Adana, Hititlerden Osmanlıya geçmiş birçok medeniyetin beşiği bir şehir. Adını, Yunan mitolojisine göre Gök Tanrısı Uranusun oğlu Adanustan almış. Toroslardan doğan, Akdenize dökülen Seyhan Nehrinin kıyısında kurulmuş. Yapılan araştırmalarda bölgenin binlerce yıllık bir geçmişe sahip olduğu görüldü
Akdenizde yaklaşık 160 km kıyısı bulunan Adana, eski çağlardan beri Avrupayı Asyaya bağlayan önemli ulaşım yolu üzerine kurulmuştur.
Seyhan ve Ceyhan nehirlerinin suladığı ovalar çok verimlidir. Bu özellikleri nedeniyle Adanada birçok medeniyetler yaşadı.
Adana, yer şekilleri bakımından dağlık ve ovalık bir şehirdir. Maki denilen bir bitki örtüsüne sahiptir. Adanaya ulaşım her şekilde sağlanmaktadır. Karadan, havadan ve hatta denizden ulaşım yapılabilmektedir. Avrupayı Ortadoğuya bağladığı için önemli bir konuma sahiptir.
Adana zengin bir yemek kültürüne sahiptir. Özellikle Adana Kebap ve şalgam suyu çok ünlüdür. Bunun yanı sıra, içli köfte, sarma, yüksük çorbası, beyti, bölgenin tanınan yiyecekleridir. Meyan kökünden yapılan aşlama suyu da özellikle yaz aylarında serinlemek için çok içilen bir içecek türüdür. Yine bilinen tatlı türlerinden biri bicibicidir
Adana Şehri, adeta içinde tarih barındırıyor. O kadar çok gezecek, görülecek mekan var ki hangisiyle başlayacağınıza şaşırıyorsunuz.
Yeri ve ismi değişmemek şartıyla dünyanın en eski şehri olarak biliniyor Adana. İlklerin, teklerin ve enlerin kenti olarak biliniyor. Özellikle Seyhan Nehri üzerinde bulunan Taşköprü Dünyanın hala kullanılabilen en eski köprüsü olarak biliniyor. Görkemli bir görüntüsü var. Seyhan nehrinin ince belini bir kemer gibi sarmış adeta
Adanada yaklaşık 7 km uzunluğunda şehir içi kültür yürüyüşü parkuru yapılmış. Bu parkuru yürüyüp gezdiğinizde şehrin hemen hemen görülmesi gereken bütün yerleri görüyorsunuz. Bunlar Merkez Park, Sabancı Merkez Camii, Arkeoloji Müzesi, Sinema Müzesi, Taşköprü, Kız Lisesi, Ulu Camii Ve Külliyesi, Saat Kulesi (Halk deyimiyle Büyük Saat), Kapalı Çarşı Bedesten, Hasan Ağa Cami, Yağ Cami, Yeni Cami, Etnografya Müzesi, ebekli Kilise, Tepebağ ve Adana Surları
Sayın Başkan Sözlü, bizlere özel bir araba tahsis etti. 3 gün boyunca bu araba Adanada gitmediğimiz yer kalmadı. Şoförümüz İsmail Bey, sağ olsun bizlere çok iyi mihmandarlık yaptı. Yol gösterdi, Adanayı tanıttı
İkinci günü şoförümüz bizi Baraj Gölünün ortasında yapılan ve Türkiyenin en uzun köprüsünün olduğunu söylediği Çatalan Köprüsüne götürdü. Köprüden geçerek Topalak Köyünü gezdik. Adanada bu köprünün yapılmasını herkes isterken sadece bu köylüler istememiş. Gerekçeleri de sakin bir yaşam sürerlerken bu köprü ile yaşam biçimleri değişmiş. Artık gelen giden çok oluyormuş. Tabii bunların yanında zarar verecek kişiler de geliyormuş. Bu da onların hiç hoşuna gitmemiş. Seçim geldiğinde de bu köprüyü yaptıran Belediye Başkanı Aytaç Duraka hiç biri oy vermemiş.
Öğleye yakın bir vakitte Çatalan İçme Suyu Arıtma Tesisi İşletme Binasına gittik. Buranın sorumlusu İlyas Uygur adında genç bir arkadaş. Bizleri çok iyi ağırladı. Bütün tesisi gezdirerek personelleri tarafından bizlere brifing verdirdi. Burada Adanalıların içme suyunun macerasını gördük. Gerçekten de büyük bir tesis. Günde 500 bin metreküp su arıtılıp pompalanıyormuş. İlyas Uygur Bey, sularının en modern şekillerle arıtıldığını, sürekli olarak suyun tahlil edildiğini ve son derece temiz ve sağlıklı olduğunu belirtti. Bizden son şekliyle çıkan sular, çok sağlıklı bir şekilde Adanalılara ulaştırılıyor. Eğer vatandaşın su borusunda bir sorun yoksa gayet rahat ve temiz bir su ile buluşuyorlar. Amacımız en güzel ve en sağlıklı suyu vatandaşımıza ulaştırmaktır. Hizmeti en iyi şekilde verebilmektir diyor.
Tüm tesis gezildikten sonra Müdür arkadaşımız bizleri bırakmıyor ve öğle yemeği veriyor. Tesislerin yemekhanesi var. Yemekler Adanadan geliyor. Hep beraber güzel bir öğle yemeği yiyoruz. Hatıra resimleri çekip teşekkür ederek ayrılıyoruz.
Dönüşte Çoban Dede Türbesini ziyaret ediyoruz. Göl kıyısında yüksekçe bir yer burası. Buradan Adanayı da seyretmek çok güzel oluyor doğrusu.
Çoban Dededen sonra Çukurova Üniversitesi Kampüsüne gidiyoruz. Burası göl kenarı, çam ağaçlarıyla dolu güzel bir mekan. Bir cafeye oturuyoruz. Boş yer hiç yok. Ama öğrenciler çok misafirperver. Bizi masalarına alıp misafir ediyorlar. Kıbrıstan geldiğimizi öğrenince ilgileri bir başka oluyor. Kısa bir sohbetten sonra ayrılıyoruz.
Akşamüzeri Çevre Ve Doğa Koruma Dairesi başkanı Çelebi Beyi ziyaret edeceğiz Çelebi Bey daha önce Ceyhan Belediyesi folklor ekibi ile KKTCye gelmişti. O zamanlar tanışmıştık.
Şimdi hasret gidereceğiz
Adana Kültür Gezisi
Seyhan ve Ceyhan nehirlerinin suladığı ovalar çok verimlidir. Bu özellikleri nedeniyle adanada bir çok medeniyetler kurulmuştur.