Anlamak beðenmenin baþlangýcýdýr. -Spinoza |
|
||||||||||
|
Bir ara bir arkadaþým bir sohbet sýrasýnda okuyamadýðýndan yakýnmýþtý. Ne yazýktýr ki bu sadece onun sorunu deðil, toplumsal büyük bir sorundur. Bu öyle bir sorundur ki çözümü, insanýn kendi iradesinde olmasý yönüyle çok zor, hem de bireysel ve toplumsal geliþim için çözüme ulaþtýrýlmasý elzem olan bir sorundur. Evet, büyük bir sorunumuz var ve bu sorun “okumama-okuyamama” sorunudur. Bu sorunu “okumama-okuyamama” þeklinde adlandýrýyoruz çünkü “okumama” kelimesi anlam olarak “gücü yettiði, imkâný olduðu halde okuma eylemini bilinçli ve istekli bir þekilde gerçekleþtirmeme” anlamýna gelmektedir; “okuyamama” kelimesi de “okuma eylemine imkân ve ortam bulamamak” anlamýna gelmektedir. Burada kimi insanlarýn bilinçli olarak okumadýðýný, kimi insanlarýn da okumak istediði halde bunu gerçekleþtiremediðini ifade etmek istiyoruz. Her sorunun çözümünde olduðu gibi okumama-okuyamama sorunun çözümü de sorunun nedenlerinin ayrýntýlý bir þekilde tahlil edilmesinden geçmektedir. Bu yazýda daha çok sorunun tahlil edilmesi üzerinde duracaðýz. Sorun tanýmlanýp, tahlil edilmesinden sonra sorunun çözümü yine insanýn kendisine kalacaktýr. Okumama-okuyamama sorununun sebeplerini; okuma ihtiyacý hissetmeme, okumanýn faydalarýnýn gerektiði kadar bilincinde olamama, zaman sorunu ve yanlýþ okumalar þeklinde sýralayabiliriz. Okuma Ýhtiyacý Hissetmeme Okuma ihtiyacý hissetmeyen insan elbette okumayacaktýr. Çünkü insan davranýþlarýný harekete geçiren temel unsur ihtiyaçlardýr. Acýkmayan, yemek yemeye ihtiyaç hissetmeyen insan yemek yemeyecektir; ayný þekilde okumaya ihtiyaç hissetmeyen insan da okumayacaktýr. Okumaya ihtiyaç hissetmeme durumunun en önemli sebebi “insanýn kendisini yeterli görmesidir”. Bunun yanýnda “okumanýn faydalarýnýn umursanmamasý” veya “bilgiye sadece gözlem ve yaþantý yoluyla ulaþýlabileceði sanýsý” gibi sebepler; okumaya ihtiyaç hissetmemeye sebep olabilmektedir. Kendini yeterli gören insan; bilgisini yeterli buluyor, içinde bulunduðu durumu olumlu görüyordur. Bu ise bir çeþit hastalýktýr. Çünkü bu durumun temelinde kibre baðlý olarak kendini beðenme ve yaptýklarýný yeterli ve doðru kabul etme vardýr. Böyle bir insan kendini yetiþtirme, eksiklerini tamamlama ve yanlýþlarýný düzeltme gereðini içinde duymamaktadýr. Dolaysýyla böyle bir yapýda olan insan, okumanýn gereksizliðini düþündüðü için okumayacaktýr. Bu durum, hiç okuma yapmamýþ bir insanda olabileceði gibi; belli bir süre okuma yapmýþ, belli bir bilgi seviyesine ulaþmýþ insanlarda da görülebilmektedir. Okuma ihtiyacý hissetmemenin ikinci nedeni olan “okumanýn faydalarýný umursamama” durumu ise, kendini geliþtirme gayreti gütmeyen insanlarýn halidir. Bu durumda olan insan, gündelik zevklerinin, eðlencelerinin ve uzun emellerinin peþi sýra sürüklenip giden, vaktini öldürme çabasý(!) içindeki insanlardandýr. Böyle insanlara göre okumak gereksiz ve sýkýcý bir eylemdir. Ve böyle insanlar okuyarak kendilerini geliþtirecek, doðrularý öðretecek uðraþlar içinde olmadýklarý için; hayatýn velveleleri arasýnda kaybolup gitmektedirler. “Bilgiye sadece gözlem yoluyla ulaþma sanýsý” da okuma ihtiyacý hissetmemenin nedenlerindendir. Böyle kanýdaki biri de, sadece çevresini gözlemleyerek ve üzerinde düþünerek “yetkin hâle” geleceðini düþünmektedir. Elbette bu yol bilgiye ve erdeme ulaþmada çok önemli ve gerekli bir yoldur. Fakat bizim burada sorun olarak kabul ettiðimiz tarafý; bilgiye “sadece bu yolla” ulaþýlabileceði düþüncesidir. Ýnsan bilmelidir ki; insan ömrü sadece gözlem ve tecrübe yoluyla kendine yetecek bilgiyi öðrenmeye yeterli deðildir. Okuyabilen insan kendi bilgi ve tecrübelerini baþka baþka insanlarýn bilgi ve tecrübeleriyle kuvvetlendirerek baþarý ve huzura daha kolay ulaþacaktýr. Okumanýn Faydalarýnýn Bilincinde Olamama Toplum içerisinde okumanýn faydalý olduðu bilinmesine karþýn; “okumanýn faydalarýnýn yeteri kadar bilincinde olamama” insanýn yeteri kadar okuyamamasýna yol açmaktadýr. Okumanýn faydalarýnýn farkýnda olan insan, okumak için içinde istek hissedecektir. Çünkü insan doðasýnda faydalý olan iþleri yapma temayülü vardýr. Bu sorunun çözümü daha çok okuyan, okumanýn faydalarýna inanan insanlara düþmektedir. Þöyle ki okuyan insanlar, çeþitli faaliyetlerle; okumanýn faydalý ve gerekli bir eylem olduðunu insanlara öðretmeli ve okuma bilincini yerleþtirmeye çalýþmalýdýrlar. Zaman Sorunu Okumada zaman sorunu, içinde okuma istek ve ihtiyacý hisseden fakat okuma için gerekli ve yeterli zamaný ayýramayan veya düzenli bir zamanlama yapamayan insanlarýn sorunudur. Ýþlerimizin yoðunluðundan veya gereksiz ve faydasýz iþlere ayýrdýðýmýz fazla zamanlardan dolayý okumaya yeterli ve gerekli zaman ayýramamaktayýz. Ama mazeretlerimizin ne kadar gerçekçi olduðunu kendimize sormak durumundayýz. Acaba mazeret diye öne sürdüðümüz gerekçeler gerçekten bizi okumaktan alýkoyacak kadar geçerli mi? Yoksa nefsimizin isteksizliðini örtmek için, vicdanýmýzý rahatlatmak için mi bu mazeretlere sýðýnýyoruz? Bu sorularýn cevabýný okuyucularýmýz kendileri versinler istiyorum. Çünkü kendimizi hesaba çekmemiz gerekmektedir. Zaman sorununu okuma istekliliði duymamýz ve karallý olduðumuz takdir de çok kolay bir þekilde çözebilmemiz mümkündür. Burada kendi uyguladýðým bir yöntemi paylaþmak istiyorum. Yöntem dedimse kiþisel geliþimcilerin bilimsel(!) ve sistemli(!) yöntemlerinden deðil elbette. Þöyle ki, dedemin söylediði “az götüren çok götürür” sözünden hareketle, az ama devamlý yapýlan iþler daha etkilidir. Bu yüzden kýsa fakat aralýklarla ve devamlý yapýlan okumalarla zaman sorununun aþýlabileceðini düþünüyorum. Yanlýþ Okumalar Okumanýn da yanlýþý olur mu demeyin. Elbette yanlýþ okumalar vardýr. Þöyle ki her insan ayný düzeyde bilgiye, ayný ihtiyaçlara veya ayný ilgilere sahip deðildir. Ýnsanlarýn ilgi, yetenek ve seviyeleri birbirinden farklý olduðundan; okumalar da farklý olacaktýr. Bilgi seviyesinin altýnda veya üstündeki okumalar ve ilgi duyulmayan konulardaki okumalar yanlýþ okumalardýr. Çünkü bu þekilde yapýlan okumalar insaný sýkacak ve bunaltacaktýr. Elbette böyle bir durum okumayý olumsuz etkileyecek ve insaný okumaktan uzaklaþtýracaktýr. O yüzden okunacak ürünler seçilirken bu göz önüne alýnmalý ve okumaya istek uyandýrýcý ürünler tercih edilmelidir. Okumama-Okuyamama Soruna Bazý Çözüm Yollarý Okumada ilgi ve istek saðlayacak en önemli þey merak duygusudur. Bu yüzden merak uyandýran konularda okumalar yapmak okuma istek ve devamlýlýðýný saðlayacak en önemli unsudur. Merak duygusundan sonra okumayý tetikleyici unsurlardan en önemlisi ihtiyaç duyulan konularda yapýlacak okumalardýr. Ýnsan ihtiyaç duyduðu, eksikliðini hissettiði konularda yapacaðý okumalarla kendini geliþtirebilir. Kýsa süreli fakat devamlý okumalarla; okumaya zaman ayýrma sorunu çözülebilir. Günlük hayat içerisinde onar, on beþer dakikalýk fakat gün içerisinde birkaç kez uygulanarak okuma sorunu çözülebilir. Bir de günde bir iki sayfa da olsa okuyarak; okumasýz gün geçirmemek için kendimizi zorlamak, okuyamama sorunumuzu zamanla çözecektir. Kitaplar, dergiler ve gazeteler takip edilerek içlerisin de merak uyandýran kitap veya yazýlarýn okunmasý okuma sorununu çözebilir. Garip gelse de zaman zaman kitapçýlara gidip kitap raflarýna bakmak okuma merakýmýzý artýrabilir. Ayrýca ihtiyaç duyduðumuz bilgileri, bilenlerden sorarak öðrenmek yerine açýp o konularý kitaplardan okumaya kendimizi alýþtýrmamýz okuma sorununu çözebilir. Bütün buraya kadar dile getirdiklerimiz daha çok okumama-okuyamama sorunun sebeplerini ortaya koymak içindi. Ancak bu sorunun çözümü bütün bu sözlerle elbette ki olmayacaktýr. Sorunun çözümü her insanýn kendi iradesindedir. Okuyan bir Türkiye’de buluþmak dileðiyle... Hüseyin Hilmi ARSLAN 09 Nisan 2008
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © hüseyin hilmi arslan, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |