Soðuk Süreç

Yayýmcýmdan “Soðuk Süreç” adlý eserimin 3. baský yaptýðý haberini alýnca roman kahramaným aklýma geldi…
Romancý, -genelde- kurmaca bir dünyada cereyan eden olaylarý iþleyip kahramanýný istediði kimlikte seçer ve devreye sokar ama ben bu eserde öyle yapmadým. Çünkü bu eser kurmaca bir eser deðildir.
Romanda tercih yazarýndýr. Yazar, insandan hayvana, eþyadan kavrama kadar birçok öðeyi fail/eyleyen konumuna çýkarabilir lakin ben bu eserde böyle bir tercih kullanmadým.
Her romancý, kahramanýný çok sever. Çünkü romancýnýn seçtiði kahraman genelde romancýnýn kendisi olur. Lakin bu eserdeki kahraman ben deðilim ama kahramanýmý en az kendim kadar severim…
Her romancý kendi kahramanýný kendisi yaratýr, benimse; beni yaratan (Allah c.c) eserdeki kahramanýmý da yaratmýþtýr.
Romancý, genelde kahramaný üzerinde sonsuz yetkiye sahiptir. Ben, bu eserde kahramanýmýn benimle konuþtuðu kadar bilgi ve malumat sahibiyim.
Her romancý, roman kahramanýnda kendi kiþiliðini ele verir ancak ben bu eserimde sýrf roman kahramanýmýn baþýndan geçenlerini anlatmaya çalýþtým.
Demem o ki; “Soðuk Süreç” adlý eserim bir roman ama bu güne kadar yazýlmýþ en realist, en sür realist romanlardan daha çok realist ve sürrealist…
Romancýlarýn en büyük özelliklerden biri de yapmadýðý, etmediði ve olamayan, yaþanmayan bir þeyi olmuþ, yapýlmýþ gibi yazmak olur ama ben bu eserimde tamamen olmuþ, yaþanmýþ ve yakýndan tanýdýðým arkadaþýma yapýlmýþ þeyleri yazdým.
Bazý romancýlar da gerçek tarihi bir vakayý roman diliyle kaleme taþýrken, ilerde kendisine gelebilecek sorun ve sorumluluklardan kotarmak için -çaktýrmadan- ‘bu eserde anlatýlanlar tamamen bir hayal ürünüdür’, þeklinde not düþerek doðacak olan sorun ve sorumluluklardan kaçýnmaya çalýþýrlar. Ben de bu eserinde; ilerde gelebilecek sorun ve sorumluluklarla birlikte bir dönemin ayýbýný romanýmdan iþleyerek gelecek nesle tarihi bir belge sunmaya çalýþtým.
Daha doðrusu “Soðuk Süreç” adlý eserimde bir dönemin/28 Þubat sürecinin fotoðrafýný çektim…
Soðuk Süreç’le 28 Þubat sürecinde iþkencecilerin ruh halini anlatmaya çalýþtým. Bu süreçte ‘postmodern darbe’nin maðdurlarýndan olup yakýndan tanýdýðým bir arkadaþýn iþkence günlüðünü kaleme aldým.
Yayýmcýmdan Soðuk Süreç’in 3. baský yaptýðý haberini alýnca roman kahramanýmý düþündüm…

Roman kahramaným bir berber. Ondan aylar önce cezaevinden çýkmýþtým ama hala o ürkek ruh halimi üzerimden atamamýþ olacaðým ki; onunla eskisi gibi karþýlaþmak istemiyordum. Zira her karþýlaþmamýzda kendisine yapýlan iþkenceleri anlatýrdý. Kendisini her dinlediðimde, ayný iþkencenin bana da yapýlýyormuþ gibi büyük bir azap içinde hissederdim kendimi.

Bir gün -hasbel kader- berber dükkânýnýn önünden geçerken kapalý olduðunu gördüm. Kendisine yapýlan iþkenceleri bir türlü hazmedememiþ olacak ki; ciddi psikolojik sorunlarla hastaneye kaldýrýlmýþtý.

O gün gördüklerimin karþýsýnda, yaþanýlanlarýn kaleme alýnmasý gerektiðine bir kez daha karar verdim ve yazdým.

Elbette ki kolay olmadý…

Hastane çýkýþýndan sonra kahramanýmla sýk sýk görüþerek kendisine yapýlanlarý not alýp kitaba taþýdým. Bu görüþmeler öyle sýradan basit görüþmeler deðildi. Adeta bir psikiyatrisin hastasýný sýký bir psikoterapiðe tabii tuttuðu gibi psikoterapi uyguladým.

Hastam (pardon) kahramaným açýsýnda çok iyi bir netice verdi ancak benim için (bu eseri yazmaktan baþka) hiç de iyi olmadý. Kahramanýmla aylar süren bu görüþmelerden sonra eseri yazdým ancak bitirir bitirmez nefesi bir psikiyatri doktordan aldým.

Zira roman kahramanlarýmýn yaþadýklarýna pek yabancý deðildim, ben de o dönemlerde cezaevi görmüþ, yatmýþ ve olup bitenleri kýsmen de olsa yaþamýþtým ve roman kahramanýmýn yaþadýklarýný dinlemek aðýr gelmiþti…

“Soðuk Süreç” adlý eserin bir yazarý olarak, (elhamdülillah) hala hayattayým, kahramaným da hayatta, eskisi gibi sýk sýk olmasa da týraþtan týraþa (kendisi berber olduðu için) görüþür, konuþuruz…

Demem o ki; “Soðuk Süreç” bir dönemin iþkence günlüðü, amenna, ancak ayný zamanda bir dönemde verilen mücadelenin haykýrýþý ve kýyamýdýr…

Bu eserimde, bazý yazarlarýn not düþtüðü gibi; ‘bu bir hayal ürünüdür’ demiyorum, tam tersine; ‘Soðuk Süreç’ okunmasý, (okunmasý ve sorgulanmasý) gereken gerçek bir hayat öyküsüdür…

Meraklýsýnýn dikkatine; ‘Soðuk Süreç’ adlý eser Dua Yayýncýlýk’ta temin edilebilir.