Tanrý insaný yarattý, insan da sanat yapýtýný. -Oscar Wilde |
|
||||||||||
|
Duyduðumuzda inanamadýk. Topal Hayri'nin de en küçük oðlu da sonunda kodese kapaðý atmýþtý. Evde bizi bekliyormuþ. Üçümüzde birbirimize bir süre sessizce baktýk. "Ayýp olmasýn en azýndan bari geçmiþ olsuna gidelim" dedi birisi. Sessizlik oldu. Öbürü bana baktý. Diþlerimi sýkýyordum ki bakýþlar beni durdurdu. "Yok" dedim. "O adamýn evine bir daha kesinlikle adým atmam" dedim ve sustum. Ýkisi de bana hak verir gibi baþýný salladý. "Hem bende para yok, boþ mu gideceðiz oraya?" dedim. Birisi fýrladý. "On þiþe bira alacak kadar param var" dediðinde ortancasý da gülümsedi, konuþtu. "Eee tamam iþte o halde daha ne bekliyoruz. Alýngandýr Hayri baba, böyle günlerde gitmeyeceðiz de ne zaman gideceðiz." Maddiyat, maneviyat yine karýþmýþtý. Sokaða fýrlamamýza saniyeler yetmiþti. Bira almamýza ise dakikalar. "Ortanca" dedim. "Bari sen de bir þey var mý? " Bana gülümsedi: "Olmaz mý zulam da bir parça kalmýþtý." derken mutluydu. Baba bizi çaðýrýyordu. Koþar adým sokaklarý aþýyorduk. O sokaða girdiðimizde durduk. Gecekondular arasýnda o uðursuz gecekondu yine karþýmýzda dikilmiþti. Bahçe giriþindeki tahta kapýya tam vuracakken sesini duyduk. "Hop yavaþ, sessizce girin, konu komþu görmesin. Yeteri kadar reklam olduk zaten. Þiþelerin týkýrtýlarý alt sokaktan duyuluyor ulan!" Þaþkýnlýkla birbirimize baktýk. Ýçeri girdiðimizde iri yarý gövdesinin yarýsý penceredeydi. Kasketini havalandýrýrken mendiliyle alnýný siliyordu. Odaya girdiðimizde köpeði dýþarý çýktý. O leþ iðrenç koku yine sahnedeydi. Elini öpmek için hamle yaptýðýmýzda bizi durdurdu. Babacan tavrýyla konuþuyordu. "Geçin çocuklar rahat olun. Ortanca sende biralarý dolaba koy ýsýnmasýn." "Geçmiþ olsun baba" dedim. "Saðol hocam sen þu koltaða geç otur, siz ikiniz de çekyata oturun" derken sustu. Gözünden akan yaþ damlalarýnýn izi suratýnda çizgiler oluþturmuþtu. Biralarý içerken bir süre sessizlik oldu. Onun konuþmasýný bekliyorduk. Bileðindeki kan izini görünce yine bakýþtýk. Yoksa biz gelmeden önce iðne mi yapmýþtý? "Hayrola baba kol ne iþ he?" diye sorduðumda afalladý. Mendiliyle bu kez bileðini silerken cevap verdi. "Yok be kaza oldu, çivi çakarken falan iþte." Kimi kandýrýyordu? Beþ yýldýr eroin kullandýðýný mahallede herkes biliyordu. Yine bozuntuya vermedi. Çýkýþtý. "Yok mu ot mot daha ne bekliyorsunuz?" "Olmaz mý baba güzel bir ot var." dedi bizim ortanca. Sonra da sarmak için hýzla ayaða kalktý. Konuya bir türlü girmiyordu. Havadan sudan konuþurken gülüyordu. Arkadaþlýktan insanlýktan bahsederken onu aðzýmýz açýk dinliyorduk. "Arkadaþlýk var ya çocuklar deðerini bilmek lazým bir yerden okumuþtum. Þöyleydi galiba. Hani deniz kenarýnda çakýl taþlarý vardýr ya önce en güzellerini toplarsýn, sonra da tek tek atmaya baþlarsýn. Sonra bir bakarsýn avucunda bir tanesi kalýr. Onu atmaya bir türlü kýyamazsýn, saklarsýn. Ýþte arkadaþlýk öyle bir þey hýyar aðalarý." dediðinde bana döndü. "Hocam affýna sýðýnýyorum sana demedim. Sen okumuþ adamsýn hayatý bilirsin. Bunlara söyledim. Açýn ulan bir bira daha" diye haykýrdý. Benden biraz çekinirdi. Mahallede grup yöneticisi olduðum için. Bu adamla deðil içmek evinde bile oturmak her babayiðidin harcý deðildi. Gülerken ýsýran manyak bir tip olduðu gayet iyi bilinirdi. "En ufak oðlanda paket olmuþ diyorlar." dediðimde bir süre düþündü. Dört oðlu da cezaevinde olan bir babaydý. "Evet" dedi. "Beni dinlemediler. Zamanýnda onlarý az mý ikaz ettim? Oðlum evladým, bu gasp soygun iþlerine girmeyin. Cezasý çok aðýrdýr. Ufak tefek iþler yapýn. Yankesicilik, hýrsýzlýk yapýn. Hem elinizde sürekli para olur, hem de üç beþ ay yatýp çýkarsýnýz dedim. Ama dinleyen kim. Þimdi görürler analarýnýn...!" diye haykýrdý. Adeta kin kusuyordu. Bastonunu eline alýp odanýn içinde dört dönmeye baþladý. Ortancamýz onu sakinleþtirmek için araya girmek istedi. "Olmuþ bir kere baba bari ziyaretlerine gittin mi?" Ýyice öfkelendi. Baðýrmaya baþladý. "Ne ziyarete gitmesi lan. O kadar kuyumcu soydular. Gazetelere boy boy çýktýlar. Bir günde gelip al babacým bu da senin hakkýna düþen pay deyip bir parça altýn mý verdiler. Ne gideceðim ziyaretlerine. Üç kuruþluk emekli maaþým var benim. O da anca bana yeter. Biranýz bittiyse hadi toz olup gidin buradan canýmý sýkmayýn benim." Yine yapmýþtý yapacaðýný.Koþar adým evden çýktýk. Üç kiþi sokaðýn baþýnda durduk. O ses yine peþimizdeydi. Arkamýzdan bas bas baðýrýyordu: "Ne dedim ulan ben size he?"
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Þenol Durmuþ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |