"...öyküyü yazan bilge, beþinci ya da altýncý göbekten kral torunu olduðumu ortaya çýkaracak þekilde belirleyebilir soyumu." -Cervantes, Don Quijote |
|
||||||||||
|
Hatta mükemmel bir tespite rastladým bugün; faili meçhuller neredeyse sýfýr dereceye inmiþ. Yalan deðil ya; gerçektende öyle. Yok arkadaþ; mazlum kitlelere yýllarca yapýlan zulmün, o zulüm yüzünden yaþanan göçlerin, hele ki akan kanlarýn, faili meçhullerin, 35 yýllýk terörün sorumluluðunu daha fazla taþýyamam. O yýllarla hesaplaþmak istiyorum ben. *** Halbuki 12 Eylül’ün o darbe sabahýnda ne güzeldi her þey. Þakýr þakýr akan kan býçakla kesilir gibi durmuþ, ayný bu iktidar döneminde olduðu gibi neredeyse sýfýr derecesine düþmüþtü. O kadar ki; ben deðil, bu 35 yýlýn sorumluluðunu benim örümcek kafama yükleyenler, o zihniyeti temsil edenler bile sokaklara dökülmüþ darbecileri alkýþlýyordu. Memlekete huzur gelmiþti kardeþim..! Ümidimizin tükendiði yerde, Hýzýr gibi imdadýmýza yetiþtiðini söyleyerek darbecilere övgüler düzenin hangi cemaatin lideri olduðunu da söylesem mi acaba..? Hadi söylemeyeyim. Ama ben darbecileri hiç alkýþlamadým, bilinsin. Benim örümcek kafamdan önce, darbecilere övgüler düzen o malum cemaatin baþýndaki adamý, hala o adamýn peþinden gidenlerin sorumluluðunu düþünmek, doðruya ulaþmanýzý kolaylaþtýracaktýr bence. Aslýnda o adamla, darbecilerin yediði içtiði ayrý gitmedi. Darbeciler iki soldan, bir ülkücülerden vatanýn gencecik fidanlarýný budarken, o cemaat gücünü güç katacak, bu günkü pozisyonuna ulaþmanýn temellerini atacaktý. Siz bakmayýn hüngür hüngür aðladýklarýna; darbe sömürüsü yapmaya, darbecilerin astýðý çocuklarýmýz için aðlamaya kalkýþýnlar, ilaç için olsun kendilerinden kimse bulamayýp, solcular ve ülkücüler için gözyaþý dökmek zorunda kalacaklardý. Biliyorum, 30 yýldýr baþkalarýný suçlayarak, aðlama pratiði geliþtirenlerin kendilerini sorgulamasý çok zor. Ama ben kendi örümcek kafamla yüzleþmeye kararlýyým. Güneydoðu’nun acýmasýz coðrafyasýnda yaþamaktan baþka hiçbir suçu olmayan mazlum insanlarýn çektiði acýlarý anlatmadan bu yüzleþmeyi gerçekleþtirebilmek ise mümkün deðil. PKK, darbe yapýlmadan birkaç yýl önce kurulmuþtu. Darbecilerin en önemli icraatlerinden birinin de PKK ile mücadele olduðunu belirtelim. Aslýnda bu ifade yanlýþ. PKK ile mücadele altýnda, Güneydoðu’yu bir savaþ alanýna çevirmek, darbenin yaptýðý en büyük ve en tehlikeli iþti. Hatta darbenin bile sýrf bu sebeple yapýldýðýna, darbeden doðunun çilekeþ insanýnýn payýna düþenin yanýnda, bizlerin payýna düþenin lafý bile olamayacaðýna inanýrým. Hani o cemaat liderinin övgüler düzdüðü darbeci var ya; eðer o darbeci olmasaydý, PKK nýn bu kadar güçlenmesi mümkün bile deðildi. Darbeci Güneydoðu’ya kan kustururken, cemaatin gücünü ve etkisini arttýracak politikalarýn sebebini düþünmek gerekir. *** 35 yýllýk acýnýn tüm sorumluluðunu bu iki kiþiye yükleyip kenara çekilecek deðilim. Aksine, bir þehir efsanesine dönüþmüþ ve hala karanlýklarda varlýðýný ve gücünü devam ettiren bir çetenin mevcudiyetini özellikle vurgulayalým. Üstüne basa basa da belirtelim ki; o çete aydýnlatýlmadan hiçbir yüzleþme tam deðildir. Ýktidar yýllardýr bu çeteyi çökertmek iddiasýyla ülkede bir hukuk terörü estiriyor. Bu çetelerin aydýnlatýlmasýný isteyen bir çok kiþi, ne yazýk ki çoktan umudunu kesmiþ, geleceðe karamsarlýk içinde bakmaktadýr. Oysa o çete aydýnlatýlmadýðý sürece ülkenin sürekli bir tehdit altýnda olduðunu unutmamamýz, umudumuzu kesmememiz gerekiyor. Bunun içinde yýllar süren davalara raðmen neden bir karýþ mesafe kat edilemediðini sorgulamak zorundayýz. Benim önerim; o çeteyi, darbeciye övgüler düzen cemaat lideri hakkýnda kitap yazan gazetecilerin arasýnda aramaktan vazgeçip, bu günkü gücüne darbeciyle kol kola girerek ulaþan cemaatin içine bir göz atmak olacaktýr. Belki de bu çetenin kuyruðunu yakalamamýza yardýmcý olabilir. *** Bu yazdýklarýmýn, örümcek kafamla yüzleþebilmek için yeterli olmadýðýný çok iyi biliyorum. Konuþulmasý, tartýþýlmasý gereken daha bir çok þey var. Samimiyetle söylüyorum ki; ben her türlü tartýþmaya, her türlü yüzleþmeye hazýrým. Bu yüzleþmeyi yaparken, benim örümcek kafama taþlar fýrlatmanýzý bile kabul ediyorum. Tek isteðim, ilk taþý içinizdeki en günahsýz kiþinin fýrlatmasý. Yani darbecileri alkýþlamayanlarýn, darbecileri methiyeler düzenlere hayranlýk duymayanlarýn, kendi önyargýlarýyla dürüstçe yüzleþebilenlerin fýrlatmasý. Gelin hepimiz gerçeklerle yüzleþip, kucaklaþalým. Ömür boyu, yaþamadýðýnýz bir döneme ait hicran gözyaþlarý dökerek, tek parti dönemine lanet yaðdýracak deðilsiniz ya. Mustafa Yener, Ýstanbul
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mustafa Yener, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |