..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Hayaller olmasaydý, umutlar dünde kalýrdý. - Dolmuþ atasözü
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Beklenmedik > mehmet burak yüksel




4 Temmuz 2012
Ýhanet  
mehmet burak yüksel
Her insanýn bir sýnýrý vardýr.Bu sýnýr aþýldýðý an Karþýmýzdaki kiþi tanýdýðýmýz kiþi olamaz


:BJBE:
ÝHANET

Küçüklüðünden beri çimlere basarak gezmek, hoþuna gitmiþti. Ayaklarýnda, nemli yeþil otlarý hissetmenin , her zaman huzur verici ve sakinleþtirici bir etkisi olduðunu düþünürdü. 60 yaþýna yaklaþmasýna karþýn, hala çimlere basmaktan çocukça bir zevk alýyordu. “Ýnsan yedisinde ne ise yetmiþinde o oluyor” diyerek iç geçirdi. Birbirinden renkli yapraklara sahip olan aðaçlarýn altýnda, menekþelerle dolu topraðýn, kokusunu içine çekti. Çiçekler her zaman güzel kokardý. Ancak böylesine renkli, cývýl, cývýl güneþli bir hava da ,serin serin esen rüzgarýn etkisi ile, kokularý daha kolay belli oluyordu. “Her zaman her þey için mükemmel zamanlama” diyerek gülümsedi.
Uzun, hasýr þapkasýný kývýrarak, gökyüzüne baktý. Hava yine güneþliydi. Renkli süveterini giymek yerine, beyaz hýrkasýný giydiði için memnun oldu. Sonuçta beyaz hýrka, güneþ altýnda, aðaçlarla uðraþýrken fazla terletmezdi. Annesinin daha küçük bir kýz çocuðu iken, kullandýðý sepeti omzunda taþýyordu. Sepete bakýnca, aðaç dan topladýðý kayýsýlarýn, birazýnýn kurtlandýðýný gördü. Aðaçlarý zamanýnda ilaçlatmadýðý için birazda olsa hayýflandý. Bir kez daha “Mükemmel zamanlama her þey de þart” diyerek iç geçirdi. Yavaþça söðüt aðacýna doðru ilerledi. Her gün ki gibi gölgesinde saatlerce kayýsýlarýný yiyerek kitap okuyacaktý. Bahçede pek çok güzel aðaç vardý. Ama bu aðaç farklýydý. Bir kere gölgesi hep ona sýðýnak olmuþtu .En zor günlerinde öne doðru eðilen dallarýnýn altýnda ,kendisini kucaklayan bir kolun, verdiði güvenle huzur bulmuþtu. En önemlisi de bu aðaç onun sýrdaþý ve yardýmcýsýydý. Kocasý ve metresini öldürdüðünde bu aðacý, onlarýn üstüne dikmiþ, cesetlerin tüm izini kapamýþtý. O günleri hatýrladýðýnda hafif bir tebessümle dudaðýný kývýrdý. Sanki aðaç bir kedi yavrusuymuþ gibi, dallarýnýn altýna girdi ve aðacýn gövdesini okþadý.
Aslýnda kocasýný çok severdi. Annesi kendisini 20 yaþýnda dünyaya getirmiþ ve bir yýl sonra zavallý kadýn, kocasýný kaybetmiþti. Babasýz büyümek onun için epeyce zor olmuþtu. Dedesi ve Anneannesinin de uzun zaman önce ölmüþ olmasý, annesini de onu da hayatta savunmasýz ve yapayalnýz býrakmýþtý. Anne sinin fazla para kazanmamasýndan ötürü, ortaokulu bitirince çalýþmak zorunda kaldý. Hayatý zordu ve tek desteði annesi idi. Mert ti 20 yaþýna gireceði gün gördü. Kýrk yaþlarýnda iyi giyimli yakýþýklý bir adamdý. Mert, Organik tarým ve seracýlýk iþleri ile uðraþýyordu. Ailesin den kalan uçsuz bucaksýz tarlalarý ve bahçeleri vardý. Çiçekçilik den anladýðý için Mert in seralarýnda çalýþmaya baþlamýþ bir yýl sonrada Mert in ilgisini çekmiþti. Bir birleri ne deli gibi baðlanmýþlardý. Kocasý artýk onun için evrenin merkezi olmuþtu. Zekasý ,oturuþu, konuþmasý kýsacasý Mert in her þeyi hoþuna gidiyordu. Organik tarým ve meyve yetiþtiriciliðini bizzat Mert ten öðrendi. Mert “Her zaman her þey için mükemmel zamanlama” derdi . Tarýmda en önemli kural buydu. Böcekleri ve kurtlarý öldürmek için, temas ettiði madde ile, ayný tada ve kokuya bürünen ve bu sayede , böcek leri yanýltan pahalý ilaçlardan tutunda , hormonsuz olduðu halde, normal bir fidandan, daha hýzlý büyüyebilen meyve aðaçlarýnýn nasýl topraða dikileceðini, hangi ülkelerden getirileceðini, yine kocasýndan öðrenerek, iþleri kendi eline almaya baþladý. Çok mutluydu ve 20 sene boyunca yaþadýðý tüm acýlarýn mükafatýný sonunda almaya baþlýyordu.
Ýlk o gün görmüþtü onu. Yeni gelen sekreter olarak Mert kendisiyle tanýþtýrdýðýnda, Ýrem mi gözü hiç tutmamýþtý. Mert te yiyecekmiþ gibi bakýyordu. Mert te her kadýn asýlýrdý. Ama bu Ýrem denen kadýn farklýydý. Mert sanki hareketleri ile ona cevap veriyordu. Bir gece Mert artýk þehir dýþýndaki iþlerle ilgili, yapýlmasý gereken baðlantýlarý kendisinin yapmasý gerektiðini söylemiþ ve onu sürekli olarak þehir dýþýna göndermeye baþlamýþtý. Ne zaman Mert onu baþka bir þehre gönderse, Kocasýnýn Ýrem le beraber evlerinde yatak odalarýnda olduðunu, hayal ediyor ve çýldýrýyordu. Asýl korkusu da bunun basit bir kaçamaktan, daha fazlasý olma ihtimali idi. Evleneli on sene olmuþ ve kocasýna bir evlat verememiþti. Mert 50 li yaþlarýna girmiþ ve bazý insanlarýn torunu olacaðý yaþa geldiði halde baba olamamýþtý. Ya Ýrem denen o aþifte ona bir çocuk verirse? iþte o zaman Mert ti mutlaka kaybederdi. Günler geçtikçe, evde, ya da þehir dýþýnda olmasýnýn, pek bir anlamý da kalmadý. Mert eve gittikçe daha seyrek gelmeye baþlýyordu.
Ýlk olarak durumu annesine anlattý. Annesi hemen “ayrýl o zibididen” diye baðýrdý. Annesini iþte bu yüzden seviyordu. Ne koca ne aile. Kýzýnýn onurundan baþka hiçbir þeyi düþünmüyordu. Ama o annne si gibi güçlü deðildi Mert siz ne yapardý sonra Mert in verdiði paralarla annesini geçindiriyordu. 50 li yaþlarýnda iþsiz bir bayan olan annesi, bir daha nerede iþ bulurdu. Bulsa bile ne kazanýrdý. Yok yok mücadele etmeliydi. Hem aþký için hem de annesi için. Ýrem den mutlaka kurtulmalýydý. Bir yýl sonra, bir gece Mert yanýna gelerek, çok meþgul olduðu için Ankara dan ayrýlamayacaðýný ve yine kendisinin yeni fidanlar için Yunanistan na gitmesi gerektiðini söyledi. Ýstemese de Mert ti incitmemek için Yunanistan a gitmeyi kabul etti. Gece kocasýnýn yataktan kalkmasýný hissetti. O olmadan uyuyamazdý. Kocasý yataða dönene kadar bekledi. Fakat Mert yataða dönmeyince, oda odadan sessizce çýktý. Dýþarýda Mert in birisi ile telefonla konuþtuðunu duydu. “Tamam, tamam korkma gel iþte. Yarýn abbas yolcu. Ben kendim býrakacaðým onu havaalanýna. Tüm gece bizim olacak. Sen sana yapacaklarýmý hayal etmeye çalýþ. Onu düþünme” Kocasýnýn konuþtuklarýný duyar duymaz, odasýna kaçmýþ sabaha kadar aðlamýþtý. Ama elden ne gelir ki anlamýþtý artýk. Mert ona ait deðildi.
Sabah yataktan týpký, bir ölü gibi kalktý. Yüzünü yýkadý ve üzerine idareten de olsa bir þeyler giydi. Uçak ta uçmak, ayaklarýný þiþirdiði için, ince bir spor ayakkabý giydi. Kahvaltýda bile karþýsýndaki adama hiç bakmadý .Daha doðrusu bakamadý. Mert in mutluluktan yüzü , gözleri kamaþtýrýrcasýna parlýyordu. Birkaç iç çamaþýrý ve gömleðinin olduðu küçük çantasýný alarak evden dýþarý çýktý. Zaten kendisini bekleyen kocasý, arabanýn kapasýný açarak “Hadi ama uçaða geç kalacaksýn” diye çýkýþtý. Hava alanýnda kocasýyla vedalaþtýktan sonra biletini alarak uçaðýna bindi. Kocasýný seviyordu. Ama bu Ýrem içinde kocasý içinde önemsizdi. “Ýki kere iki dört” diyerek iç geçirdi. Bir birini seven iki insana daha fazla zülüm olmanýn ne anlamý vardý ki. Mert le konuþarak bu evliliði bitirmeli ve yoluna gitmeliydi. Yunanistan na iner inmez hemen akþam yedi ye dönüþ biletini aldý. Bu iþ bu akþam bitmeliydi .Hem Yunanistan na kendisini kocasý gerçekten iþ için göndermemiþti ki. Ayrýca ayrýlacaklarýna göre artýk bu iþinde kendisi ile bir alakasý kalmamýþtý.
Ankara ya saat tam dokuz da vardý .Yunanistan na bile Ankara dan direk gidemediði için, diðer herkes gibi Ýstanbul dan gereksiz aktarma politikasýna hayýflandý. Çiftlikleri Haymana da þehrin dýþýnda olduðu için ancak saat on sularýnda evde olabildi. Sessizce eve girdi. Yüreðinden hançerle biri bir þeyler çýkarýyormuþ gibi eliyle göðsünü tuttu. Salon masasýnýn üstünde güzel kýrmýzý bir þarap ,mumlar ve içilmeyi bekleyen leziz bir çorba gördüðünde, Ýrem mi daha da kýskandý. Artýk ilk tanýþtýðý yýllarda, kendisine yapýlan kur larý kocasý genç bir kýza yapýyordu. Derince nefes alarak masaya gitti. Çorbalar sýcaktý. Ohalde sofraya gelmek üzereydiler.Belkide burada oturup onlarý beklemeliydi. “Yok olmaz öyle.Ezik gibi” diyerek kendine karþý çýktý. Yavaþça merdivenlerden çýktý. Beklemenin ne lüzumu vardý ki iki dakikacýk konuþup, onlarý anladýðýný ve kýzgýn olmadýðýný söyleyecekti .Sonra tamamen hayatlarýndan çýkacaktý. Yatak odasýnýn önüne geldiðinde, fikrinin yanlýþ olduðunu düþünmeye baþladý .Odadan gelen seviþme sesleri de bu tezini doðrularcasýna yüksek çýkýyordu. “En iyisi sofrada beklemek” diyerek arkasýný döndü. Ancak kadýnsý merakýmý dýr ,yoksa aldatýlan her insanýn hissedebileceði bir kýskançlýk patlamasýmý dýr bilinmez yüzünü yeniden kapýya döndü. Acaba kocasý Ýremle nasýl seviþiyordu. Kendisiyle birlikte olduðundan daha mý sert. Yoksa daha mý þevkatli ? Belki daha eðelenceli belki de daha kötü. Hem sonra Mert in baþka bir kadýný öpmesi o hayatýndayken öpmesi.O aný görmek acaba insana acýmý verir ,yoksa öfkeden çýlgýnamý döndürür. Yavaþça elini kapý koluna uzattý. Zaten açýk olan kapýyý hafifçe araladý.
Ýlk önce ne gördüðünü anlamadý. Sonra beyninden vurulmuþçasýna irkildi .Korkmuþtu hem de çok korkmuþtu . O kadar þaþkýndý ki ne hissetiði ni bile anlayamýyordu. Hemen salona koþtu. Artýk kendisini duymalarý umrun da bile deðildi. Zaten o hararetle duyacaklarý da yoktu. Buzdolabýndan bir bardak su aldý. Tam içecekti ki suyu birden baþýndan aþþaðý döktü. Afallamýþtý. Kendini sandalyeye zor attý. Mert bu kadar domuz olabilirmiy di.Bu mümkünmüy dü. Peki ya annesi? Bir anne öz kýzýna bunu nasýl yapabilirdi. Eline çiftliðin bahçesinden bir sopa alýp ikisinin de aðzýna burnuna giriþmek istedi. Ama yok Mert çok güçlüydü. Sonunda dayak yediði ile kalýrdý. Kocasýný Ýrem ile anlayabilirdi ama annesiyle!
“Cezasýz kalmaz .Kalamaz” diyerek düþündü. Ne yapmalýydý. Baþýný kaldýrdý. Çorbalar hala sýcaktý. Böcek zehiri, hemen çorbada eriyecek ve çorbanýn tadýný alacaktý. Hafifçe güldü. Ýþi bitince evden çýktý ve bir saat kadar limon aðcýnýn altýnda oturdu. Eve geri döndüðünde, Annesinin ve Mert in kusmuk içinde yerde yatan çýplak bedenlerini gördü. Baþta bayýldýklarýný düþündü ama gerçeði anlayýnca da hiçbir þey hissetmedi . Yerleri temizledi ve cesetleri ücra bir yere gömdü. Üstlerine bir söðüt aðacý dikti. Amacý cesetleri saklamaktan çok iki sevdiði insanýn mezarýna çiçek dikmekti. Polisi aramak için eve gitti. Ama herkesin, kaybolan annesi ve kocasýný aramasýný gülerek izlemek istedi. Nasýlsa hapse girecekti, kaçýþ yoktu. Dýþarýda yakalanana kadar gezmek, özgürlüðün tadýný çýkarmak istedi. Ama kimse bahçenin o bölümünde, söðüt aðacýnýn fidanýna yaklaþmadý. Þimdi aradan 20 sene geçmiþ ve aðaç büyümüþtü. “Þanslý olmak için bile kusursuz zamanlama” diyerek aðacýn gövdesini son kez okþadý. Aðaç birazda ona benziyordu. Baþta güçsüzdü. Ama bir günahý saklayarak büyüdü ve güçlendi.

MEHMET BURAK YÜKSEL



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn beklenmedik kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ofis Bölüm 1
Yýlbaþý
Ýstenmeyen Ýntikam
Sobeeeee

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Adý Ayrýlýk
Kör Talih
Karanlýk Köle
Atletik Vücutlu Sarýþýn Bayan
Avelon Krallýðý : Son Savaþ (Bölüm 4)
... Ölüm...
Dolunay
... Ayna...
Karanlýkta Yalnýzým
Susuzluk

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Ýlk Öpücük [Roman]
Ýstila [Roman]
Yaþ 38 [Deneme]
Para Para Para [Deneme]
Çoban [Deneme]
Efsane Olmak [Deneme]


mehmet burak yüksel kimdir?

fantastik roman türü yazarýyým ayrýca korku ve bilimkurgu romanlarýda yazarým

Etkilendiði Yazarlar:
adam fewer, ken grimwood,chuck hogan


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © mehmet burak yüksel, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.