İşte Bunun İçin Üç Çocuk

Heder etme, alıştır kendini artık. Hangi devran ilelebet sürmüş ki..? Gerçeği kabul et; elbette geldikleri gibi gidecekler.

yazı resim

Heder etme, alıştır kendini artık. Hangi devran ilelebet sürmüş ki..?
Gerçeği kabul et; elbette geldikleri gibi gidecekler.
Bunca yıldır köşesinden tuttuğun, taşımalarına yardım ettiğin günahı üstüne yıkıp da gidecekler.

Düne kadar babana güvenir gibi, kimlere güvenmiştin hatırla. Hani çılgınca alkışlarken, birden fikir değiştirip "darbeci" dediğin adamları.
Betonları, kayaları parçalıyor zaman. Demir bile için için çürüyor. Biliyorum; düşününce sıkıntı kaplıyor yüreğini. Fakat değişime ayak uydurman, bu sıkıntıyla artık yüzleşmen gerek.
Şu sıralar sıkça oluyor; unutmuş olabilirsin. Hani 14 yaşındaki engelli bir kıza tecavüz eden 15 sapığı ilk celsede serbest bırakmışlardı ya; "çeteci, darbeci başı, bölücü başı" dediklerini, tıpkı onlar gibi sokağa salıp da gidecekler.
____________
Alıştır kendini diyorum; dünyanın sonu değil.
Beterin beteri var. Bak; diktatörünü linç eden Libya parça parça. Mısır, alev almış yanıyor. İki adım ötemizde, Suriye'de her Allah'ın günü yüzlerce, binlerce insan ölüyor.
Fakat hayat yine de devam ediyor be kardeşim. Güneş yine doğuyor. Yine sabah oluyor. Kahraman Amerikalı askerlerin tecavüzüne uğrayan, Irak'lı kadınların çocukları her geçen gün biraz daha büyüyor.

Gözlerime bak, gözlerime. Utanacak bir şey yok diyorum sana. Farkında değil misin; Irak'ta başlayan yangın Suriye'ye sıçradı. Adım adım Türkiye'ye yürüyor.
Ortalığa saçılan enkaza bakıp durma; kaldır şu gözlerini. Kaygılanma boş yere; o enkazı ateşe verip de gidecekler.
____________
Vakti gelmiş bir değişime, hiçbir güç engel olamaz.
Boş ver cümle alemi. Ağızları torba değil ki büzesin.
Bu dünyada hesap verilecek en yüce makam, sadece insanın kendi vicdanıdır. Eğer vicdanına hesap verebiliyorsan olay bitmiş sayılır. Artık ne Şam'daki kayısı ilgilendirir seni, ne onbinlerce ölü. Ne patriot füzesi, ne de zıkkımın kökü.

Bu hesap ırgalamaz seni; boş ver, geç. Bırak çocukların düşünsün.
Sırf kara kaşın, sırf kara gözün hatrına, bir baba cömertliğiyle akıtılan nimetlerin faturasını onlar ödeyecekler, sen değil.
Zaten boşuna da demediler "üç" diye. Zira iki çocuk kaldıramaz o yükü.
____________
Mustafa Yener

Başa Dön