*hayatın glam tonuyla ucuz hikayeler yazmayı severdi.
*ilk gençlik yıllarında aklının bekaretini david bowie kulağına boşalmadan az önce kaybetmişti.
*Kim bilir, randevular üzerine kurulu dünya düzeninde geç kalmayı erdem sayan bir soytarıydı belki...
Tanıdığım bütün adamlar,
onları parçaladıktan sonra itinayla soyduğum
siyah çöp poşetinde
cennete gitmeyi bekliyor şimdi.
Ben ise sonsuzluğa yaslanmış, kendimi izliyorum
Sen bir nekrofilisin biliyorsun değil mi dedi
radyo cızırtısından taşan adam
-gözleri sürmeliydi.
evet ben öldürdüğüm herkesi hala çok seviyorum dedim
spot ışıkları altında ışıldarken soyunduğun travesti kulüplerinde,
can çekişen bir martinin hırıltısıyla yaklaşıp dudaklarıma, gecenin sonunda fikre hücum bir hüzünle içime karanlık sızdırdın Bowie
yani
...detone bir hayatın en güzel sesi
Hey sen ! lanet olası Brixtonlu bir sürtüksün david
ve kalçalarının müziğe değdiği yerde dans eden bir tanrı yaşıyor
şimdi sus ve üç köşeli bir hiç olup gir içime
A winters day, a bitter snowflake on my face