Söz uçar yazı kalır dediğimde ilk okul üçüncü sınıfa gidiyordum. Konuşkan çocuktum ama yazıyla kendimi ifade etmeyi de çok seviyordum. Yazı yazarken bir büyünün içine girdiğimi fark ettiğimde önüme çıkan her şeyi o büyünün içine çekmeye başladım. Örneğin hayallerim ve gerçeklerim birbiriyle uyuşmuyordu. Gerçek hayatı yaşarken acı çekiyor, inanılmaz sıkılıyordum. Oysa hayallerim öyle değildi, beni mutlu edecek her şeyi hayallerimle elde edebiliyordum. Yazarken hayatı eğip bükebildiğimi anladım, umutlarım olmasa da olduruyordum. Olmasını istediğim her ne varsa, yapabiliyordum. Anladım, burası başka bir boyuttu. Kendim inşa edip, kendim yıkabiliyordum. Karar verdim, yazacaktım, hem de bildiğim tüm kelimelerle. Yarattığım boyut sadece bana has olacaktı ve ben yarattım her kahramanımla birlikte karanlıklardan korkmadan çıkacaktım. İlk okul üçten beri çok zaman geçti, epeyce hikâye ve anı biriktirdim. Anılarımdan bir tanesini paylaşarak, bir kütüphane yapılacağını öğrendiğimde hiç tereddüt etmeden Evet dedim. Kütüphane iyidir, çocuklarımızın kütüphaneye çok ihtiyacı var. Bir sosyal sorumluluk projesine dahil olarak bir anımdan bahsettim. Farklı yazarların da olduğu bir kitap oluştu. Kitap satıldıkça yapılacak kütüphaneye bir tuğla konulacak olması beni çok mutlu ediyor. O minik çocukların ellerinde kitaplarla dolaşması, birbirleriyle kitap eleştirileri yapmaları, o kitaplarda anlatılanları düşünmeleri, fikirler üretmeleri ne kadar güzel bir şey değil mi? Kitap önümüzdeki ay satışa çıkarılacak. İsmi Sandıkta Kalan Anılar Bu kitap kolektif bir çalışma oldu, tek bir yazarın yazıları değil birçok yazarın anlattığı anıları okuyacaksınız. Kitap siparişi www.kitapsepete.com adresinden olacak. Sipariş verirken açıklama kısmına Yazar Yeter Özhal adına alıyorum diye yazarsanız çok sevinirim. Elele verirsek çocuklar için bir kütüphane yapacağımızı da unutmayın sakın. Şimdiden herkese çok teşekkür ederim.
YZ
