Bayram Kaya

Gerilim \[stres\] 1

Büyük dünyada olup biten şeyler, büyük oranda neden seldirler. Ve makro dünyada “olgu ve olaylar çok küçük durumlarıyla ya da istisna durumlarıyla olup bitenler neden sel olmayan durumdurlar”.

Gerilim \[stres\] 2

Yani bir süredurum da üst üste zamanlar (parçacık, dalga ya da davranış zamanları) vardır. Yani bir süredurum (anne) direnç gibi (abla diyen gibi) “özel bağıntılı parça girişmeleri” oluşmadan “akış veya akım ya da akma” eylemi oluşamaz.

Evren 5a

Oysa evren hapis olduğu tekillikten kendi saçından kendisini çekip çıkaracaktı. Evren kendi olayının kendi başlatıcısı olmakla bütünün olmanın da, ilk olmanın da kendisidir.

Evren 5

İşte biz uzaya bu toplumsa boyutla gideriz. Kolektif olanı sentezden ayıran budur. Bilerek, tasarlayarak başlangıç enerjisini depolayıp start veren yeni bir dünyadır.

Etki Yansıma 1\_2\_3

Ama ahit yaptığı kendi inanç grubu içindeki El, dıştaki kolektif yapıya dönüp, kolektif yapıyı düşmanlaştırıp sapıklık sayıp; bu tutum içinde iki bakımdan kolektif sisteme şeytan diyordu.

Yatkınlık 2

Böylece sürecin gelişmesine bağlı yeni durumlarla hiç beklenmedik biçimde öznel ve nesnel yeni eğim alanları ortaya konuyordu. Bu eğim alanlarından birisi mülk dağıtma yetkisiyse; diğeri de bu “mülk dağıtmayı kendisinde güç olarak görmenin haşmetini oluşan yönetici kuruntularıydı.

Yatkınlık 1

El tarzı yönetimler, meslek sahiplerinin değil; mülk sahibinin yönetimidir. Bu nedenle mülk sahiplerinin yönetimi monarşi gibi tekil ve oligarşi gibi çoğul yönetimlerdir. Her ikisi, El tarzı paylaşım ve El tarzı yönetimdirler.

Paranın İcadı 5

Söz gelimi asalak lümpenler "devlet kasap olmaz" diyen propaganda yapıyor. Zihinleri bu algıya hazırlayıp bilgi yerine inanç oluşturuyordu. Bu ön hazırlıklar devletin işleyişini oluşan egemen sınıftan yana olan siyasetçilerin işini kolaylaştırıyordu. Söz gelimi bu anlayış içinde sessizce et balığı özelleştiriyorlardı.

Paranın İcadı 4

Aksi durum içinde olan barbar grup, sunu yapmayıp ta; sadece sunudan yararlanan kırım yapıcı süreç olmasıyla gelişmeyi bir süreliğine sınırlayan süreç olacaktı. Ama evrensel zamanın yönü enerji düzenlemeli bağıntı süreçler nedeniyle hep değişmede ileride olmadan yanaydı.

Paranın İcadı 3

En kısa yol en az enerji harcatan en az yorucu olan yoldu. Bu da yiyecek için kendilerini yemeye kendilerini av yapmaya gelen tehdit gruba karşı totem meslekli ürünleri sunmaktı. Zamanla bu sunu yapıcı davranış tekrarlarını akıl etmiştiler.

Paranın İcadı 2

Burada tüketenler asalak bir tüketiciler değildi. Karşılık olan üretime karşı verileni tüketmeydi. Yani bir üretim karşılığı mütekabili olan denkliği vermekle "üreten tüketiciydi". Ve yine tüketilecek olan mukabili denklikte bir karşılığı vermekle "tüketen üreticiydiler

Paranın İcadı 1

Takas: zorunlu ihtiyaçların sağlanmasına karşılıktı. Takas edilenler farklı kullanım ve tüketim değeri olmasıyla, gruplar ekseninde üretiliyordu. Bu tür ürünler gruplar kullanımı için karşılıklı değiş tokuşla tapınak beyanlı mütekabiliyeti yükümlülüklerdi. Karşı grup için üretmenin taahhüdünden kaynaklı değiş tokuştu. Takas en az yedi bağlaşma ve bağıntıdan oluşur

Geçmiş Anlamaksa Gelecek Yaşamaktır 3

Kolektif yapının inşacısı da finansmanı da yararlanması da depo enerji sağlamalı amortismanı da kolektif gücün kendisiydi. Bankayı tarlanın üzerine de kursanız tarla üretmek, ekilip dikilmek, hasat edilmek için para istemiyordu. Emek, üzerinde çalışacak “kolektif emek gücü” istiyordu.

Geçmiş Anlamaksa Gelecekse Yaşamaktı 1

Yani köleci sisteme gelene kadar dış baskılar olan enerji sosyo toplumsa sinerjinin (görevdeşliğin) kontrollü salınımlarıyla, düzenli bir sosyo toplum sal enerji salınımlarına dönüşüyordu. Sosyo toplumsa basınçlı enerji kolektif gelişmeler içinde olmakla ilahi dönem sonuna kadar karalı yapılar içinde kendi düzenini oluştu.

Üretim ve Ahlak

Bu yanılgı yine bir mantık hatası olan paradokstan ileri gelir. Bu paradoksta şudur; üretim ancak ve ancak insan biçimli anatomiye uygun olmakla olasıdır demenin kibridir.

Bir Yazı Çalışması

Sosyo toplumsa nedenle elbette bu da tam böyle değildi. Ama "suyun rengini kabın rengi olduğunu" unutan şiirin temasına göre kişisi yetkin olmazlık (suyun rengi) ile el kaldırmayı özdeşleşen bu sav çok güçlü ve bu sav öyle göz ardı edilir gibi değildi.

El İle Gelen Azamet 1

Boşa bu caka, suçluluğun telaşı, tasa
Nebiyi nübüvvetle çıksan, tarihi hasa
Sen garip bir tarihin ürünüsün Süleyman
Bu çarpığı düzeltmenin telaşıyla feyman

İnsanın Kendisi ve Bilinci Dışında Varoluş 1

İnsanın en temel yanılgılarından birisi de kendi dışında olması gereken bir mana anlayışına karşın kendi mana anlayışlarını evrensel mana anlayışı yapmalarıdır. “Bina ve zinaya endeksli 7,4” evrenin kullandığı bir dil ve mana anlayışı değildir.

Başa Dön