..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bu hafifçe kenara itilecek bir roman değil. Daha büyük bir şiddetle uzağa fırlatılmalıdır. -Dorothy Parker
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Yeraltı > Gülbahar Karakoç




24 Temmuz 2012
Blanch  
Gülbahar Karakoç

:DEJG:
her yazının tarihi noktası konduktan sonra başlar.
Milli buhranın kabız insanı nokta koymaktan kaçınır itinayla
çünkü hiçbir hikayede aklayamaz kendini geçmişinden.

Dean Martin filmlerini severim
hele Jerry lewis ile olanlarını.
Salon komedisini kendi ruhsuz odalarıma böler
fragmanla oyun oynarım.
asık yüzlü bir reklam gibi alman gerekeni söyler
vermem gerekenden hiç bahsetmem.

Ben mi.
Adım Blanch.
ödünç yaşam acentasında gölge tamircisiyim .
güneş emekliye ayrılırsa
bende hayatın bahşettiği
büyük ikramiyemi alıp kuzeye taşınıcam.
kuzeyi düşlerken
hep çok sevimliyim

Birkaç yaşım var.
Biri diğerinden iki yaş büyük,
öteki dört yaş küçüğüm.
Yerli bir kabile arıyorum
yerli malı haftasını kutlamak için.
Bunun yaşımla bi ilgisi yok.
Yazdıklarımın da parmaklarımla...
birkaç yaşım var
büyüyüp
küçüldüğüm

dünyanın şeffaf rahminden toprağa dökülen mavi,
sonsuzluğun hünerli kucağında özgürlüğü harcarken,
deniz bulaştırmış yüzüme.
Daha çocukken.
Tuzlu suyu hiç sevmem.

eskiden gözlerimden başlardı dalgalar dökülmeye,
vasat bir ruhun çok eşli kıyılarında çırpınırken
yaşımı unuttum ben .

birkaç yaştan biriyim.
Adım birkaç kişiden biri.
Mesela blanch

Hiç evlenmedim.
Hiç çocuğum olmadı
Birkaç adam sevdim
bir kaç kadınla yattım

kaç müttehit eskittim hiç bilmiyorum
sanırım artık pek saymıyorum
masmavi bir evrende
ketum bir varoluşu kucaklarken
soyundum düşlerimi.
Ayazla da böyle tanıştım.
İki bira içip ayrıldık.
İncelen bileğinden başladım öpmeye veda ederken
İnceldiği yerden koptu
tükürdüm.
aklımla vedalaştık

ilk cinayetim geçersizdi...
-soğuk ve mesafeli ellerin hiçliğe dokunduğu buzdan bir ülkenin ilk yalnızı bendim-
..bu yüzden....
ve
özgürlüğü kemiren azı dişim kırıldı..
tam dört yerinden


Plastik sanatın üç boyutlu şeytanı
içimdeki cehenneme kat çıkarken
taşeronla kavga ettim.

güneşten bulaşan sarı bir vebayla kucaklaşmak nedir bilirim..
o ilk ışığın peşine düşen arsız bir kaplumbağa gibi yolları yarılamak ya da.
delirirken
yorgunluktan ağlarken
.

Kibirli sayılmam
biraz alınganım hepsi bu
Birazdan ne anlıyorsan artık
olsun
neşeli bir metafora dönüşen dün ,
sarı sıcak bir kızın yaşam telaşını saklamayı başardı.
-Artık tanımadığım bir hayatın içinde kadim bir paragraf bile olabilirim-

Derken aynada başka birini gördüm.
Bana benzeyen

üçüncü sayfa haberlerinde çıkan
sapkın bir baba gibi,
suretinin görebilen yanlarına koyu çizgiler çektik.
En masum oydu.
İlk onun gözlerini kapadık..
ilk yalnızın
ilk düşüğü
ve ilk düşkünü bu hayatın
ters dönen bir aklın zina özlemi gibi içime aktı


en yüksek desibelden bağırdım.
Benim hiç kan hücrem yok.
hücreleriyle meşhur bir memlekete ihanet sayıldı bu.
Birkaç duvar satın alıp kendime,
bir tünel açtım kendi içimde.
kaçmak için hepinizden.
yine olmadı

Adım blanch

Boğazımda saklayıp her bir çığlığı
sevişirken sayıkladım hep
sonra kırmızı oldu dünya,
renk körü oldum..

ben o bakir tanrının saçlarından çaldım yeşili
kendine uzanan merdivene tırmanırken öldü elleri .
tırnaklarından başladım gömmeye.
aklımda ki ilahi sır,
kara kutularını boşaltıp ceplerinden
ergen bir huzuru işaret etti.
yaşamak bıyıkları yeni terleyen bir rüya gibi.
ilk yalnızın
ilk rüyası
ve o dil altı öykünün, noktasız macerası

ve
çok renkli bir haylazdan çaldığım
gökkuşağına binip uzaklaştım.
Birkaç mil sonra
aranızdaydım

her yazının tarihi noktası konduktan sonra başlar.
miladıma mühür vurup
kendimi yarıladım.
biraz müptezel müzik
biraz cinaslı bira
derken
zıvanasına küsen bir fırttı sanki dünya


Adım blanch
yaşım bir kaç kişiden biri



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yeraltı kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kiremit Sarısı
Afazi
Zeus'u Beklerken Kahve Falı
Uzay Pollyannası
10 Baht Bir Kara Bahtlı Ediyor.
Akustik Ataksi
Sil İn Dir
Dolly Zoom
Böcek
Kardiyak Arrest

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Yazınsal Ayinler ve Bir Yalnızlık İçin Ön Görüşme. [Öykü]
Protez [Öykü]


Gülbahar Karakoç kimdir?

kendimi uygun bir yolla tanıtabileceğimi sanmıyorum aslında bunu deneyebileceğimi de sanmıyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
edebi edepsizler


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Gülbahar Karakoç, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.