Kağittan gemiler akıyor boğazın inci mercan sularına, martılar sabahın çiğ tanelerini yakalıyor sanki çığlıklarında, alacasında sabah mahmuru bir düş, salacak sokaklarında. Aslında nasıl da yorgun insan konuşmalarına. Ah! İstanbul Ah! Baktığım Yerden Sorguluyor: Topkapı Sarayı, Düş Salıncağından Tarihimi. Şimdi uyan, bir ezan çınlıyor. Mimarisinde, tüm güzel mabetlerinden, karşımda Galata, ayağının dibinde kız kulesi. Zindanlarıyla, içimi yakan karanlığıyla yedikule zindanları.
Döner etek adalar, giden kağıt gemilerin izine, bırakmış gibi yüzümdeki heyacanı. O diyorum; şimdi o tutuyor, benim sularına bıraktığım hüzün yakamozlarını.