"Sevgi bilmekten doðar." -Mevlana |
|
||||||||||
|
SUSUZLUK Artýk yüzüne doðru esen soðuk hava yý bile hissedemiyordu. Ýki geçmek bilmeyen gün boyunca kuru ekmek ve biraz su ile yaþamý ný sürdürmeye çalýþsa da midesinden gelen sesler ona aç olduðunu hatýrlatýyordu. Julien, kale kapýsýný sürgüleyip , bu da yetmezmiþ gibi tüm at arabalarýný ,tahta sütunlarý kapýnýn önüne koysalar da dýþarda duvarlarý aþýp, þehre girmek isteyen kötülüðü durduramayacaklarýna emindi. Çenesini sýkarak derin derin nefes almaya baþladý. Kýlýcýnýn kabzasýný var gücüyle kavradý. Üstündeki zýrha bakarak “Sanki tüm bunlar iþe yarayacakta” diyerek söylenmeye baþladý. Baþýna gelenlere inanamýyor ,hala bir rüyadaymýþ gibi hissediyordu. Zaman zaman olduðu gibi yine geçmiþi düþünmeye baþlamýþtý. Geçmiþi her düþünmeye baþladýðýnda yaptýðý gibi “Orospu” diyerek iç çekti. O gelene kadar her þeyin ne kadar güzel olduðunu hatýrladý. Küçük bir þehir devleti olsalar da zengin ve güvenli bir hayatlarý vardý. Krallarý her zaman ki gibi ava çýkmýþ gece dönerken yanýn melek yüzlü bir sarýþýnla dönmüþtü. Kýz kusursuz fiziðine ,güzelliðine ve asaletine raðmen çok hastaydý. Geceleri normal bir insan gibi yaþamýný devam ettirmesine raðmen güneþe çýkamýyordu. Ayný zaman da Julien. krallýn onca danýþmaný ve askeri varken bu genç kýza akýl danýþtýðýnda pek çok kereler tanýk olmuþtu. Genç asker kýzý dinlerken sanki bir kýz deðil yüzlerce yýllýk bilgiye sahip bir bilgin konuþuyormuþ hissine kapýlýyordu. Genç kýzda dikkat çeken bu garipliklerin yanýnda kýzýn yemek yemediði ve su içmediði dedikodularý yayýlmaya baþladý. Kýzýn sarayda kalmasýný þiddetle istemeyen soylular yavaþ yavaþ ortadan kayboluyor sabah parçalanmýþ cesetleri bulunuyordu. Tüm bu yaþananlar karlýn genç kýza karþý ilgisini azaltmamýþ ve bir gece evlenmeleri ile iliþkileri farklý bir boyut kazanmýþtý. Julien kýzda bulunan hastalýðýn kral baþta olmak üzere tüm saray halkýna bulaþtýðý haberlerine gülüp geçmiþti. Genç asker karanlýkta dolaþanlarýn sayýsýnýn arttýðýný fark ettiðinde artýk çok geç olmuþtu. Kralýn uzaktan bir akrabasýný baþa geçirmek için ordusuyla sarayý basan genç komutan ,askerlerinin gözlerinin önünde kanýnýn emilmesine tanýk olmuþ ,baþlarýna gelenin bir salgýn deðil lanet olduðunu çok sonradan anlamýþtý. Kendini ve saraydaki katliamdan kurtarabildiði az sayýda askeri kilitlediði bu kalenin fazla dayanmayacaðýndan adý gibi emin olsa da için de bir yerde bu salgýný durdurabileceðine dair hala bir ümit vardý. Baþýný çevirerek barut dolu fýçýlara bakarak “Sizi cayýr cayýr yakacaðým” diye iç geçirdi. Kale kapýsýnýn çökmesi ile geride güvenlik alaný oluþturan askerler kalkanlarýný havaya kaldýrdý. Hastalýða yakalanmýþ saray halký, köylüler, hatta kralýn ailesi bile kudurmuþ köpekler gibi askerlerin üstüne atladýlar. Askerler kalkanlarýnýn arkasýna saklanmaya çalýþsa da hastalýða yakalananlar, salgýnýn verdiði güçle askerlerin tuttuðu kalkanlarý kaðýt gibi yýrtýyorlardý. Ok,mýzrak.kýlýç derilerini bile zedelemiyor ,büyük bir þehvetle askerlerin kanlarýný emmiyorlardý. Julien kalenin içine en son giren sarýþýn kýzý gördüðün de sessizce “Orospu” diye inledi. Kýz sanki Julien ni duymuþ gibi hemen baþýný genç askere doðru çevirerek koþmaya baþladý. Kýzýn kendisine doðru koþtuðunu gören Julien eline aldýðý meþale ile barut fýçýsýna yöneldi. Meþaleyi fýçýnýn üstüne atýp patlamasýný bekler ken , iki güçlü kolun, arkasýndan bedenini yakaladýðýný hissetti. Julien narin bir kýzýn nasýl bu denli güçlü olabileceðini düþünür ken , iki sivri diþin boynuna girdiðini ve damarlarýndaki kanýn çekildiðini hissetti. Yavaþça gülerek “Ben kazandým” diye inlemesi üzerine kýz, yavaþça barut fýçýsýna doðru döndü. Patlama o kadar büyüktü ki yalnýzca kale ve içindekiler deðil, kaleye yakýn yerleþim yerleri bile havaya uçtu. Olayýn üstünden bir ömre yakýn zaman geçmesine raðmen kralý kimseler bir daha görmedi. Ne cesedi bulundu nede kalede ölenlerin arasýnda olduðu tespit edildi. Kimileri meleklerin kralý cennete çektiðine dair çocuk masallarý anlatsa da bazý dedeler ve nineler talihsiz adamýn soðuk, beyaz yüzü ile karanlýk ormana kaçtýðýný söylerler. MEHMET BURAK YÜKSEL
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © mehmet burak yüksel, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |