Sabahýn bu erken vakti (saat 08.30) bir arkadaþýmýn iþ yerime ziyaretime gelmesi ve sohbetin dönüp dolaþýp sevgi,sadakat ve insanýn mý yoksa hayvanýn mý daha sadýk daha zararsýz olup olmadýðý ile ilgili bir sohbetti,gerçek o yaradýlýþ itibariyle eþrefi mahlukat olan insan ki,üzüntü verici ama menfaati olmasa, býrak sevgiyi,saygýyý yada sadakati,vefa yý, eskilerin tabiri ile Allah ýn bir kuru selamýný bile vermiyor, okumaktan hep sevinç duyduðum "ÇANAKKALE SAVAÞLARI VE GEZÝ REHBERÝ "isimli bir kitap ki(YAZAR TALHA UÐURLUEL SYF 142 YAZARA HÜRMETÝ BORÇBÝLÝR SAYGILARIMI SUNARIM)orada okumuþ olduðum bir hatýranýn hem sonsuz bir sevgiyi hem sadakati ve hemde maneviyatý ki bu üç kutsal olguyu bir arada görmenin,okumanýn ve öyle insanlara evlat olmanýn,torun olmanýn tarifsiz sevincini her zaman için yüreðimde hissetmenin onurunu yaþar ve sevginin, sadakatin ne kadar önemli olduðunu orada daha fazla ve açýkça görürüm;
Çanakkale harbinin (Allah bütün þehitlerimize rahmet,resülü ekrem þefaat etsin)en çetin zamanlarýnda aziz bir Yarbay'ýn YARBAY HASAN BEY,cepheye yakýn kilitbahir köyüne yanýndaki zabitler ile ziyarete gittiði sýrada,köy çeþmesinin baþýnda köylü kadýnlarýn çamaþýr yýkadýðý esnada,oraya bakýmsýzlýktan ve hastalýktan bitap düþmüþ,tüyleri dökük ve sýrtý hep yaralý vaziyette bir köpek belki su içmek maksadý ile çeþmenin baþýna gelince ,kadýnlarýn köpekten korkarak taþlamak sureti ile hayvaný oradan uzaklaþtýrdýklarý zaman cephe komutaný Yarbay ýn köpeði þevkat ve merhametle kucaklayýp,çeþme baþýna götürerek ona su içirdiði ve elleri ile yaralarýný cerahati boþaltarak yaralý kýsýmlarý elleri ile temizleyip üzerine ilaç,toz serperek hayvana gösterdiði merhamet zabitlerin dikkatini çekerken,Yarbay a "efendim bu hayvana bu kadar iltifat niye" diyerek sorduklarýnda,komutanýn yanýndakilere "Cenabý hakk ýn, yarýn kýyamette bana,bu köpeðe neden merhamet etmedin diye sormasýndan korkuyorum" dediði ve ondan sonra o köpeðin,kendisine bakan,merhamet eden efendisine hep baðlýlýk ve sadakat içerisinde yanýnda kaldýðý ve ayrýlmadýðý ve komutanýnda ona CANBERK ismini koyduðu ve bu aziz insanýn,cephede bir çarpýþma sonunda savaþ meydanýný gezerken,yine merhameti sebebiyle,inleyen yaralý bir düþman askerine yardým için yanýna gidip,onu çevirdiði esnada askerin kendisine bir þey yapacaðý zanný ile elindeki hanceri Yarbay ýn bedenine sokarak onu aðýr yaraladýðý esnada,diðer asker düþman askerini öldürüp komutana yardýma gidince,yüzündeki þaþkýn ifade ile ALLAH þahidimdir bu fransýz a kötü bir niyetle yaklaþmadým",derken bile þaþkýnlýðýnda yine bir merhamet olan bu muhterem insanýn bir ara gözlerini ufka dikip,kendisini tutan zabitlerin arasýnda üstünü düzeltip,kimsenin görmediði ve fakat kendinin açýkça gördüðü ufka bakarken "NEDEN ZAHMET BUYURDUNUZ,YA RESÜLALLAH"diyerek þehadet þerbetini içip ruhunu rahmana teslim ederken;
SADIK DOST CANBERK,efendisinin ölümü ile inleyerek acýsýný,feryadýný,sevgisini,sevdasýný her þeyini kaybetmenin verdiði onulmaz acý ile komutanýn kabrinin bulunduðu tepede o nun mezarýnýn baþýnda inlerken,asker görüyor ki CANBERK EFENDÝSÝNÝN YOKLUÐUNA TAHAMMÜL EDEMEMÝÞ ORADA ODA ÖLMÜÞ ve onu da deðerli sahibinin ayak ucuna gömüyorlar ki,aziz efendisi ve belki basit ömründe ilk defa sevgi ve merhamet gördüðü aziz dostunun yanýnda hiç ayrýlmadan ve kýyamete kadar olacak olan mahþer uykusunda birlikte uyuyurak ondan ayrýlmayýp göstermiþ olduðu bu sadakati nasýl anlatýrsýnýz,yada nasýl anlarsýnýz,ben okumuþ olduðum güzel bir yazý,güzel bir hatýrayý,güzel bir yazarýn,güzel bir kaleminden ve gözyaþlarý içerisinde aðlayarak ta, içimde hissettim,aslýnda kimseyi eleþtirmiyorum,evet bilmem, sevgi,sadakat yada vefa denilen þey aslýnda olmasý gereken biz insanlarda mý ,yoksa hayvanlar damý, fazla uzatmayacaðým,ben sadece yazdým,okuyanlar söylesin..... saygýlarýmla( YARBAY HASAN BEY 17 ALAY KOMUTANI)