..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bilinç ruhun sesidir, tutkular ise bedenin. -Rousseau
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Varoluþçuluk > erdal divriklioðlu




20 Ekim 2014
Adým "Sekhmet... "" 2  
erdal divriklioðlu
"Beyler,bayanlar aslý sorgulanmasý gereken parçalanmasý gereken,makineler akýllý cihazlar deðil. Sorgulanmasý gereken insanlýða ne olduðu? sorgulanmasý gereken týpký sellim'in dediði gibi inanç,ahlak ve özgürlük diye perdelenen bu söylemde Tanrý'nýn insan için ne ifade ettiði ya da tanrý insan için öldü mü yoksa?"


:ACEH:
Alnýnýn ortasýndan vurdu. Tam ortasýndan.Kurþunun giriþi ile çýkýþý saniseler sürmedi.
Kan kokusu hissetti önce elini baþýna götürdüðünde kalbinin atmadýðýný hissetti.
Ama hala yaþýyordu. Öldüðüne dair bir emare yoktu. Yok durun bir dakika.
Ayak parmaklarýndan hýzlýca yayýlan buz gibi soðuk bir ürperti hissetmeye baþladý.
Ölüyorum artýk diye düþündü. Biraz sonra olduðu yere yýðýlacak,yerde can çekiþecekti.

Bir tuhaflýk vardý. Bedeni nefesi ile alýþveriþini çoktan kesmiþti. Kalbi çarpmayalý dakikalar
olmuþtu.Yere düþüp neyin canýný çekiþecekti ki diye düþündü.

Onu alnýnýn ortasýndan vuran sarýþýn kadýn ise; buz gibi soðuk bir yüz ifadesi ile karþýsýndaydý.

Neden vurdun beni? dedi mýrýldanarak.

Ona doðru hýzla yürüdü.Elini alnýna götürerek akan kanýný avuçladý. Kan alnýndan oluk,oluk
akarken, Kadýna tekrar sordu.

Neden vurdun beni?

Yüzünde bir ifade aradý.Bekledi ki bir þeyler söylesin. Oysa kadýn kahkahalar atmaya baþlamýþtý.
Attýðý her kahkaha sinirini daha çok bozuyordu. Elindeki silahý gördü. Kadýn ise; attýðý her kahkaha da
daha bir gevþiyordu.

Bir anda kadýnýn eline doðru atýlarak silahý elinden kaptý. Ve alnýnýn ortasýndan niþan alýp,tetiði çekti.
Þimdi de o kadýný alnýnýn tam ortasýndan vurmuþtu.

Ve kendisindeki gibi bir manzara ile karþýlaþmadý. Kadýn saniyeler içerisinde kan revan içerisinde
yere yýðýldý.

Kýsa bir sessizlik geldi ardýndan.

Burasý bir benzin istasyonu. Tam ileride benzin pompasýnýn yanýnda daha üç ay önce yeni aldýklarý
arabasý duruyordu. Ona ilerlemeye baþladý. Arabanýn dört kapýsý birden açýktý. Belkide aniden gelen
bir saldýrýya uðramýþtý. Bu kadýnýn kim olduðunu ve alnýna ne zaman niþan aldýðýný ne zaman kendisini
vurduðunu hiç bir þeyi, hiç bir þeyi hatýrlamýyordu.

Bu kadýn kim diye düþünürken, arabasýna iyice yaklaþtý.Arabanýn içi kan revan içerisindeydi.
Torpido gözü hunharca yerinden sökülmüþ içinde ki tüm lüzumlu,lüzumsuz eþyalar ortalýða saçýlmýþtý.
Kan kokusu ve kan tüm deri koltuklarýn üzerine saçýlmýþtý.

Nefes alamýyordu hala. Vücudu buz gibiydi. Benzin istasyonunda baþka kimsecikler yoktu.
Burada kalamam dedi kendi kendine. Direksiyonun baþýna geçti. Cd çalarýn en sevdiði albümü çalmasý ise;
çok tuhaftý. Anahtarý yokladý,bulamadý. Koltuklarýn ve döþemelerin altýna kadar aradý.

Anahtar yoktu. Sonra sarýþýn genç kadýn geldi aklýna.Belkide arabanýn anahtarý ondaydý.Gerisin geriye dönerek
hýzla yerde kanlar içerisinde yatan kadýnýn yanýna geldi.

Önce ürkek bir tavýrla ayaðýyla tekmeledi. Kadýn tepki vermeyince kot pantolonunun cebine elini daldýrdý.
Bedeni týpký kendi bedeni gibi buz gibiydi. Cebinin en dibine kadar parmaklarýný soktu. Anahtarý bulamayýnca,
kadýnýn bedenini eliyle ters yüz etti.

O anda kadýnýn soðuk gözleriyle yüz yüze geldi. Her þey yine saniseler içerisinde gerçekleþti.Kadýn kaldýðý yerden
kahkahalar atarak az ötede yerde olan silaha davrandý. Ve onun alnýnýn ortasýndan yine vurdu.

*************

Kapý açýldý. Gelen karýsýydý. Salonda oturmuþ sözüm ona televizyon seyrediyordu. Kadýn yorgun ve bitkin bir þekilde
eve girdiðinden bu yana kocasýna ile tek bir cümle etmemiþti. Salonu pas geçerek, elinde marketten aldýðý torbalarý
mutfaða götürmeyi yeðlemiþti.

Belma diye seslendi ardýndan. Karýsýnýn adý buydu.

Belma hiç ses vermeyince oturduðu yerden doðrularak mutfaða yanýna gitti. Belma ise;onu umursamadan
Elindeki torbalarý yavaþ ve de yorgun bir halde dolaba yerleþtirmekteydi.

"Belma beni duymuyor musun? " sana seslendim dedi hiddetle.

Kadýn hiç istifini bozmadan,elindeki tüm torbalarý dolaba yerleþtirdi.

Çýldýrmak üzereydi. Karýsýna ne olmuþtu böyle anlamak da zorluk çekiyordu. Ona baðýrdýðýný bile umursamamýþtý Belma.

Sonra tüm torbalar boþalýp, içerisindeki her þey dolaba girdikten sonra; Belma sýrtýný Buzdolabýndan tarafa yaslayarak kocasýna baktý.

Yüzü ayný o sarýþýn kadýn gibi donuktu.

"Öldün demek..." dedi kocasýna.

Karýsýnýn bu cümlesinden hiç bir þey anlamamýþtý.

"Belma sen ne diyorsun ne demek öldün demek"? " diye haykýrdý.

"Merak etme geçecek" dedi Belma.

Dün gece o da baþka biri tarafýndan öldürülmüþtü. Kocasý alnýndaki büyük bir bantla kapatýlmýþ deliði fark etmemiþti. Alnýnýn her tarafýnda morluklar vardý.

"Ne demek istiyorsun Belma, geçecek olan nedir?" diye yine haykýrdý.

Alýþacaksýn yani, bir kaç gün alýyormuþ bu durum,sonrasýnda hiç bir þey hissetmeyeceksin. Bende senin gibi insanlýðýmdan bir çok þeyi halen hissediyorum.
Ama sonra; her þey deðiþecek artýk acý çekmeyeceksin.

Ardýndan O sarýþýn kadýn gibi önce gülmeye sonra da kahkahalar atmaya baþladý.

Karýsýnýn çýldýrdýðýný düþünmeye baþlamýþtý .Belma durmaksýzýn kahkahalar atýyordu.

Bir anda sustu. "Alnýndaki kocaman deliðin bile farkýnda deðilsin" dedi.

Alnýnda kocaman bir delik mi vardý?

Belma'nýn yanýndan ayrýlarak, banyoya koþtu.Aynanýn karþýsýna geçtiðinde alnýnda kocaman bir delik olduðunu ve hala o delikten kanlarýn süzüldüðünü gördü.

Arkasýnda karýsý belirdi. Aynadan onu izliyordu.

"Nefes alamadýðýný bile hissetmiyorsun deðil mi?"

"Sen artýk benim gibi bir ölüsün,buna alýþsan iyi olur" dedi Belma.

*****************

Üniversitenin konferans salonu týklým,týklým doluydu. Bir kadýn kalabalýða karþý perde de bilgisayarýndan yansýyan sunumu eþliðinde bir þeyler anlatýyordu.

"Baylar,bayanlar, þu duvardaki gülümseyen tatlý çocuðu görüyor musunuz?"

Kalabalýðýn çoðu kadýnýn bilgisayarýndan duvara yansýyan zenci ve kocaman gözlere sahip gülümseyen çoçuða bakýyordu.

Kadýn sunumuna devam etti.

"Bu çocuk, bundan tam 3 ay önce ebola'dan hayatýný kaybetti." Ardýndan gelen görüntü ise; çok acý bir manzarayý gözler önüne seriyordu.

Zenci çocuk ölmek üzereyken bir evel ki halinden daðlar kadar farklý kupkuru ve kemik torbasýna dönmüþ bir halde ölmek üzereydi.

Bu çocuk gibi, aylardýr binlerce çocuk,kadýn ve erkek ebola'dan ve diðer çaðýmýza ait hastalýklardan yaþamlarýný yitirdiler.

Kadýn sustu.Kalabalýk kendi içerisinde homurtuyla dalgalandý. Hemen ön sýrada üniversitenin dekaný ile göz göze geldi. O'nun yanýnda diðer öðretim üyeleri diðer arka sýralarda akademisyenler daha arka sýralarda ise; daha çok genç öðrencilerin oluþturduðu kalabalýk bir gurup vardý.

"Bu çocuk ve diðerleri öldüler baylar,bayanlar."

Bu ölümlerin ardýndan ne oldu biliyor musunuz?

Kadýn kalabalýktan sorusuna bir reaksiyon beklercesine bir an yine sustu.Sonra bilgisayarýndan duvara baþka bir görüntü aktardý.Görüntüler peþi sýra duvarda akmaya baþladý. Polisin ve ambulanslarýn bolca olduðu bir yerde üzerileri örtülerle kaplý insanlarýn cesetleri, yüksek bir köprünün en kýyýsýnda sýraya dizilmiþ aþaðý atlamak üzere olan insanlarýn görüntüleri buna benzer bir çok görüntü yansýmaya baþladý duvardan kalabalýða.

"Binlerce Ýnsan peþi sýra intihar etti, Bayanlar ve beyler."

"Binlercesi sokaklarda yaþamaya baþladý. Binlercesi Dünya üzerinde bu bela hastalýklardan,savaþlardan,ya da insanlýk adýna kalmayan umutsuzluktan yaprak gibi dökülmeye baþladý."

"Çektikleri yoðun acýlara ve bu dünyanýn yüklerine dayanamadýlar."

Kadýn yine susmuþ bu görüntülerin ardýndan gelecek olan baþka bir görüntüye odaklanmýþtý.

Burasý paranýn kalbinin attýðý New York Borsasýndan bir görüntü idi. Ardýndan dünya da ki diðer borsalardan görüntüler yansýmaya baþladý.

"Ve ne oldu hepiniz çok iyi biliyorsunuz. Bundan tam bir yýl önce Dünya da ki tüm borsalar bir günde çöktü."

"Hepsi yerle bir oldu.Dünya da ki hiç bir para biriminin deðeri kalmadý."

Kalabalýða sesini yükselterek baðýrdý. "Para beþ para etmedi arkadaþlar!!!"

Ardýndan görüntüler deðiþti peþi sýra; akýllý cep telefonlarý, sosyal paylaþým sitelerinden görüntüler, modern dünya ile ilgili insanlarýn kullandýðý akla gelebilecek tüm þeyler duvara yansýmaya baþladý.

"Ve peþi sýra güven endeksleri, insanlarýn kullandýðý her þey ile ilgili ne varsa hepsi,hepsi beþ para etmemeye baþladý."

"Sosyal paylaþým siteleri boþ mezarlýklara döndü." "Saniselerde milyarlarca paylaþým alan bu siteler, bomboþ mezarlara döndü beyler."

Duvara baþka bir görüntü yansýdý.

"Bu adamý hepiniz tanýyorsunuz. "

Duvara yansýyan görüntüde mavi gözlü siyah saçlý bir adamýn profilden bir fotoðrafý vardý.

"Bu adam bu olaylardan sonra kalabalýk bir meydanda elindeki cep telefonunu arkasýnda ki binlerce kiþi ile birlikte paramparça eden adamýn ta kendisidir."

Adý "Ed Thomson"

Görüntüler yine deðiþti.
Ed Thomson ve arkasýndaki kalabalýk kitlenin farklý açýlardan çekilmiþ peþi sýra fotoðraflarý ve bu fotoðraflarda bol bol paramparça edilen cep telefonlarý vardý.

"Ne diyor du Ed beyler?"

"Acý çekmek istemiyoruz. Acý çekerek yaþamak istemiyoruz. Modern dünyanýn sunduðu hiç bir þeye ihtiyacýmýz yok. Akýllý cihazlarýna,mikro dalga fýrýnlarýna tüm sunduðu kolaylýklara ihtiyacýmýz yok. Bizi kirleten ve acý çektiren ürettikleri hiç bir þey'e ihtiyaç duymuyoruz. Ve onlarý bugün bu meydanda alaþaðý ediyoruz,parçalýyoruz."

Kadýn bu görüntüler eþliðinde bulunduðu yerden hareket ederek, kalabalýða doðru daha da yaklaþtý.

Önce daha kýsýk bir ses tonu ile daha sonra sesini yükselterek konuþmasýna devam etti.

"Ed çok baþarýlý oldu."

"Arkasýnda bu söylediklerine inanan çok geniþ bir kitle vardý. Ve bu hareket tüm dünyaya dalga,dalga yayýldý."

"Ve bir yýl içerisinde medeniyetin ve insanlýðýn sonu hýzla gelmeye baþladý"

Kalabalýk içerisinde bir homurtu yükseldi. Genç bir erkek öðrenci ayaða fýrlayarak,kadýna haykýrdý.

"Medeniyetin ya da insanlýðýn sonu gelmedi, siz buna medeniyet mi diyorsunuz? Ed Thomson yerden göðe kadar haklýydý."

"Sizin ürettiðiniz þeyler, insanlýða ve medeniyete geçici hevesler mutluluklar verdi. Ed haklýydý.Bunlarýn yok edilmesi gerekiyordu."

Çok sakin bir tavýrla karþýlamýþtý kadýn gelen bu tepkiyi. Sonuna kadar dinledi genç öðrenciyi.

Sonra ondan tarafa daha da yaklaþarak alaysý bir gülümsemeyle seslendi.

"Adýnýzý bilmiyorum ama..."

"Adým Selim yurtsav bu okulda okuyorum. Fizik bölümündeyim"

"Ah evet adýnýzý bahþettiðiniz için teþekkür ederim" dedi kadýn.

"Selim bey inançlý bir insan mýsýnýz?" "Yüce yaradana inanýr mýsýnýz?"

Genç adam kendinden emin bir tavýrla hiç tereddütsüz cevapladý.

"Elbette inanýrým.Benim inancýmýn bizi mutsuz eden ya da acý çektiren bu saçma sapan ve Ed'in yaptýðý gibi parçalanmayý hak eden nesnelerle ne ilgisi var?"

"Yani dünya'nýn evrenin,alemin bir düzen çerçevesinde yüce yaradan tarafýndan tasnif edildiðine ve insanlýðýnda bu düzen çerçevesinde yol aldýðýna o zaman inanýyorsunuz?"

Genç adam kadýnýn sorusuna tam cevap verecek iken, kadýn gelen cevaba müsade etmedi.Konuþmasýna devam etti.

"Medeniyeti ve medeniyetin getirdiði her þeyi suçlamanýz yersiz. Bir bilgisayara ne dolduruyorsanýz,ya da elinizde kullandýðýnýz tüm akýllý cihazlara ne yüklüyorsanýz
onlar size öyle hizmet eder."

"Burada patron sizsinizdir. "

Kadýn böyle bir tepkinin geleceðinden haberliydi sanki. Ardýndan duvara gelen yansýma buna iþaret ediyordu.

Duvarda istatiksel veriler ve grafikler vardý.

"Bu grafiklere bir bakýn.Dünya 'da internet üzerinden son on yýlda girilen ve takip edilen porno sitelerinin dökümü var"

Kadýn kalabalýðýn verileri incelemesini beklemeden sordu.

"Ne görüyorsunuz? ... Ben söyleyeyim. %40 çocuk pornosu, %20 si enses iliþkiler, %20'si karþýt iliþkiler,Kalaný ise daha vahim söylemeye lüzum yok.Ve siz milyarca insanýn bu sitelere kendi isteði ile girip makineleri ve medeniyeti suçluyorsunuz. "

Aralarýndan baþka bir genç kadýn oturduðu yerden kalkarak baðýrdý. "Bu özgürlük bunu sorgulayamazzsýnýz?"

Kadýn bilinçli olarak daha sakin bir tavýrla sordu.

"Bu özgürlüðün size acý verdiðinden bahsediyorsunuz ama; Oysa ki medeniyetin deðil insanlýðýn bu özgürlüðünün seçimlerinin týpký ED dediði gibi acý verdiðini ve parçalanmasý yok edilmesi gerektiðini de savunuyorsunuz."

"Beyler,bayanlar aslý sorgulanmasý gereken parçalanmasý gereken,makineler akýllý cihazlar deðil. Sorgulanmasý gereken insanlýða ne olduðu? sorgulanmasý gereken týpký sellim'in dediði gibi inanç,ahlak ve özgürlük diye perdelenen bu söylemde Tanrý'nýn insan için ne ifade ettiði ya da tanrý insan için öldü mü yoksa?"

Kafasý karýþmýþ bir kalabalýklaydý artýk.

Tek bir soru insanlarýn kafasýnda dönüyordu.

"Yoksa Ýnsanlýk için Tanrý çoktan ölmüþ müydü"

"Ebola,Aids ve diðerleri, Ya da kanser kimin icadýydý beyler?, Özgürlüðünüzün mü? Tukaka ettiðiniz ebeveynlerinizin mutluluk teorilerimi farklý bir noktaya getirdi"

"Bu hastalýklarýn hiç biri kendinden peydah olmadý. Hepsi özgür dünya'nýn baþlý baþýna bir ürünü.Salt düþünen özgür insanýn seçimiydi onlar."

Kadýn hararetli konuþmasýna devam ediyor. Karþýsýndaki kalabalýðýn kafasýný bulandýrdýkça bulandýrýyordu.

"Ve acý da bizim seçimimizdi." "Biz umuttan ve inançtan yana tercihlerimizi yapamadýk. Modern dünyanýn bize sunduðu her þeyi sýnýrsýzca özgürlüðümüz adýna kullandýk. "

"Kavramlarýn tamamiyle içini boþalttýk. Siyaset,Sivil toplumu,Þaklabanlýk organizmalarýna dönüþtürdük. Çünkü yalaný en baþýnda biz söylüyorduk. Bizim adýmýza konuþan her temsilcide bizim gibi yalan söylüyordu."

"Ve sonunda modern dünya'nýn sunduðu tüm olanaklar bizi mutsuz etti. Derin acýlar çekmemizi elimize ve evimize gelen her þeyden sorumlu tutmaya baþladýk"

Bir an sustu kadýn, Beklemediði bir þey olmuþtu.

Kalabalýk içerisinde yoðun bir kýpýrtý oluþmaya baþlamýþtý. Yaklaþýk yirmi kiþiden oluþan kadýnlý erkekli genç öðrenciler ellerindeki büyük bez pankartý yayaya
konferans salonunun içerisinde açtýlar.

Bez pankartýn üzerinde kocaman harflerle " YAÞAYAN ZOMBÝ OLMAK ÝSTEMÝYORUZ" yazýyordu.

Genç topluluk içinden bir erkek öðrenci baðýrmaya baþladý.

"Bizi yaþayan zobilere dönüþtüremeyeceksiniz.!"

"Kurduðunuz düzeni ayakta tutmak için tüm bu konuþmalarý yapýyorsunuz."

"Sisteminiz iflas etti. Ed Thomson Bu boktan düzeninizin yýkýmýnýn baþlangýcýný yaparak sisteminizi bel kemiðinden vurdu."

Hepsi bir aðýzdan baðýrmaya baþladýklarýnda konferans salonunun içerisinde 5-10 kiþilik güvenlik ve polis timi belirdi."

Kadýn bunca hengame ve gürültüye aldýrmadan daha yüksek sesle konuþmaya devam etti.

"Sizleri yaþayan zombilere dönüþtürmek deðil niyetimiz anlamýyorsunuz konu bu deðil."

Üniversite öðretim üyeleri ve dekan kalabalýðýn gittikçe yükselen sesleri ve tepkisini görerek kadýnýn bulunduðu kýsma doðru yöneldiler.

Dekan kadýna seslendi.

"Gitmemiz gerek peride haným,burasý karýþacak,hemen çýkmamýz gerek"

Öðretim üyeleri,dekan,akademisyenler peride ile birlikte apar topar sunumun yapýldýðý sahnenin hemen yanýndaki kapýdan çýktýlar.Arkalarýnda olaylý ve öfkeli bir kalabalýk onlarý yuhalýyor saldýrmak için hazýr bekliyordu.


******************



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn varoluþçuluk kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Adým "Sekhmet" 6
Adým "Sekhmet" 7
Adým "Sekhmet... "" 3 (+18)
Ne Zaman Baþlayayým Buna?
Adým "Sekhmet... "" 5
Adým "Sekhmet... ""
Adým "Sekhmet... "" 4

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Tek Kuruþluk Hikayeler 5 "Kahveden Öncesi... ""
Tek Kuruþluk Hikayeler 3 "Kahve"
Radyo
Tek Kuruþluk Hikayeler "Öyküler Ýsyanda! ""
Tek Kuruþluk Hikayeler (2)
Ama Dünyanýn En Güzel Gülen Kadýnýný Seviyorum.

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Humanarþist 2 [Þiir]
Kakavanlar [Þiir]
Madenci [Þiir]
Gözyüzü [Þiir]
Humanarþist [Þiir]
Takipdeydik. [Þiir]
Ben Senim,sen Aþk... [Þiir]
Mülteci [Þiir]
Yetmez! [Þiir]
Çelik Devrimi [Þiir]


erdal divriklioðlu kimdir?

Yazdýklarým ve yazacaklarýma dair. . .

Etkilendiði Yazarlar:
En iyi etkinliðim yazmaya kaçýþlarým...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © erdal divriklioðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.