..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bir önyargıyı yok etmek, atomu parçalamaktan daha zordur. -Einstein
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > İstanbul > osman demircan




8 Ocak 2012
İstanbul'un Zindan Taşlarıyla Örülmüş Kaderim  
osman demircan
İstanbul'un izbe bir semtiyim. İçimde öldürülecek, iç organları çıkarılacak, birileri var. Korku kol gezmekte tüm bedenimde. Hücrelerimde ve organlarımda tutsaklık ve açlık var. İstanbul'un zindan taşlarıyla örülmüş kaderim. Yedi tepesinde yüreğim bir elma sepeti. İçimdeki duygu elmalarım yuvarlanmakta yokuş aşağı. Kaygılarım, endişelerim sağa sola dağılmakta.


:AIDD:
İstanbul'un izbe bir semtiyim. İçimde öldürülecek, iç organları çıkarılacak, birileri var. Korku kol gezmekte tüm bedenimde. Hücrelerimde ve organlarımda tutsaklık ve açlık var. İstanbul'un zindan taşlarıyla örülmüş kaderim. Yedi tepesinde yüreğim bir elma sepeti. İçimdeki duygu elmalarım yuvarlanmakta yokuş aşağı. Kaygılarım, endişelerim sağa sola dağılmakta. Toparlayamamaktayım kendimi. İstanbul'un minaresiz bir semtiyim. Ölürsem selamı işitecek ve beni gömecek bir Müslüman evladı yok. Maziyi gömerken içime, boğazına kadar aşk doluyum. Bana Haliç gibi yüreğini açan yok. Zincire vurulmakta gemilerim. İstanbul'da beni kurtaracak kimse yok. Sokaklarına kusulan bir semtiyim İstanbul'un. Barlarımda sarhoş bakışlar ağlamaklı. Gözyaşlarını silecek bir mendil yok. Mendiller sokak çocuklarının elinde bir boksör eldiveni. Hayatla itiş kalkışı olan çocukların gözyaşları bile yumruk kadar. Kimsenin gözyaşına ayıracak mendili olmayan İstanbul'un içler acısı bir semtiyim. Fatih'in İstanbul'u fethederken unuttuğu bir yerim. Hiç zafer tatmamış bir semtim. Yenilgilerin fahişe olarak, sokak çocuğu olarak, tinerci olarak, ikinci ya da üçüncü sınıf insan olarak boy boy olduğu bir yerim. Korkularım bir papaz kıyafeti kadar simsiyah. Neşem bir Kadıköylü kadar maneviyatsız. İstanbul kadar doluyum, bir vapurun yolcularını boşalttığı an kadar boş. Boğazı seyreden mezarlar kadar dünya güzelliğini yaşayan İstanbul'un kenar bir mahallesiyim. Yan yana bedenler kadar diğer semtlerle beraberim. Ruhum İstanbul'un surlarından kopan taş kadar kaskatı. İstanbullu olamayan bir taşralı gibiyim. Balkonlarımda asılan çamaşırlarda yıpranmış bedenlerin deri parçaları. İstanbul'un derilerini yüzdüğü insanlar benim ahalim. İstanbul'un dünyadan sakladığı bir mahalleyim. Bir martı bile uğramaz gökyüzüme. İnsanların kırıntılarla beslendiği ve bu yüzden martıya dönüştüğü bir yerim. Kedilerin kedi olarak, köpeklerin köpek olarak bırakılmadığı bir yerim. Çünkü insanlarına it sürüsü olarak bakılan bir İstanbul semtiyim. Tapınaklarında ne mumun olduğu ne de kandillerin yandığı karanlık bir ilçeyim. Karanlıkta nasıl şiir yazılmazsa, nasıl roman yazılmazsa, insanların kaderlerinin çalakalem yazıldığı ve insanlarının sadece fatura olarak ekstre olarak görüldüğü bir ilçeyim.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sevgili Seninle Sevişmek Ne Güzel
Varlığım Bir Okyanus
Şimdi Sen Sus, İnsanlar Sussun
Yüreğimi Korkak Büyütmedim
Beylik Laflar Etmekle Olmuyor Dostum
Ah Angelina
Sen Benim En Büyük Hatamsın
Frezya
Çam Ormanı
Ey Sevgili Senin Aradığın Benim

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
En Ateşli Anımda Gel Yanıma [Şiir]
Öperek Beni Öldür [Şiir]
Cayır Cayır [Şiir]
Kar Yangınları [Şiir]
Söyle Neden Konuşmuyorsun [Şiir]
Kefenden Çiçekli Elbise [Şiir]
Gözlerim Kan Davalıdır Her Geceye [Şiir]
Martı Beyazı [Şiir]
Gül Şarabı [Şiir]
Varlığın Sevda Yokluğun Fırtına [Şiir]


osman demircan kimdir?

Yüreğimin ve beynimin tavanında buluyorum, tozlu mısraları. Aklım bir çatı katı. Gözlerim yıldızlarla dolduğunda, bakışlarımın ışıltısı vurur satırlara. İşte o zaman, şiirler bir Samanyolu olur. Mehtaplı gecelerimi vururum gözyaşlarımla biriktirdiğim göllere. Her mısra bir dal gibi düşer, şiir denizlerine. Kızıl bir duyguya boğulurum o an. Akarım ellerinize.

Etkilendiği Yazarlar:
Herkes


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © osman demircan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.