..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bilinç ruhun sesidir, tutkular ise bedenin. -Rousseau
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Düşler > Enes Tarık




20 Kasım 2013
Rüya...  
Enes Tarık
O adam tek başına yürüyor bundandır belki zaman acıyor şakaklarında


:AFGF:
O adam tek başına yürüyor
bundandır belki zaman acıyor şakaklarında
yolda bırakıp çekilenler
ha birde dostluktan söz edenler
kendilerini sorgulasınlar...


Ama adam çoktan yol almıştı
kadın hep izledi sustu, içine attı, hep uzaktan baktı
oysa
o kadar çok şey vardı ki konuşamadıkları
kaç kez çaresizliğin hıçkırıklarını duydular
yürüdükçe hayat, üstüne üstüne


İkisininde isteği
temiz bir sevgiydi
saflıktı
sadece bıraktığı yerde bulmaktı
birbirlerini


Bazen öfkeyle söylenen sözler vardı
sevmediğinden değildi elbet
yinede
sert çıkışları vardı kadının
hatta bir keresinde neler demişti de
adam yutmuştu tüm sözleri
çekmişti sineye



Günler geceleri kovalıyor
yalnızlıklarıyla baş başa kalıyorlardı
derinleşiyordu sevgileri çoğaldıkça sessizlik
çırpınıyordu yürekleri ya benden vazgeçerse korkusu sarıyordu
bu defa pişmanlık, öfke, hırçınlaşıyordu kadın
adamsa suskulara boğarak kendini hissettirmeden acısını kaçıyordu kadından


Ben şimdi sustumsa
haksız yere susmadım
dedi adam, kırk yerinden kırılarak
ben sana yürürüm gecenin en sakin anında
el ayak çekilince
şiir olur akarım üstüne
bir nisan yağmuru gibi

sen susma sevdiğim,
dedi kadın, g/özleri ağlarcasına


Ben neyim ?
bağrı yanık bir muamma
aşık mıyım?
deli miyim?
belli olmayan
peki ya sen nesin?
katılaşmış yüreğinle
kötü kadın rolündeki sevgili
sevgiden uzak bir taş kalpli


Kadın pişmandı
sevdiğini, sevdiği kadar çok incitmişti
paramparça olduğu yüreğinde
kendi parçalarını görünce
aklı başına geldi oda sustu, düşündü çokça
zaman geçtikçe saatler onsuzluğu vurunca
yüreği sızladı
kaderiydi, geç kalmıştı
yalvardı yakardı olmadı
sevdiğini bıraktığı yerde bulamadı
kahretti, son pişmanlığın fayda etmediğini
bir kez daha anladı...


İkisininde yürekleri yangın yeriydi
birbirlerine sarılmamak için zor duruyorlardı
ama akıllarında kalan pervasızca davranışlar
acıtarak söylenen sözler, cirit atarken bu nasıl mümkün olabilirdi
sarsılmıştı adamın güveni en derinden
kadın ise güvensizliği benim yüzümden diyor
acıyan yüreğinin kelimelerini dile getiriyordu
engeller böylece çoğalıyordu
isteseler de birleşemiyorlardı
harfler titriyordu dudaklarında
ve susmaya mahkum ediyorlardı kendilerini


İşte böyle, hayat bazen farenin kediyi yiyebilmesi kadar zordur...


Ağlamak isteyipte akmayınca gözden yaşlar,
oturup sessizce isyan eder tüm arzular...



Gecenin bilmiyorum hangi vaktiydi
gölgen mor bir renge bürünmüş geçiyordu üstümden
birde elinde tabanca vardı
dayamıştın şakağıma
beni iyi hatırla bu adı hiç unutma
yoksa
yaşamadığın aşkı kurşun diye
sıkarım kafana


Her ne kadar hoşlanmasam da
bir silahın duruşunu kafamda
kurşun gibi aklıma gelişini sevdim
rüyada olsan da...


Sonramı, sonrası
uyandı uykularım uykusundan
neyse kötü oluyorum
rüyaydı hepsi
tekrar yaşıyorum...



20 Kasım 2013

Rasim Yılmaz



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın düşler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kelebeğin Gözyaşları
Kaç Kere Kandım, Kaç Kere Kanadım

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sana Gelen Yollarım Yolumun Başıymış Meğer
Onsuzluktan Sonsuzluğa
Ne Zaman Sen Dese Kalbim, Çözülüyor Gözlerim
Gönderilmeyen Mektuplar - 6
Hangisi Daha Acıdır?

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Sen Öğrettin [Şiir]
Gazi Osman Paşa [Şiir]
Varmıdır Yar Benim Gibi [Şiir]
Sen Benim [Şiir]
Asması Var Tokat'lının [Şiir]
Tokat'a Gitmek Gerek [Şiir]
Ölürsem [Şiir]
Tuzak [Şiir]
Dava Bizden [Şiir]
Güzel Sözler - 5 [Şiir]


Enes Tarık kimdir?

1977 Tokat Rasim yılmaz


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Enes Tarık, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.