluğunu insanlığa ve bana mal etmeye çalışır, bir kemiktir dünya bunu unutma. sen insan kal mutlaka.
|
|
Durmak Yok Yola Devam
(osman demircan) 10 Ağustos 2011 |
Toplum ve Birey |
| |
Ey kader kudurmuş köpek gibi neden peşimdesin. Hayat beni bir deri bir kemik yaptığı için mi? Bazen güzel yüzlü bir kız olarak çıkarsın karşıma. Senin yüzüne aldanmam, sonuçta itsin. Bazen bir çocuk masumiyetindesin. Ağlar gözlere inanmam, kimse göründüğü kadar masum değildir bilirim ey kader. Bazen cillop gibi bir araba gibi çıkarsın karşıma. İçindekiler iki sevgilidir. Aşklarındaki slogan bellidir: Durmak yok yola devam. Ezer geçersin beni ey kader, aşıkların şen kahkahalarıyla. Bu kadar arsız ve yılışıksın. Yakamdan hiç çıkmayan kirsin. |
|
Özel Hayat
(osman demircan) 2 Kasım 2011 |
Türkiye |
| |
Türk milleti yılan gibi her deliğe girmeye çalışıyor. Sokuluyor ısırmak için. Yanaşıyor dişlerini geçirmek için. Birey kavramını yok sayıyor. İnsanın özelini hiçe sayıyor. Hiçbir sınır tanımıyor. Terbiyesizliğin tüm sınırlarını zorluyor. Birisiyle oturup konuşmaya çalıştığında mutlaka üçüncü kişiler araya giriyor. Sözüne bulaşıyor, lafını kesiyor, düşüncelerine müdahale ediyor. Türkiye gitgide mısır tarlasına dönüşüyor. |
|
Olan Dağdaki Garibana, Karakoldaki Garibana Olmakta
(osman demircan) 8 Kasım 2011 |
Dostluk ve Düşmanlık |
| |
Başların yere eğildiği yerdeyim. Ben her gün selamsız ve sabahsızım. Saatlerim vefasızlığa, acımasızlığa, nankörlüğe kurulmuş. Her dakika insansızlığa uyanmaktayım. Kimseden şikayetim yok. Zaten kimsenin olmadığı bir dünyanın içindeyim. Sevmeler ısırık gibi. Her ısırık elmadan kurtçuk çıkarmakta. Elmalar ise ateş pahası. Hayatın gölgelerinde daha da siyaha çalan yüzler. |
|
Eşeklerle Savaşa Gidilmez
(osman demircan) 15 Kasım 2011 |
Savaş ve Afetler |
| |
Eşeklerle savaşa gidilmez. Hayat savaşımda ne at tanırım ne de kişneme sesi. Hep yanımda eşekler anırır. Eşeklerle özgürlüğe koşulmaz. Hep yanımda eşeklik eden insanlar vardır. Birazcık yürümeye kalksalar aptallığa, bağnazlığa, vicdansızlığa, adaletsizliğe inadına gitme çabası içinde olurlar ve beni de eşek gibi o yola sokmaya çalışırlar. Benim savaşımda eşeklik etmek yoktur. |
|
Tüm Aşklar Faşizm Kokmaz
(osman demircan) 30 Kasım 2011 |
Kesinlikle Karşıyım! |
| |
Mutluluğu başkalarının güzelliğinde arayanlar, bir saç boyası, bir rimel fiyatına satılacaklarını tahmin edemezler. Başkalarının güzelliğine esir olanlar ve yenilenler faşistçe aşktan öteye gidemezler. Acaba tüm aşklar faşizim mi kokar diye kimse sormaz bile. Aşk illa bir gül güzelliğinde, gül yağı kokusunda olmalıdır. İlla sevgilinin gözleri ya renkli ya da sürmeli olmalıdır. Fiziksel faşizmdir aşk aslında tüm şiirlerde. Körün, topalın seveni olmaz. onlar aşk şiirlerinde hiç yer almaz. Sevgili ince boyludur, sırma saçlıdır ve çok güzeldir. |
|
Köpekler ve İt Herifler
(osman demircan) 28 Aralık 2011 |
Kesinlikle Karşıyım! |
| |
iki türlü canlının dokunulmazlığı vardır: bir sokak köpeklerinin iki korumalı insanların... bu iki varlıkların tek farkı vardır: sokak köpekleri kemik yer, korumalı insanlar bonfile ve biftek yer. |
|
İnce Bir Tülüm
(osman demircan) 15 Ocak 2012 |
Siyah - Beyaz (En Uçlar) |
| |
Bir ince tülüm pencerelerde. Hoyrat rüzgarlar esmesin bana. Fır fır essin her daim yel üzerime. Dayanamam savrulmalara, dağılmalara. Ruhum tüm dokunuşlarda hafifçe yerinden oynasın. Sevdiklerim artık beni hırpalamasın. Sevmeler Allah'ın lütfu olsun. Rahmet pencerelerimden eksik olmasın. Bekleyişlerim fırtınaya, kasırgaya dönüşmesin. Pencerelerde güvercinler bile dövüşmesin. Güvercinlerin özgür uçuşlarındaki esinti, bana serinlik ve esenlik versin. İnce bir tülüm sefaletimde. Kimse bana zenginliğiyle perdeler reva görmesin. Kadifeden perdeler yanımda olmasın. Zenginlik sefaletimde hoyrat el olmasın. Kimse yanıma perdeler koymasın. Açlığım güvercinlerin dostluğuyla geçer. |
|
Dünya
(osman demircan) 28 Ocak 2012 |
Dinler, İnançlar ve Ateizm |
| |
Kimse göründüğü kadar masum değildir. Çocukların ağlayışında bile doyurulmayı bekleyen bir benlik vardır. Ben de masum değilimdir. Değeri olmayanlara kıymet vererek bakırı altın yapmaya çalışarak en büyük sahtekarlığı yapmışımdır. Ben de masum değilim sevdiklerimi sahte kimliklere büründürerek onları abartarak sahte bir aşkın kurbanı kendimi yapmışımdır. Bir manavdan biftek istemek saflık olabilir ama aynı zamanda yanlış adreslerde bulunmak hiç de masumca değildir. İnsanlara fırsat vermemek lazımdır. Kediye fare olarak yakalanmamak gerekir. Dünya en büyük illüzyonisttir. Şapkasından nice adamlar ve kadınlar çıkarır da onları insan sanırsın. Hepsi bir göz yanılsamasıdır. |
|
Bu Ülkede
(osman demircan) 4 Şubat 2012 |
Türkiye |
| |
Kararlıyım, tutumluyum, kendimi geliştiriyorum; fakat zor geçiniyorum. Neden biliyor musun? Çünkü Türkiye’de çalışanlar değil, çalışanların sırtından geçinenler zengin oluyor ve ben bu Müslüman ülkesinde hakkımı alamıyorum. Neden savunamıyorum? Çünkü hep şükret diyorlar; sabret diyorlar. Oysa çok sabır eşek meziyetidir. Benden bunu istiyorlar. Bizi eşek yerine koymaya devam ediyorlar, sırtımızdan geçinmeye devam etmek istiyorlar. İnsanlar Allah’ı bile bile en büyük Allahsızlığı yapıyor bu Müslüman ülkede. |
|
Tüm Evli Sevgililerin, Sevgililer Günü Kutlu Olsun
(osman demircan) 14 Şubat 2012 |
Popüler Kültür |
| |
Yeni moda: Evliyken sevgilin olacak. Boşanmayacaksın. Çünkü boşanırsan sevgilin seni dul ne yapsın; kuru ne yapsın. Sen evliyken değerlisin. Boşanırsan değerini kaybedersin. Yeni moda aşklarda üçü bir arada olmalı. Eve gelince kocan ya da karın seni karşılamalı. Sevgilinin yanında ise onunla el ele tutuşurken, parmağında evlilik yüzüğü olmalı. |
|
Bir Çocuk Sevdim
(osman demircan) 17 Şubat 2012 |
Sinema ve Televizyon |
| |
Mine'yi Sinan ile Timur sevmektedir. Bu olay tam kurtlar vadisine dönüşmektedir. Polat Alemdar Mine'yi ikisine bırakmamakta kararlıdır. Hemen Memati'yi çağırır. Memati Mine'yi kaçırır. Polat Alemdar'ın yanına getirirken Mine'ye aşık olur. Polat Alemdar'ı öldürür. Olay büyümüştür. Kanuni bunu bir devlet ve millet meselesi sayar. Hürrem'e Mine'ye aşık olduğunu söyler. Hürrem çılgına döner. |
|
Seni Düşünmek Beni Hasta Eder Grip Olurum
(osman demircan) 25 Şubat 2012 |
Sevgi ve Nefret |
| |
Ben ceket sevmiyorum ki neden beni düğmeler ilgilendirsin. Senin yan bakışın, gülüşün, ellerin, bir ceketin düğmeleridir. Ben bağrımı açarken mutluluğa seni koparıp attım hayatımdan. Sanma ki üşümekteyim. Elimde avucumda senden bir şey kalmasa da, kendi nefesimle ısınmaktayım. Sen hayatımın akışında tutunduğum bir kütüktün sadece. |
|
Aşkı Yeni Dünya Düzeninin Dini Yaptılar
(osman demircan) 5 Mart 2012 |
Türkiye |
| |
Türk milleti! Yunus Emre'ye, Mevlana'ya, Mahzuni Şerif'e, Aşık Veysel'e, Mimar Sinan'a vs. sımsıkı sarılmalıdır. Onlar sizlerin gerçek pastalarınızdır. O pastaya yamatılmış, puding niyetine Elif Şafak'a, Orhan Pamuk'a, İskender Pala'ya, Bedri Baykam'a vs. el bile sürmemelidir. Onlar anca karın ağrısı yapar. Günümüzde aşk mide bulandırır hale gelmişse; Yusuf ile Züleyha, Mevlana ile Şems ve Leyla ile Mecnun'un ya da çağdaş sofralarda kadehler birbirine çarpıştırılırken, insanları da birbirine çarpıştıranların yazdıkları hindi etine batırılmış çatal ve bıçak aşklarının habire bizlere servis ettirilerek aşk diye yedirilmeye çalışınılmasındandır. |
|
Ben Aşktan Korkmaktayım
(osman demircan) 13 Mart 2012 |
Günlük Olaylar |
| |
Günlük sıkıntılardan kurtulmanın yolu olmuş aşk. Evliliğin ve günlük işlerin sorumluluğundan ve sıkıntılarından kaçan aşka sarılmakta. Bir kahve bir çay molası vermek gibi aşk. Keyif çıkarma şekli ve güzel hayaller kurma durumu aşk. Aşk bir heyecan bir fantezi gibi. Kendini sevememenin ve kendi hayatından hoşnut olamamanın çıkış yolu gibi aşk. Bir başkasına değer vererek kendine değer biçme çabası daha çok aşk. Aşk günlük bir meta gibi. Üç kuruşluk insanlarla uzak yollara değil; sadece tuvalete gidilir. |
|
Ben Bir Zenciyim
(osman demircan) 15 Mart 2012 |
21. YÜZYIL |
| |
Oynak şarkılar dilimde... Kafam bir düğün salonu ve aklımı oynatıyorum beynimin salonunda bütün sandalyeler boşken. Aklımı tümden oynatıyorum. Anne neredesin? Gökten kurşun mu yağıyor yoksa kar mı? Ben bir zenciyim beyaz adamları sevmiyorum, tıpkı kardan adamları sevmediğim gibi. Anne neredesin? Çocukları da büyükleri öldüren kurşunlar öldürüyor. Anne artık anla bir zenciyim ve beyaz yalanlar öldürüyor beni. tüm beyaz çiçeklerin ortasında kan kırmızı gül gibi duruyorum. Anne ölemediğim için yaşamak istemiyorum. |
|
İnsan Aslında Beş Yıl Yaşar
(osman demircan) 20 Mart 2012 |
Toplum ve Birey |
| |
İnsanın maddi değeri şudur:
Bir insanda 7 kalıp sabun yapacak kadar yağ bulunuyor.
Orta boy çivi yapacak kadar demire sahip.
Bir kahve fincanını dolduracak kadar şeker bulunuyor.
Küçük bir tavuk kümesini badanalayacak kadar kireç var.
2000 kibrit yapacak kadar fosfor bulunuyor.
Ufak bir topun atımına yetecek barut için potasyum var.
Bir insan ortalama 70 yıl yaşar.
Bunun yarısını gece yaşar ve bu süreçte genelde uyur.
Geriye 35 yıl kalır. |
|
Köpek
(osman demircan) 25 Mart 2012 |
Toplum ve Birey |
| |
Sanki bu dünya başkalarının malı ve ben o mala izinsiz girmişim. Nereye gidersem gideyim sanmayın ki kapıda köpekler beni karşılar. Her adım atışımda insanlar bana hırlar, kuyruklarına basmışım gibi diş gösterir ve havlar. Onlara desem ki sizin dünyanızda gözüm yok. Hırlayarak derler ki biz de bu dünyada kalıcı değiliz, taşınmadan önce bu dünyadan bitlerimizi dökelim ve biraz da eğlenelim. Desem ki onlara neden benimle eğlenirsiniz? Derler ki köpeklerin adetidir illa bir insana sürtünürler ve havlarlar. Biz de başka bir yaşam tarzı bilmeyiz. |
|
Giyinmek Sürtüğe de Çok Yakışır
(osman demircan) 24 Nisan 2012 |
Günlük Olaylar |
| |
Hangi moda eleştirmeni pantolonumun boş ceplerini ve ruhumun dikiş tutmayan yanlarını görebilir? Kim yanımdaki sürtüklerin uçlarını gösteren göğüslerini sütyene sığdırabilir? Giyinmek sürtüğe de çok yakışır. Hatta orospuyu gösteren mekyajıdır. Bunlar mı insanlık adına güzel ve şık olan. |
|
Herkes Kendi Orospusunun Namus Zabıtası Bu Ülkede
(osman demircan) 13 Mayıs 2012 |
Türkiye |
| |
Türkiye ahşap bir gökdelen gibi. Bir kibrit çöpüyle ateşe verilse, yangın büyük olacak ve kimse kimseyi bu yangından kurtarmayacak. Ayrıştırmalar devam etmekte. Etnik ayrıştırmalar, mezhepsel ayrıştırmalar, spor ayrıştırmaları, laik anti laik ayrıştırmalar devam etmekte. Eskiden adı malum partiden isen, zeki, akıllı, mantıklı ve kültürlü olurdun. Şimdi yeni partiden isen zeki, akıllı ve iyisin. |
|
Sığırların Arasında Gül Olsan da Seni Ot Sanırlar
(osman demircan) 15 Mayıs 2012 |
Günlük Olaylar |
| |
Denizdeydim ve boğuluyordum. Sahil insan doluydu; ama kimse yoktu. Kimse yoktu haykırışlarımı duyan. Kimse yoktu yardımıma koşan. Su yuttum ama beni en çok kimsesizlik boğdu. Beni en çok sesimi duyaramamak yordu. Kulaç dolusu sevgi beslerken herkese, kulaçlarımın bir yükselip bir alçalmasını gören yoktu. Deniz beni boğarken acıya, beni en çok insanlardan aldığım darbeler incitti. Bir havuç gibi rendelendim insanların bu darbeleriyle. İnceldim, kırpıldım. Kırıntılarım doldu denize. Ve ben bir havuç gibi çıktım su yüzüne. |
|
Cevabını Siz Verin
(osman demircan) 21 Mayıs 2012 |
Türkiye |
| |
Hoca bir kadınla düşüp kalkmaya başlar. Bunu oğlu duyar ve isyan eder. Oğlu müdahale etmeye kalkınca, vatandaşlar bu işi Allah'a bırak der. Oğlu bu işi Allah'a bırakırsam, anamı hoca mahveder der. Bizim de işimiz hocalara ve hacılara kalmıştır. Allah yardımcımız olsun mu diyelim. Dersek sevaba mı gireriz; ya da günah mı işleriz. Cevabını siz verin. Şükretmek nereye kadar. Hocalar insana dayanma gücü bırakmamakta. |
|
Kent Kültürü
(osman demircan) 7 Haziran 2012 |
Türkiye |
| |
Kadının birini saraya götürmüşler, ahır nerede demiş. İnsan ne görürse onu yaşar. Bir şehir insana ufkunu göstermediği sürece o şehirde yaşayanların geleceği karanlıktır. |
|
Eğitim Sistemi
(osman demircan) 13 Haziran 2012 |
Çocuk Yetiştirme |
| |
biz de kedilere fare yememeyi öğretiyoruz. farelerin iktidarı sarsılmasın diye bunu yapıyoruz. utanıyorum bazen öğretmenliğimden. lağım farelerine hizmet ettiğimiz için. bazen kedilere erik yemeği bile öğretiyoruz, farelerin canlarını korumak için. bazen çocuklara dar ağacı olmayı öğretiyoruz, bir orman olmanın güzelliğini anlatmak yerine. bunu da ormandaki ayılar rahat etsin diye yapıyoruz. bizler sisteme hizmet ediyoruz. çarklarına çocukları sokup, ezdiriyoruz. |
|
Bize Poşetlenmiş Aşkları Karıştırıyoruz
(osman demircan) 23 Haziran 2012 |
Güven ve Güvensizlik |
| |
Sevmiyoruz bağlanıyoruz. Yaşamıyoruz hayata asalak gibi yapışıyoruz. Gülmüyoruz; çünkü dudaklarımızdaki köpek salyalarıyla yaşıyoruz. Köpekler gibi yaşıyoruz bu yüzden ne ağlayabiliyoruz ne gülebiliyoruz insanca. Bir kemiğe insanlığımızı satıyoruz. Sokaklarda öpüşüyoruz ve sevişiyoruz. Şarkı söylerken it gibi uluyoruz. Hayatımızı çöpe çeviriyoruz, sonra bize poşetlenmiş aşkları karıştırıyoruz. Poşetler bile doluyken, bazı yüreklerin boş olması ne acıdır. Sevgi satın alınmıyor işte ve zorla da olmuyor. üstelik poşetler her şeyi taşırken, yürekler her şeyi taşıyamıyor. zorla sevgi olmuyor. Emin de olamıyorsun sevgilerden. Kim kimi ne için seviyor anlaşılmıyor. Yürek poşet değil, içindekini göstermiyor. |
|
Evlilik
(osman demircan) 25 Haziran 2012 |
İş Dünyası ve Aile Yaşamı |
| |
Eş mi arıyorlar; yoksa eleman mı arıyorlar belli değil. Artık herkes çalışan, kadrolu, süreli maaşı olan birini arıyor. Kimse kimsenin, kişiliğiyle, ahlakıyla, nitelikleriyle ilgilenmiyor. Tilkinin üzümle ilgilenmesi gibi insanlar birbiriyle ilgileniyor. Tüm aşklar kurnazca. Tüm aşklar palavra. |
|
Neden İnsanlar Bunca Aşk Yaşamalarına Rağmen Hala Sevmeyi Bilmiyorlar
(osman demircan) 15 Temmuz 2012 |
Sevgi ve Nefret |
| |
Seni düşündükçe Çin kadar çoğalıyor ve çoklukla sefalet yaşıyorum. Senin coğrafyana sığıbilme adına tüm Çin'i seferber ediyorum da, sen kendini yakan aktivist bir Tibetli gibi karşıma çıkıyorsun. Ah sevgili bu dünyada hep sınır sorunları ya da akıllıların bıraktığı sorunları yaşıyoruz. Oysa ben seni deli gibi seviyorum anlamıyorsun. |
|
Ey Başka Milletin Çocukları!
(osman demircan) 27 Temmuz 2012 |
Türkiye |
| |
ey başka milletin çocukları! beni bilek gücüyle yenebilirsiniz, zekanızla yenebilirsiniz, bilginizle yenebilirsiniz, mantığınızla yenebilirsiniz! ben bir türküm! beni asla kendi iradenizle yenemezsiniz. yenerseniz yenerseniz anca uşaklık ederek beni yenersiniz. çünkü ben bir türküm. uşaklıktan anlamam gücümü de asla başkalarından almam! |
|
Jantlar Gibi Aksesuar Oldun
(osman demircan) 3 Ağustos 2012 |
Popüler Kültür |
| |
beni paralı olman değil; kapitalizme hizmetin yıktı. çünkü sen aptal kızlar gibi hep arabası olanların peşine takıldın. belki bunda bir sorun yoktur. fakat şunu bil ki sen hiçbir zaman insanlara bu arabayı nereden buldun diye sormadın. zira insanların zengin olması önemli değildir; önemli olan o zenginliği nasıl elde ettiği ve nasıl harcadığıdır. sen bunu hiç düşünmedin. sen bir arabada jantlar gibi aksesuar oldun. |
|
Al Eline Silahı Değerli Ol
(osman demircan) 18 Ağustos 2012 |
Dostluk ve Düşmanlık |
| |
Al eline silahı değerli ol. Vur, kır, öldür değerli ol. Öyle değerli ol ki; milletvekili sana sarılsın. Geridekilerin anası ağlasın. Öyle yetenekli olmana gerek yok. Çoluk çocuğum okusun diye çırpınanlardan değil, akşam eve ne götüreceğim hesabı yapanlardan hiç değil hele hele kendinden olmayana kardeşçe ve dostça bir gülüşü gösterenlerden de değil, bir PKK'lı ol yeter. Dünyaya gez, gör, arpacıktan bak yeter. Öyle gözleri barış içinde parlayarak bakma. İnsanların acılarıyla beslen, kan ve kin kus; al eline silahı değerli ol. PKK'lıyım de her önüne gelene su tabancasıyla poz verir gibi poz ver, ondan sonra herkesten alacaklı ol. |
|
Türk Toplumu Daha Çok Beynini Değil; Kuyruk Sokumunu Kullanan Bir Toplumdur
(osman demircan) 20 Eylül 2012 |
Toplum ve Birey |
| |
İnsan aslında enerji topudur ve insan denen enerji topunun iki ana enerji merkezi vardır. Bunlardan birincisi; beyindir. Beyin bilgelimizin ve ruhsallığımızın gelişmesi ve anlayışlılığımızın artması için, sanatsal yaratıcılığımız ve kendimizi ifade etmemiz için, sevgi, şefkat, barış ve güçlü bir adalet anlayışı için enerji sağlar. Beynini kullanan bir toplumda da haliyle iç savaş olmaz, terör olmaz ve o toplum haksızlık yapmaz ve eşitsizliği kabul etmez. |
|
Neden Mutsuzum
(osman demircan) 26 Kasım 2012 |
Toplum ve Birey |
| |
Neden mutsuzum? Çünkü eğlencelerim çok ciddi. Çocukça heyecanlar, çocukça coşkular yok hayatımda. Uçurtma uçurtmayalı, salıncakta sallanmayalı, çimenler üzerinde yuvarlanmayalı, tırabzanlardan kaymayalı, elmayı dalında yiyip çöpünü dalında bırakmayalı, köpeğimle koşmayalı, kahkaha atıp gülmeyeli, bir kazağı giyip sevinmeyeli, elma şekeri yemeyeli, bir kağıdı istediğim gibi boyamayalı, toprakta oynayıp kirlenmeyeli çok zaman oldu. |
|
Ah Filistinli Kız
(osman demircan) 26 Kasım 2012 |
Sevgi ve Nefret |
| |
Ah Filistinli kız! Bana Kibritçi Kız'ı hatırlattın. Yalnız bilmelisin, bazı insanların kibrit çöpü kadar değeri yokken, tüm dünyayı yakıp yıktıklarını. Yüreğinin ateşine bir damla su gibi düşmek isterdim. |
|
Başımızda Dolaşan Kuşlar, Mutlaka Bir Odundan, Bir Kalastan Havalanmıştır
(osman demircan) 23 Ocak 2013 |
Toplum ve Birey |
| |
Sadece iki üç kişi değil bunlar. Bir sürü bahane, bir sürü zerzevat düşünce bunlar. Gittikçe çoğalan cop, biber gazı, sopa, dayak, yumruk, taş, molotof kokteyli şiddet kelimesiyle tekleştiriliyor. Bir yığın taşın izdüşümüdür dağlar. Kim bu taşları kepçe ağzıyla döker? Kim sürekli birilerine taş atar? İnsanlar yığın, sürü... Bir yığın bir sürü sıkıntı bundandır. |
|
Sevmek Zümrüt Değerini, Utanmak Yakut Rengini Yitirdi
(osman demircan) 22 Ocak 2013 |
Sevgi ve Nefret |
| |
Aşkın çimen yeşilinde, yüreğim zümrütleşti. Tutkunun kırmızılığında duygularım yakutlaştı. Her halimde bir değer taşıdım. Ucuza satmadım kendimi. Değerlerimle yaşadım. Kaburgasız kalmadım, düşüncelerim enfeksyona kapılmadı. Sağlıklı yaşadım. Korkudan altıma kaçırdığım anlarda, umumi tuvalet gibi kokmadım. |
|
Deli Keçinin Bir Boynuzu Her Zaman Kırık Olur
(osman demircan) 19 Şubat 2013 |
Toplum ve Birey |
| |
Deli keçinin bir boynuzu her zaman kırık olur. Bir deli miyim acaba? Yüreğim kırık her zaman. Kafamda her daim uzayan baş ağrısı. Nedir bu çileli duruş? Keçi gibi inatçı değilim? Üstelik ne etimden fayda var ne de derimden... |
|
Üremek
(osman demircan) 19 Nisan 2013 |
21. YÜZYIL |
| |
Doğanın kanuna göre kültür bitkilerini korumazsan, onları yabani bitkiler yok eder. Bu nedenle tarlalar, ovalar sürekli çapalanır, kazılır. Bir iki yıl uğraş vermezsen, kültür bitkileri dikenlerin, otların altında kalır. Neden böyle olur? Çünkü kötü ve niteliksiz olan fazla ürer. İnsanlar için de geçerlidir bu. Maalesef kötüler ürer, iyiler üremez. bu nedenle toplum bir amip gibi çoğalır. toplumun azı bu üreme karşısında, kendini duvarlarla korur. |
|
Of Allah'ım Of
(osman demircan) 21 Haziran 2013 |
Toplum ve Birey |
| |
İnsanın sinirleri bozuk olunca korkuları çok oluyor. Bu ara benim de çok korkularım var. Sinirlerim bozuk. Tarzım değil bu hayat. Sinirlerimi bozuyor. Bugün bilboartta bir reklama rastladım. Oksijen bedava, çayır çimen bedava, Telekom'la yaylada ev telefonu bedava diyordu. Ya ne demek çayır çimen bedava. Koyun muyuz, sığır mıyız bak yine sinirlerim bozuldu, korkularım arttı. |
|
İnsanlar Bu Ülkede Özellikle Ramazanda Neden Aleni Yer İçer
(osman demircan) 26 Temmuz 2013 |
Türkiye |
| |
İnsanlar bu ülkede özellikle ramazanda neden aleni yer içer? Çünkü sistem onlara, oruç tutmamanın, namaz kılmamanın bir üstünlük olduğunu dikta etmiştir. Onlar da üstünlüklerini aleni olarak oruç tutanların karşısında yeyip içerek gösterirler. |
|
Dokunmayın Bana
(osman demircan) 31 Temmuz 2013 |
Sevgi ve Nefret |
| |
Dokunmayın bana orkestra olurum, müziğimden anlamazsınız. Dokunmayın bana resim olurum, renklerimden korkarsınız. Ellerim asma bahçesidir, üzümlerimden çalmayınız. Bileklerim kabe yoludur, bıçaklarınızla kollarımı doğramayın. Bu dünyada kim üstün davası vardır, karga gibi başımda uçmayın. Dokunmayın bana boş çuvallarınızı kanımla doldurmayın. Dokunmayın yaralarıma, merhem olmayın. Her ışığı karanlıkta yıldız sanmam, uçaklar yol alır göğün karanlığından başka memleketlere. |
|
Öküz Kafasını Kullanır, Boynuz Atarken; İnsan Kafasını Kullanır Düşünürken
(osman demircan) 27 Ağustos 2013 |
Türkiye |
| |
Benim dinim yobazlığı kabul etmez. Eğer ortada yobazlık varsa, nasıl çağdaşlık bize dayatılmışsa aynı o şekilde bize dayatılan yobazlıktan, batıl yaşam tarzından dolayıdır; dinimden dolayı değil. Çağdaşlığı da yobazlığı da aynı kefeye koyarım. Çünkü her ikisi de dayatmanın ürünüdür. Dayatılan yaşam tarzıyla şekillenen kişiler, bu modelle kişiliklendirildikleri için dikkat edin çağdaşlar ramazanda oruç tutmamayı yiyip içerek dayatırlar veya başörtülü bir kızın başörtüsünü zorla çıkarırlar. Yobazlar ise herkese zorla çarşaf giydirmeye çalışırlar. |
|
Türkiye'de Özgürlük Talepleri
(osman demircan) 5 Ekim 2013 |
Türkiye |
| |
Türkiye'de özgürlük talepleri iki psikoloji üzerinden gitmektedir. Ya ego üzerinden ya meydan okuma üzerinden. Bu durum için kendime dair söyleyeceğim şey: Beni seversen benden çok şey alırsın; ama beni sevmezsen benden sadece canımı alırsın. Eğer böyle yaparsan senin özgürlük totemin için sunağa yatırılmış ve kanı akıtılmış biri olurum. Ve özgürlük totemin o vakit senin tanrın olur. |
|
Türk Milleti Sığıntı Tiplerle Doludur
(osman demircan) 21 Ekim 2013 |
Türkiye |
| |
Birazdan sağlık ocağına gideceğim. İşim Allah'a kaldığı için üç Ayetel Kürsi mi okusam. Ne doktora güveniyorum, ne sağlık sistemine. Acaba diyorum iki rekat namaz da mı kılsam. Zaten doktorla ya papaz olacağım ya da suphanallah... Hristiyanlığı da mı öğrensem. Papaz olursak lazım olur veya haç mı götürsem. Uf Allah'ım uf. Nedir vatandaşa bu zulüm. |
|
Şafak Pavey'den Toplumsal Zihin Bulanıklığının Nüksetmesi
(osman demircan) 31 Ekim 2013 |
Politik Olaylar ve Görüşler |
| |
Şafak Pavey ilginç bir anekdot paylaştı: 'Çiçekli başörtüsü ve daracık pantolonuyla, Çamlıca parkının kuytularında, sevgilisiyle öpüşen genç kıza, özgürlüğünü Mustafa Kemal’e borçlu olduğunu hatırlatmak istiyorum.' dedi. Bu anekdot hem çağdaşlardaki hem de muhafazakarlardaki zihinsel hastalığı ortaya koyan en güzel ifadedir. Gerçi Şafak Pavey'in niyeti böyle bir teşhis ortaya koymak olmasa da özgürlüğü öpüşmeye, dini türbana bağlamanın izdüşümü şu olmuştur: Çağdaşıyla muhafazakarıyla hepimiz hastayız. |
|
Yolsuzluk Operasyonu
(osman demircan) 24 Aralık 2013 |
Politik Olaylar ve Görüşler |
| |
Geçen hafta aile mezarlığına toprak taşıyordum. Yanımdan el ele bir sevgili çift geçti. Sonra az ötedeki bir barakaya girdiler. Sizce buna müdahale etmem doğru mu? |
|
Özgür Köpeğimin Adıdır
(osman demircan) 3 Mart 2014 |
Kesinlikle Karşıyım! |
| |
Geçinmeyi düşünüyoruz; ama düşündüğümüz gibi geçinemiyoruz. Gezmeyi düşünüyoruz, düşündüğümüz gibi gezemiyoruz. Hatta gezemiyoruz. Düşünüyoruz; fakat düşündüğümüzü söyleyemiyoruz. Düşünme özgürlüğünün olduğu yerde, konuşma özgürlüğünü bulamıyoruz. Her şey bir şarta bağlanıyor. Şartlara da razı oluyoruz; ama şartlar el vermiyor. Anlıyoruz ki bizden nefes alıp vermemiz isteniyor.
Lügatimizden birçok sözcüğü silmek zorunda kalıyoruz. |
|
Elma Kurtları
(osman demircan) 27 Mart 2014 |
Türkiye |
| |
Benim Kürt kardeşim artık bu ülkede Kürt olmaktan gurur duyuyor. Rahatça Kürtçe konuşuyor ve yazıyor. Benim çağdaş vatandaşım ise mini etek giyemiyorum bu ülkede özgürlük ortadan kaldırılıyor diyor. Ha senin mini eteğine ve özgürlük anlayışına! Benim Kürt kardeşime resmi ağızdan kardeşim deniyor, çağdaş vatandaşım ise kürtaj olamıyorum bu ne biçim özgürlük diyor. Ha senin kürtajına ve özgürlük anlayışına. Bu ülkede kardeşlik türküleri söyleniyor. Benim çağdaş vatandaşım ben türkü sevmiyorum piyano nerede diye soruyor. Ha senin piyanona... |
|
Cömertlik Mertlikle Olur Bilmekteyim
(osman demircan) 30 Nisan 2014 |
Günlük Olaylar |
| |
Bir sofradayım sanki sofra bezi var sadece. Yenilir yutulur bir durum değil açıkçası. Cimriliğin daniskası somfamda. Akıllar kıt, yürekler boş, beyinler fukara... Nereden tutsan sofra bezi aynı. Tat alınacak hiçbir şey yok. Kıtlık elde... Elimden ne gelebilir? Dudaklar boş sürahi... İçmeye varlar. Ağızlar kazan, yemeye varlar. Bir duvarın iki tarafı karambol. Tüm kaçmalarım karanpolde. |
|
Rize ve Zincirlikuyu
(osman demircan) 26 Temmuz 2014 |
Türkiye |
| |
Hindistan'da sığırlar sokaklarda dolaşır. Kutsal oldukları için kimse onlara dokunmaz. Türkiye'de de insanlar kural bilmeden, düzen tanımadan sokaklarda dolaşır. Biz de onlara kimse dokunmaz. Bizim ülkemizde de insanlar kutsaldır. Şehirlerimiz solunum yetmezliği çeken hastalar gibi. Nefes aldırmazlar insanlara. Şehirler, şehirlerimiz ne açık hava müzesidir ne de açık hava tiyatrosu. |
|
Var mı İnsanlığından Utanan
(osman demircan) 23 Temmuz 2014 |
Toplum ve Birey |
| |
Neden en güzel şeyler kötülerin olur? En çok zalimlerin dostu olur. En çok hırsızların, vicdansızların seveni bulunur. En çok kara bulutların olduğu saatlerde yağmur yağar. En çok çiçekler sıcak havalarda açar. En güzel gökyüzü karanlıkta bulunur. Neden en güzel an gün batımlarında oluşur? En içten gözyaşı acının doruğa çıktığı anlarda akar. Neden bardak en dolu olduğu zamanda taşar? |
|
Kasmayın Kendinizi Bu Kadar
(osman demircan) 1 Kasım 2014 |
Türkiye |
| |
Bana hep anlatıldı ben ise anlatıldığı gibi yaşayamadım. Bana Türk milleti zekidir, şereflidir, namusludur dediler. Bir baktım Fatih Sultan Mehmet'in türbesinin yanında çiftler öpüşüyor, kızdım. Çünkü bana Türk milleti atasına saygılıdır dediler. Neden bu kadar bizleri zorladılar? Eğer deseydiler Türk milleti namussuzdur, şerefsizdir bu kadar kızgın olur muydum? |
|
Her Gelen Adaletsizliğiyle Gelir
(osman demircan) 10 Aralık 2014 |
Toplum ve Birey |
| |
Bir zindana atılmakla bir camiye, bir kiliseye veya bir ideolojinin içine zorla sokulmak arasında hiçbir fark yoktur. Özür dilemek zorunda bırakılmak, sözle, gözle, tacize uğrayıp bütün bunları sineye çekmek zorunda bırakılmak hapse atılmaktan farklı değildir. Yetkiler ve güçler putlaştırılır ve bunlara boyun eğme mecburiyeti önüne dilekçelerle, yönetmeliklerle, kanunlarla bir seccade gibi serilir. |
|
En İyi Ticaret Siyasettir
(osman demircan) 16 Aralık 2014 |
Politik Olaylar ve Görüşler |
| |
En iyi ticaret siyasettir. Atıl siyasete zengin ol. Adam ol. Atıl siyasete ileri gidenlerden ol. Tembeller akıl verir hep. Tembelsen siyasete soyun, millete don giydir. Don Kişot ol, savaş halk kaybetsin sen kazan. Kazan ki millet dayak yesin sen havyar... |
|
Adalet Nedir
(osman demircan) 20 Aralık 2014 |
Kesinlikle Karşıyım! |
| |
Davul gürültü çıkarır. Davulcu gürültü yapar. Müslüman sahura uyanır. Hristiyan uykusundan olur. Ve adalet uyumaya devam eder. Dünya kim kime dum dumadır. |
|
En Kötü Hayat Avutulmuş Hayattır
(osman demircan) 20 Aralık 2014 |
Siyah - Beyaz (En Uçlar) |
| |
En kötü hayat avutulmuş hayattır. Bana aşkım dedi, bana prensesim dedi, bana güzelim dedi sözleriyle anca kendini avutursun. Realite ne: hece ölçüsünü bulamayacak kadar aptalsın. Sen geri zekalı prensin aptal prensesisin o kadar. |
|
Adalet Asalettir
(osman demircan) 22 Aralık 2014 |
Kesinlikle Karşıyım! |
| |
Eski dört bakanın mal varlıklarıyla ilgili bilirkişi raporunda Zafer Çağlayan, Egemen Bağış ve Muammer Güler’in servetlerinin gelirleriyle orantılı olmadığı belirtildi. Önce "Paralar bizim değil polis koydu." dediler. Şimdi paralarını geri istiyorlar. |
|
Ganimet
(osman demircan) 23 Aralık 2014 |
Güven ve Güvensizlik |
| |
Herkes çok iyi. Tıpkı gülleri muhafaza eden vazo gibi iyi. Peki vazo bu kadar iyiyse güller neden kurur? Mademki herkes bu kadar iyi neden yüreğimdeki duygular solar ve kurur? Çok iyi insanlarla tanıştım. Çok iyi cümle kurdular. Çok iyi gülüşler sundular. |
|
Söz Veriyorum
(osman demircan) 3 Ocak 2015 |
Türkiye |
| |
Kıbrıs çıkarması sırasında kendi hava kuvvetlerimiz tarafından vurularak batırılan Kocatepe muhribinin komutanıydı kendisi, israilli bir eğitim gemisi tarafından kurtarıldı. İsrailli komutanın üniformasını giydi ve şarap içip yemek yedi. Sonra da kafayı vurup yattı. İşte Türkiye'nin kaderini elinde bulundurmuş kişilerden biri Güven Erkaya... |
|
Kıskandırmıyorsan Bir Medeniyet Kuramazsın
(osman demircan) 7 Ocak 2015 |
Türkiye |
| |
Kurtlar uluyarak şarkı söylerken kuzular korkarak dua eder. Zalimin eğlencesini dua ederek değil; onu kudurtarak bozabilirsin. Zalim neyle kudurur? Hiç şüphesiz ki onu çıldırtırcasına kıskandırarak. Avrupa ve Amerika zalimdir; ama neyimizi kıskansınlar ki? Neyimizle çılgına dönsünler ki? Garibin açlığı kıskanılmaz, cahilin bilgisizliği, aptalın budalalığı kıskanılmaz. Nasıl Türkler Kürtleri kıskanmıyorsa, kıskançlığından kudurmuyorsa, Avrupa da bizim karşımızda çılgına dönmüyor. Kıskandırmıyorsan bir medeniyet kuramazsın. Kıskandırmıyorsan ya bir medeniyet olamazsın ya da medeniyet sofrasında yemek olursun. |
|
İnsanlık Dersi Verin; İnsanın Başka Derse Bundan Fazla İhtiyacı Yoktur
(osman demircan) 23 Ocak 2015 |
Çocuk Yetiştirme |
| |
Öyleyse yıkın tüm okulları. Yakın tüm üniversiteleri. Sadece insanlık dersi verin. İşte o zaman dünya bütün cahilliğinden kurtulacaktır. Ve bu ders günahla, sevapla hatta tüm kanunlarla başarılamayanı başaracaktır. Dünyanın notu sıfır olmaktan çıkacaktır. Bir insanlık dersinin, tüm camilerin, tüm kiliselerin, tüm havraların çabalarından daha etkili olduğu anlaşıldığında insanlık hayat bulacaktır.
İnsanlık dersi verin; insanın başka derse bundan fazla ihtiyacı yoktur. |
|
Kadınlar Tırnak, Erkekler Yumruk
(osman demircan) 16 Şubat 2015 |
Türkiye |
| |
Bu ülkede insana yatırım yapılmalı. İnsanı ihmal edersen insanlığından olursun. Bu ülkede kelimeler ölür, gazeteler yazar, yazarlar konuşur. Bu ülkede gülüşler ölür; alay edenler, kahkaha atanlar TV'de şov yapar. Susun. Bari hıçkırıklarımızı bize bırakın. Anamızı ağlattığınız yetmez mi? Millet |
|
Bu Ülke Kendi İnsanının Kötülük İşgaliyle Yaşam Savaşı Veriyor
(osman demircan) 24 Mart 2015 |
Türkiye |
| |
Türkler rüşvetle ve haksız kazançla Kürtler uyuşturucu parasıyla imtihan oluyor. Allah her iki milletin de yar ve yardımcısı olsun diyorum başka bir şey demiyorum. Yoksa her iki milleti de parada kazanmış iyilikte kaybetmiş bir hayat bekliyor. Eğer böyle olursa beni iki milletten de yapma Allah'ım bunu senden istiyorum. Beni iyilikte yarışanlar zümresinden kıl diye sana yalvarıyorum. |
|
Var Olmak İçin Emperyal Olmak Zorundasın
(osman demircan) 10 Nisan 2015 |
Türkiye |
| |
Ülkemizde ilk binden ve en başarılı öğrencilerini almasına rağmen niçin Galatasaray Lisesinden ve Robert Kolejinden ülke çapında yapılan üniversite sınavlarında derece çıkmıyor? Acaba bu öğrenciler nasıl yönlendiriliyor? Sayısalcı olmayan birinin derece yapması çok zor. Bu okullarda sayısal yerine yönetim kadrolarına uygun eşit ağırlık veya sözel eğitimler mi veriliyor?Dikkatle incelediğimizde bu okul mezunlarının daha çok sosyal alanlara ve hukuk gibi bölümlere yönlendirildiği göze çarpıyor. |
|
|
Ben intihar ediyorum. Kendimi edebiyat denizine atıyorum. Kelimelere boğuluyorum. Ölüyorum. Siz bunu nereden bileceksiniz ki. Kaç yazarla tanıştınız ki onun ölümünü de tanıyasınız.
|
|