..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Tanrý insaný yarattý, insan da sanat yapýtýný. -Oscar Wilde
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Didaktik > Semrin ÞAHÝN




20 Aðustos 2011
Aynadaki Tarih  
Semrin ÞAHÝN
Kadýnýn gözlüðü burnunun ucuna kadar düþmüþ, elinde tuttuðu tanýtým broþürü yana kaymýþtý. Uykunun verdiði gevþeklikle aralanan aðzýndan salyasý akýyordu. Esra uyuþan bacaðýný ileriye doðru uzatýp, ayaðýný saða sola döndürmeye baþladý. Bir türlü rahat edemiyordu. Dik durup, bir eliyle ön koltuða tutunup da oturmayý denedi. Bu esnada otobüs sarsýlarak durdu. Rehberin yumuþak ve ince çýkan sesiyle herkes toparlanmaya baþlamýþtý.


:BDGD:

AYNADAKÝ TARÝH


Hayatýnda hiç bu kadar sýcaklamamýþtý. Ardý arkasýna salladýðý yelpazesinin çýkardýðý, haþýrtýlý ses sinirlerini bozmuþ; koridor tarafýnda oturmanýn verdiði bunalýmla birleþip, boðulacakmýþ gibi hissetmesine yol açmýþtý. Rehberin Ýstanbul ile ilgili verdiði bilgilerin birçoðunu duyamýyordu. Yanýnda oturan yaþlý kadýna göz ucuyla baktý. Kadýnýn gözlüðü burnunun ucuna kadar düþmüþ, elinde tuttuðu tanýtým broþürü yana kaymýþtý. Uykunun verdiði gevþeklikle aralanan aðzýndan salyasý akýyordu. Esra uyuþan bacaðýný ileriye doðru uzatýp, ayaðýný saða sola döndürmeye baþladý. Bir türlü rahat edemiyordu. Dik durup, bir eliyle ön koltuða tutunup da oturmayý denedi. Bu esnada otobüs sarsýlarak durdu. Rehberin yumuþak ve ince çýkan sesiyle herkes toparlanmaya baþlamýþtý.
“Arkadaþlar þimdi ilk olarak Topkapý Sarayýný gezeceðiz. Lütfen birbirinizden ayrýlmayýn. Þapkalarýnýz mutlaka baþýnýzda olsun.” dedi. Arkasýný dönüp tam inecekken, unuttuðu þey aklýna gelen insanlarýn yaptýðý acelelikle “Arkadaþlar özür dilerim!” koltuklarýndan kalkmaya hazýrlanan insanlar olduklarý yerde kaldýlar. Esra da saçlarýný düzeltirken rehberin konuþmasýný dinlemek için hemen rahat bir pozisyona geçti. “Ýhtiyaçlarýnýzý lütfen bana bildiriniz. Benim bilgim olmadan kafileden uzaklaþmayýnýz.”
Esra çantasýný çapraz olarak taktý. Annesinin onu uyaran sesi hala kulaklarýndaydý; “Kýzým oralarda kapkaç olaylarý çok oluyormuþ. Çantana dikkat et! En iyisi çantaný çapraz tak. Ayrýca kimsenin verdiði yiyecek ve içecekleri kabul etme.” Annesi çok pimpirikli ve temkinliydi. Onun sözünü dinlemesi gerektiðinin bilincindeydi. Otobüsten inerken güneþ gözlerini kamaþtýrmýþ, etrafýndaki güzelliklerin farkýna biraz geç varmýþtý. Capcanlý bir gökyüzü ve gökyüzünün renginde kýpýr kýpýr bir deniz; Esra’nýn da içinin kýpýrdanmasýna yol açmýþtý.
“Yavrum, oðlumla gelini mi gördün mü?” yanýnda oturan teyzenin sesini duyunca Esra gülümseyerek “Teyzeciðim, görmedim ama gelirler þimdi.” dedi. Yaþlý kadýnýn oðluyla gelini el ele tutuþmuþ, hýzlý hýzlý bulunduklarý yere doðru geliyorlardý. “Bak geliyorlar iþte. Sanýrým su almaya gitmiþler.” Yanlarýna gelmiþ olan çift gülümseyerek ne yaptýklarýný anlatmaya baþlamýþlardý. Ýleriden, elinde bilet koçanlarýyla rehberin geldiðini gören grup üyeleri, yavaþ yavaþ toparlanmaya baþlamýþlardý.
Ýkiþerli gruplar halinde birbirlerinden kopmadan, Topkapý sarayýnýn giriþinden geçtiler. Esra’nýn heyecaný yüzüne yansýyordu. Yanaklarý al al olmuþ, gözleri alýþýlmýþýn dýþýnda büyüyüp canlanmýþtý. Coþkunluðu yürüyüþüne ahenk katmýþtý. Okul yýllarýndan bu yana övgülerle anlatýlan Ýstanbul’a ve haliyle Topkapý Sarayý’na ilk geliþiydi. Rehberin uyarý sesiyle dikkatini Topkapý Sarayý ile ilgili anlatýlanlara vermeye çalýþtý. Rehber herkesin duyabileceði oranda sesini yükselterek, ciddi bir tonla “Topkapý Sarayý, Marmara Denizi, Ýstanbul Boðazý ve Haliç arasýnda tarihsel Ýstanbul yarýmadasýnýn ucundaki Sarayburnu’nda Bizans akropolü üzerinde inþa edilmiþtir. Saray, kara tarafýndan Fatih’in yaptýrdýðý Sur-ý Sultanî, deniz yönünden ise Bizans surlarý ile þehirden ayrýlmýþtýr. Çeþitli kara ve deniz kapýlarýyla saray içindeki deðiþik iþlevlere açýlan kapýlarýn dýþýnda, þu karþýda gördüðünüz sarayýn anýtsal giriþi Ayasofya arkasýndaki Bab-ý Hümayundur.” Ezberlendiði her halinden belli olan bu bilgileri nefes almadan ardý arkasýna sýralýyordu.


“Topkapý Sarayý yönetim, eðitim ve padiþahýn yaþam yeri olmasý nedeniyle oluþturulan örgütlenmeye uygun olarak iki ana bölüme ayrýlýr ki bunlar, birinci ve ikinci avludaki hizmet yapýlarýndan oluþan Bîrun ile iç örgütlenme ile ilgili kýsýmlarý içeren Enderun’dur.”
Esra muhteþem bir sarayla karþý karþýya olduðunu biliyordu. Tozlu tarih sayfalarýndan tanýdýðý Topkapý Sarayý tüm ihtiþamýyla karþýsýnda dikiliyordu. Eþsiz bahçesinin içinde gizlenmiþ olan Müze, bütün asilliðiyle ziyaretçilerini bekliyordu. Rehber geçtikleri her noktanýn önemini vurguluyor ve dikkatlerini anlattýklarýna yoðunlaþtýrmalarý için büyük çaba sarf ediyordu.
“Topkapý Sarayý Müzesinin ana giriþi iþte bu gördüðünüz ikinci kapý olan Bab-üs Selam, orta kapýdýr. Ýkinci avlu devlet ve hükümetin yönetim merkezidir. Yalnýzca sultanlarýn at bindiði bu avluda, halktan resmi iþi olanlar, özel ödeme günlerinde maaþlarýný alan yeniçeri temsilcileri, elçi kabulleri ve devlet törenleri yapýlýrdý. 5–10 bin kiþinin mevcut olabildiði törenlerde, tam bir sessizliðin hüküm sürdüðü bilinir.” Rehber bir anda öksürmeye baþladý. Boðazý çok kurumuþ olmalýydý. Elinde tuttuðu pet þiþedeki suyu bir yudumda yarýladý. Dudaðýndan sýzan suyu kolunun tersiyle sildikten sonra boðazýný temizleyerek konuþmaya baþladý. “Bu tarafa doðru yürüyelim.”diyerek grubun yönünü belirtikten sonra bilgi vermeye devam etti. “Sarayýn tek kulesi de buradadýr. Devlet adaletinin bu divanda daðýtýlmasýndan dolayý buraya Adalet Kulesi denilirdi. Bu kuleden bütün Ýstanbul ve liman gözetlenebilirdi. Kulenin tek giriþi harem kýsmýnda bulunmaktadýr.” Esra harem sözcüðünü duyunca ister istemez gülümsedi. Rehberin verdiði bilgileri daha önce yaptýðý araþtýrmalardan öðrenmiþti. O, müze olan bu sarayla tanýþmaya, tarihin tanýklýðýný yapan bu þehrin tadýna bakmaya gelmiþti. Grubun yanýndan kimseye sezdirmeden uzaklaþtý. Yüreðinden gelen sesi ve manevi huzuru birbirine harmanladý. Aðaçlarýn gölgesi, tarihin izlerine yansýrken, Esra’nýn meraklý bakýþlarý surlarda, Harem’e giden yolda gezindi. Müze için, onlarca insan gelmiþti. Kimi yerli, kimi yabancý birçok insan ayný dili konuþmaya, aynaya yansýyan tarihe bakmaya gelmiþlerdi. Hepsinin geliþ amacý aynýydý. Tarihte birçok medeniyete ev sahipliði yapan, birçok devleti karþý karþýya getiren, hoþgörünün ve farklý kültürlerin beþiði Ýstanbul’u tanýmak ve ruhlarýna yansýyan tarihin karþýsýnda hürmetlerini sunmaya gelen yüzlerce insan vardý. Sýrma camlarýn arkasýndan görünen Ýstanbul’u yeniden keþfetmekti gayeleri. Esra’da tarihin aynaya yansýyan haline âþýk olmuþ, dili tutulmuþtu. Bu tarih, atalarýnýn þanlý tarihiydi ve bununla gurur duyuyordu. Bu ülkenin bütün evlatlarýnýn gelip görmesi gereken bir tarihi mirastý. Bu tarih, her insanýn aynasýnda gölgeler býrakarak gezinmeye devam ediyordu.
Kendini, bu büyülü atmosfere kaptýrmýþken “Esra haným gruptan ayrýlmamanýz gerektiðini söylemiþtim.”sözleriyle içinde yaþadýðý mutluluðu ve coþkusu yarým kalmýþtý. Rehberin itaatkâr sesiyle bütün ruh hali deðiþmiþti. Kýzgýn bir ses tonuyla “Sizin verdiðiniz bilgileri bildiðim için, içime sindire sindire dolaþmak istemiþtim. Özür dilerim.” dedi. Rehber çok sinirlenmiþti. “Sizden beklemezdim. Biraz acele edin. Yeteri kadar zaman kaybettik.” dedi.
Esra hem utanmýþ; hem de içinde tutamadýðý bir öfke birikmiþti. “Keþke turla gelmeseydim” diye düþünüyordu. Grubun meraklý bakýþlarý gerginliðini daha da artýrmýþtý. “Yavrum habersiz gidilir mi?” Yaþlý teyzenin sesi sitem yüklüydü. Esra, mahcubiyetini gizlemek için saçlarýný düzeltir gibi yaptý. Sesini yükseltme zahmetine katlanmayarak “Kusura bakmayýn.” dedi. Otuz kiþinin de gözleri üzerindeydi. Kimi yadýrgamýþ, kimi kýzmýþ, kimi de sýkýlmýþ bir halde ona bakýyorlardý.


Rehberin uyarý sesiyle, grup üyeleri gezilerine kaldýklarý yerden devam etmek için toparlandýlar. Esra da; insanlarýn dikkatlerinin baþka yöne dönmesinden rahatlamýþ bir halde, derin bir nefes aldý. Grubun gerisinde, yavaþ adýmlarla ilerliyordu. Bu esnada gözü gibi koruduðu çantasýnýn ilk önce yavaþ, daha sonra da hýzlý bir þekilde çekildiðini hissetti. Biri çantasýný almaya çalýþýyordu. Annesinin ve kendisinin en çok korktuðu þey baþýna mý geliyordu yoksa? Çýðlýk atarak arkasýna döndüðünde, çocukluk arkadaþý Meral’in gülümseyen yüzüyle karþýlaþtý. Çevrede bulunan onlarca insan durmuþ, onlara bakýyordu. Esra þaþkýnlýðýný gizleyemeden “Meral! Senin burada ne iþin var?” diye sordu. Kavuþmalarýnýn heyecanýyla yüksek sesle ve kahkaha atarak konuþuyorlardý.
Rehberin kýzgýn ve usanmýþ bakýþlarý ikisinin de kendilerine çeki düzen vermelerine yol açtý. Esra, þirin gözükmeye çalýþarak rehberin yanýna yaklaþtý; “Sizden burayý arkadaþýmla gezmek için müsaade istiyorum.” Adamýn yüz ifadesi deðiþerek, kararsýzlýkla kýzgýnlýk arasý bir ifade almýþtý. Grup üyelerinden çatlak sesler çýkmaya baþlamýþtý. Kýzmýþ ve sýkýlmýþlardý. Esra konuþmasýna daha ýlýmlý devam etti; “ Bana bir yer ve zaman söylerseniz sizinle orada buluþurum.” Bu mantýklý çözüm karþýsýnda rehberin söyleyecek sözü kalmamýþtý. Konuþmaya bile lüzum görmeden baþýyla onayladý. Ýki arkadaþ sevinçlerinden ayný anda “Yaþasýn” diye baðýrdýlar. Rehber grubunun baþýna giderken; “Arkadaþlar yan avluya geçelim. Kimse gruptan ayrýlmasýn.” dedi.
Esra ile Meral, dünyanýn ne kadar küçük olduðuna örnek olabilecek karþýlaþmalarýnýn sarhoþluðu içerisindeydiler. Esra unutulmaz bir Ýstanbul gezisi geçirdiðini düþünüyordu. O kadar mutluydu ki; bir yanda eþsiz tarihiyle Ýstanbul vardý, bir yanýnda çocukluk anýlarýnýn kahramaný Meral vardý. Esra, iki merak ettiði unsura ayný zamanda kavuþmuþtu. Yaþadýðý hisler, þehrin tarihiyle karýþýp kendi tarihine sarmalanýyordu. Yaþayan tarih ise; aynadan aynaya atlayarak, yeni izlerle akýþýna devam ediyordu. Esra bu duygular içerisindeyken, uzaklaþmakta olan kafileden birinin kendisini sorduðunu iþitti; “Rehber oðlum, otobüste benim yanýmda oturan kýz nerede? Kýzcaðýz kaybolmuþ olmasýn?”
“Yok, teyzeciðim! O arkadaþýyla karþýlaþtý, sonra bize katýlacak.” Esra ister istemez gülümsedi. “Ýyi ki gelmiþim bu mükemmel þehre.”diye düþündü. Arkadaþýnýn koluna girdi, sýnýrlý olan zamanlarýný boþa geçirmek istemiyordu. Soðuk taþlarda gezindikten sonra, onlarýn yüzüne gölgeli olarak yansýyan güneþ ýþýnlarý; tarihin dansýný edermiþ gibi ýþýltýlýydý.







Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Kara Gölge
Zihnime Bulaþan Ýnsanlýk
Kavga
Hayvan Barýnaðý
Penceremdeki Iþýk
Duvarlarýn Ötesinde
Sarmaþýk

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Romanýmdan Alýntý - Büyü Bölümü [Roman]
Zihinlerden Beyaz Düþünceler [Deneme]
Yazarlara Duyuru [Deneme]
Ýncir Kurdu [Deneme]


Semrin ÞAHÝN kimdir?

Öðretmenlik mesleðine olan tutkusu yazma tutkusuyla birleþmiþ bir hayal insaný. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Edebiyatta her zerreden etkileniyorum. Kiminin dilinden, kiminin hayalinden, kiminin sanatýndan...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Semrin ÞAHÝN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.