Aynı ile Vaki
(Yeter Özhal) 17 Ağustos 2021 |
Savaş ve Afetler |
| |
Tarihin tekerrür (tekrarlamak) ettiğini zihinlerimize kazıyan şeyin ne olduğunu hiç merak ettiniz mi? Neden tarih hep tekerrürden ibarettir derler bilir misiniz? |
|
Gün Doğdu Seherden
(Yeter Özhal) 26 Mart 2021 |
Aşk ve Romantizm |
| |
İkimizin yalnızlığı cambazın yürüdüğü ipte karşılaşmıştı. Ben ipin bir ucunda duruyordum o da diğer ucunda. Garip bir şekilde birbirimizi bekliyorduk, aynı anda mı hareket edecektik yoksa birimiz aşağıdaki fileyi görecek miydi? Büyük bir muammayla ilerliyorduk. |
|
Para Büyüsü
(Yeter Özhal) 23 Ocak 2020 |
Din |
| |
Herkesin bildiği klasik para masalının nasıl olduğunu bilirsiniz. Parayı Frigyalılar buldu. Kâğıt para ilk kez Çin’de basıldı. Antik çağlarda para yerine altın ve gümüş kullanılırdı. Evet, bu hikâyede tek gerçek olan şey, kâğıt para çıkmadan önce altın ve gümüş para olarak kullanılıyor olmasıdır. |
|
Ayna Dünyalar
(Yeter Özhal) 23 Ocak 2020 |
İnternet |
| |
Her şey tamamlandı. 2012 yılından beri istenilen bütün detaylar işlendi ve harekete geçildi. İnsana dair ne varsa her şey tamamdı. İstekleri, dürtüleri, bakış açısı, tercihleri, sezgileri, hisleri kopyalandı. Sadece bir konu eksik kalmıştı. Onu da bakın nasıl tamamladılar. |
|
Sandıkta Kalan Anılar
(Yeter Özhal) 15 Ocak 2020 |
Anı |
| |
Bir kütüphane yapımı için sosyal sorumluluk projesidir. Her kitap okuyucusunun yardımlarını bekliyorum. |
|
Pisagor Tarikatı
(Yeter Özhal) 8 Ocak 2020 |
Unutulamayan Dönemler |
| |
“Tanrıları ve insanları yaratan sen, kutsal ve ilahi sayı. Engin ve saf birlik ile başlayan kutsal rakamı, kutsal rakamı 4 gelinceye kadar, hepsini yaratan, hepsini içeren, hepsini bağlayan, ilk doğan, asla vazgeçmeyen, asla yorulmayan, kutsal 10’a…”
Bu duayı yaptıktan sonra üçgen üzerine tapınmak, ona inanmak ve yemin etmek zorundaydılar. Bütün bu tapınmaların ardından tetraktik matematiği onlara öğrettiği için Pisagor’un ta kendisine yemin ediyorlardı. Bir tanrı gibi! |
|
Hikaye Yazmak İsteyenlere Sekiz Tüyo
(Yeter Özhal) 8 Ocak 2020 |
Deneysel |
| |
Yirminci yüzyılın ikinci yarısında Amerikan edebiyatına damgasını vuran Kurt Vonnegut’un kısa öykü hakkındaki tezi, vakti zamanında Chicago Üniversitesi tarafından kabul edilmemişti. Zaman, üniversitenin yanıldığını gösterdi. İşte Kurt Vonnegut’un verdiği derslerde önerdiği sekiz hikâye tüyosu: |
|
Balta
(Yeter Özhal) 14 Aralık 2019 |
Toplumcu |
| |
Elektrik direğinin az ilerisinde, az önce nefesleri kesilircesine koştukları sokağın bitiminde elinde kanlı baltayla onlara bakıyordu. Avazı çıktığı kadar bağırmaya başladı, “Kaç Nazlıcaaaann kaaaççççç!” |
|
Kod Adı: Engerek (1. Parça)
(Yeter Özhal) 22 Nisan 2018 |
Politik Roman |
| |
Ufacık bir yalanın vicdanı asit gibi yaktığını, ardından yara alan vicdanın nasıl kendiliğinden nasır tuttuğunu anlatacağım size. Okuyun bakalım, kendinizden bir şeyler bulabilecek misiniz? |
|
Vale Çocuk
(Yeter Özhal) 15 Ocak 2018 |
Yaşam |
| |
Büyük bir sınır hattı. Ben ıslak kaldırımda izmaritimi yırtık ayakkabımın altında ezerken, 50 lirayı cebine sokuşturan valenin tepesine 2 kişi daha dikildi. İkisi de ellerini açtılar, çocuğa sert sert baktılar. Bizimle paylaş dediler 50 lirayı. Konuşmalar, ikna çabaları, eziklenmeler, ağlaşmalar derken 50 lira 3’e bölündü. |
|
Uykunda Bile Dinlemelisin.
(Yeter Özhal) 6 Ağustos 2016 |
Bireysel |
| |
"Seni son kez uyarıyorum Meltem. Treni kaçırdın. Eğer delilleri kullanabilseydin belki bir şansın olurdu. Ama kullanmadığına göre, artık örgütün içine soktuğun muhbiri herkes tanıyor demektir. Yani deşifre oldun! 2 gün sonra çok kötü şeyler olacak. Peşine 3 kişi taktılar. Sana son kez söylüyorum, “Kaç kurtul!”
Ayrıca, kaldırımın karşısında dururken bana bağırdığını duydum, merak etme. Ve lütfen sen de benimkini duy! Kurtul buradan..." |
|
21. Yüzyıl Terör Çağı!
(Yeter Özhal) 17 Temmuz 2016 |
Günlük Olaylar |
| |
Şu anda yaşadığımız 2000'li yıllar büyük TERÖR ÇAĞI'dır. Terör, tüm dünya insanlarını esir alacak. Her birey ait olduğu ülkeyi ve devletini sorgulamaya başlayacak. Çünkü terörü yayan ve yapanın, yaşadığı ülkenin devleti olduğunu idrak edecek. Bu acı gerçekle insan, artık aidiyet duygularından vazgeçmek zorunda kalacak. Küresel çetenin taktığı çiplerin esiri olarak, bundan sonra DEVLETSİZ de yaşanabileceğini düşünmeye başlayacak. TERÖR ÇAĞI bütün aidiyetlerimizi, ahlaki değerlerimizi, dinsel bağlılıklarımızı, ülkemizi sorgulatan bir çağ! Ya bu psikolojik savaşı kazanacaksın, ya da delirip onların uşağı olacaksın! |
|
Gebze / Harem Minibüs Hattı
(Yeter Özhal) 5 Mart 2016 |
Yaşam |
| |
"Şoför bey, daha ne kadar bekleyeceğiz? 15 dakikadır bekliyoruz!"
"Boş mu gidelim abla? Biz para kazanmayalım mı yani?"
"Yok öyle demek istemedim de, işimiz gücümüz var. Geç kalıyoruz."
"E o zaman ne minibüse biniyorsun abla, atla taksiye git!" |
|
Mavi Uçurtma
(Yeter Özhal) 5 Mart 2016 |
Günlük Olaylar |
| |
Cumartesi günü yine sigaram bitmiş. İlk önce bakkala uğradım bir paket sigara aldım. Çantama atarken, paketi ilk açacağım ve içeceğim yeri kafamda planlamaya başladım. Gözümün önünden film şeritleri halinde paketi açtığım yer, içmeye başladığım yer imgeleri geçmeye başlıyor. |
|
Bir Delinin Günlüğü
(Yeter Özhal) 20 Şubat 2016 |
İlişkiler |
| |
"Bak dostum, sana bir şey söyleyeyim mi? Benim kafamda dönüp duran duygulara sen bir isim taktın ya, hah işte o taktığın isim sensin! Masanın üstünde hararetle bana söylenerek yazdığın reçetedeki ilaçları al, k..çına sok! Benim o ilaçları içmeye niyetim yok aslan parçası. Seni gölgelerinden korkan normal insan seni!" |
|
İntikam
(Yeter Özhal) 12 Ocak 2016 |
Bireysel |
| |
Amir şoka girmişti. Telefonun diğer ucundan ses seda gelmiyordu. Şimdiye dek Okan'ın böylesine aptalca bir vukuatı hiç olmamıştı. Okan gibi tecrübeli bir baş komiser böylesine çocukça bir hata yapabilir miydi?
“Alo, amirim? Duydunuz mu beni?”
“Yeme lan beni, sen kimi kandırıyorsun sersem! Neyin peşindesin Okan? Sen değil miydin bu kızı kodese tıkalım amirim, çeksin cezasını zilli diyen, ha? Şimdi ne yalanlar sıkıyorsun bana? Bana bak, evin tam karşısındaki durağın yanındayız. Siyah minibüste seni bekliyorum, çabuk buraya gel. Alacağım façanı aşağıya, hadi çabuk!”
|
|
|
Nefes alırken bile gözlerim buruk bakıyor,hani içim daraldı derler ya!İçimin daraldığını verdiğim nefesten anlıyorum artık.
Bütün bunlar,biliyorum bir gün bitecek,tek temennim benimde bunlarla birlikte bitip tükenmemem.
Kalan bir şey vardı sanki içimde,ONSUZLUK…Bir hiç,bomboş,sıfır…Boşaltılınca,daha doğrusu kendisi gidince ağırlığı da gider diye düşünmüştüm.Bu biraz tersine oldu zannedersem,kendisi gidince ağırlığı da gitmiyormuş aksine,fizik kuralları kifayetsizleşiyor nedense…Hani matematik vardı,hani birden bir çıktığında sıfır kalırdı?Benden sen çıktığından beri sıfır kalmadı işte,ben buna kızıyorum,işte o yüzden şu matematiği hiç sevmiyorum…
Hiçbir hiçlik bu kadar koymadı bana.Sonsuza kadar susmalı mı,yoksa bildiğim yoldan gitmeli mi?Bir içimlikti sevgim içimden çıkardığımda,hani bitirdi dedim ya,kurumuştu o gittiğinde,orada HİÇBİR ŞEY kalmadı ve diyorum ki bir daha olur mu hiç?Olur mu?Kurutmuşum kalemin mürekkebini bir de diyorum ki olur mu?Bir müddet istiyorum,demek ki gerçekten ben beni bitirebiliyormuşum,bunu da şimdi anladım
|
17.11.2008 01:30:02
|
Günlüğümün Kalbur Üstü Eleği |
| |
"BİLMEK ANLAMAKTIR,ANLAMAK BEĞENMENİN BAŞLANGI.Geçici kalp ağrılarını,kalıcı aşk sancıları gibi anlamamak lazım.Bir insanı seviyorum demek,hayatının akışını tamamen değiştirmektir.Suçlu bulunmalı,ağır hataların bedeli ödenmeli O'nca...Kalem kırılmalı bir an evvel,ceza var ortada O'nca...Ömür kısa bir macera değil sanki,ömür imtihan değil,bu yaşadıklarımız bizi sınamıyor sanki?Kendime inanmak istedim,duygularıma..Baktım,ben sadece kendimi kandırıyorum!Kendime ısrarla ihanet etmenin bir ANLAMI yok.Sonuçta kimsenin ahını almaya da gerek yok.Çok fazla ileri gidilmemeli,kendimi kandırmanın sırası değildi,bir an evvel kendine gelinmeliydi!Aşk konularında kimse kimseden özür dilememeli,bittiyse de sessizce bitmeli...AŞK'ın asaleti buradan belli." |
|
|