Hayaller olmasaydı, umutlar dünde kalırdı. - Dolmuş atasözü |
|
||||||||||
|
Ara sıra azıcık şımarmalı insan. Böyle durumlarda anne bulunur,koca bir adam olsan da, başını koyu verirsin dizlerine. Mutluluğun dizeleri , dizelerin kokusu. Ekmek kokusunu alarak mı fırınlara gitmek? Yoksa her gün eve ekmek getirmek mi? Neyse geçelim. Uzunca bir süre kaldım dizinin dibinde. Saçlarımı okşadı. Uykum gelmemesi için direndim. Ayaklarımı kanepenin en dip köşelerine kadar iyice soktum. Şimdi güvendeyim. Ve sonra gideceğim. Kendi dünyamın kuytu köşelerine doğru sokulacağım. Sonradan fark ettim. Gerçi ben hep sonradan fark ederim. Fark ettiğim zamandan önce ilk olarak kendimi parçalarım. Yazdığımda ise; mutlaka seni parçalamışımdır. Üzgünüm. Ne desem ki ? Diyebileceğim tek şey "Seni anlamak adına ." Anlarken seni lime lime parçalara ayırmışım Bu suç döngüsü hastalıklı bir şey. Kendimi suçlu hissediyorum. Sende böylesin. Kendini suçlu hissedersin daima. Kimsenin haberi yoktur bundan. Haberi olsa ne olacak sanki ? Umut fakirin ekmeği. Bütün yaşadığım gördüğüm hissettiğim Duygular,konuşmalar,gözlemlerden sonra; Geride kocaman bir anlamsızlık kalıyor. Düz ve dümdüz yaşamaya özendim hep. Olmuyor. Zamanı salise salise yaşıyorum. Aklım sürekli bir şeyleri etiketliyor. Etiketlenen her şey geçtiğim her kavşakta grup, grup katılıyor yoluma. Çok kalabalığız ve bu fikir kalabalığı ne amaca hizmet ediyor. Henüz bunu bile bilmiyorum. Kafamda yarattığım hayat keşke kıraathanelerde anlatılan sohbetler kadar basit ve sade olsa. Gördün mü? gördüm. Öptün mü? öptün. Gittin mi, gittin. Bul papazı al parayı. Masa altından taş çalma. Ethem amcanın Viagra yaşı mı gelmiş? Dul kadın bugün ne giymiş? Kanarya, gassarayı yenermiymiş? Keşke aklımdan geçen her şey bu kadar basit ve sade olabilse. Bir kadın yarattım. O kadın yarattığım en şaheser şeydi benim için. Sonra sıcak bir çorba düşündüm. Dizimin dibine yataydı. Koynuma alaydım, saçlarından okşayaydım, gözlerine bakaydım. Sevişip,sevişip yorulaydım. Bu yüzden imlalar zoruma gidiyor. Kolaycacık yazayım,kolaycacık derdimi anlatayım istiyorum. Sevgili okur sen ne anladın bu işten? Hala bekliyorsun bir şey çıkar mı diye? Bana bu hikayeden ne parsa düşer diye zahmetine katlandın satır,satır. Bugün karar verdim. Sana da bir piyango bileti alacağım. Hepinize dağıtıyorum evvelallah. Çaylarda benden diyesim geldi. Bak hala sigara içiyorsun karşımda. Bekliyorsun meraklı duraklarla Dudak değil harbiden durak yazdım:) Yazar sanki bir garson gibi. Sen gelmişin bir balık lokantasına Ne vereyim ablama? Taze karakterlerim var!!! Bugünkü karakter hayatın fırınlarında çifte kavrulmuş bir adam. Acı soslu küskünlükleri ve hatta yanında da helva gibi düşleri var. Ağzında eriyen bir karakter anlayacağın. Diyet bir öyküde olabilir. Zengin kız, fakir oğlan. Fakir kız, double fakir oğlan. Ama ben böyle şeyler yazmam:) Nereye gidelim ablam? Ağbimmm çok yol yorgunuysan, kırı,kırı vereyim tabakları önünde. Vuru,vuru verelim kadehleri önünde. Bir bahar akşamı da rastlayabiliriz size. Siz gitmeseniz de eski sevgilinizle gittiğiniz yere. Biz sizin yerinize gideriz. Yarım sigaralarınızdan içeriz, Hepiniz! Siz! masadan kalktıktan sonra. Süpürürüz tüm acılarınızı. Sabaha sağlim çıkarsınız sayemizde. Var mi aranızda ilginç bir hikayesi olan. Anlatıveririz size. Ah annem! Vah babam! deriz. Kardeşlerinizi yollarız asker yollarına. Gelirken kucaklarız sizin adınıza. Sırtını sıvazlarız hayatınızın. Yeni bir şeyler söyleriz tekrarlardan kaçınarak. Altı üstü kaç metre karesin be insanoğlu! Kütlen ne? Boylam ve enlem derecelerin ne? Ne kadar yer kaplıyorsun bu hayatta? Bu bedene kaç öykü sığar. Bu bedenden daha kaç kez bir öykü çıkar. Öykünün bittiği bir yerde olmalı. Öykülerin isyan ettiği bir anda olmalı.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © erdal divriklioğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |