Azerbaycanlý þair, merhum Baba Pünhan,
“Maðrur görünse de o can üstedir
Bakü’nün derdi var; Bakü hastadýr!”
Diyorken, zannetmeyiniz ki sadece Bakü’yü kastediyor. Hasta olan, bütün azametiyle maðrur görünen Þark’týr…
Müzmindir hastalýðý; ihtirasýn pençesindedir…
Zordur Garp ile mukayesesi; tahayyülünüzü zorlar…
Akif merhum, Garp için “Medeniyet dediðin tek diþi kalmýþ canavar” derken, “Þark’ýn bütün keskin diþleri yerli yerindedir, önce etrafýndakileri tike tike doðrar” mý demek istedi acep!
Garp, insaný eðitirken; Þark, eðitilmiþ insaný öðüten deðirmen deðil midir?!
Garp, aydýnlarýný baþ tacý etti; onlarýn düþünceleriyle aydýnlandý…
Þark, münevveriyle tenevvür etmek yerine, Nesimî’sinin derisini yüzdü, Mansur’unu dârâ çekti…
Koskoca Mevlana’dan çýkarýlan “Þama pervane” gibi dönmek! Baþka?
Garp’ýn Emile Zola’sý, Teðmen Dreyfus’u taþ zindanlardan aydýnlýða çýkarýrken…
Þark’ta “Suçluyorum!”diye yazmaya cesaret edecek bir babayiðit çýksa, önce onu asarlar!
Garp’ýn en tepedeki adamý, en sert muhalifi için“Sartre Fransa’dýr” diyebiliyorken…
Þark’ýn Bahtiyar Vahapzade’si, iki ay boyunca her gün telefon etmesine raðmen iç iþleri bakaný Ýskender Hamidov’a ulaþamýyor…
Hazindir… Ýçler acýsýdýr… Utanç vericidir…
(Þairin bu konudaki mektubu, tarih için bir ibret vesikasýdýr… Merak edenler buyursun buradan okusunlar: Týklayýnýz…)
Garp, “Aydýnlanma Çaðý”ný beþ asýr önce baþlatmýþ ve baþarýya ulaþmýþtýr. Dini silah olarak kullanan “sözde din adamlarý”ný izole etmiþ, bireyle Allah arasýndaki ilâhî baðý, bireyin iradesine býrakmayý baþarmýþ ve din sömürücülüðünün önünü kesmiþtir!
Þark, zifiri karanlýkta nadas içinde iðne aramaya devam ediyor. Ara sýra fener tutmaya çalýþanlarý da öz elleriyle boðuyor… Sorun bakalým Ali Þeriati’yikaç kiþi tanýyor?!
Garp, býçaðý neþter edip insan hayatý kurtarmak için organ naklinde dahi kullanýrken…
Þark, din adýna çýkardýðý El Kaide, IÞÝD, En Nusra, Boko Haram gibi terör örgütleri vasýtasýyla o býçakla kafa kesiyor…
Garp, tarihten ders çýkarýyor. Geleceðini, geçmiþin tecrübeleri ýþýðý altýnda saðlam temeller üstüne inþa ediyor…
Þark, tarihi tekerrür ettirsin diye adeta misyon edinmiþ bir görünüm sergiliyor. Bugünü dünden, dünü bir önceki günden beter!
Garp, hukukun üstünlüðünü ilke edinmiþ… Hiç kimse kanunlardan muaf tutulamaz. En alttaki bireyle en üstteki devlet yöneticisi ayný haklara sahiptir. Makam, mevki sahiplerinin hiçbir imtiyazý yoktur!
Þark… Al gözüm son beþ yýllýk Türkiye’yi seyreyle… Arife tarif ne gerek!
Garp, çalýþýyor, didiniyor, üretiyor, satýyor… Böyle olunca da insanlarý huzur ve refah içinde yaþýyor. Ölüsünün de kýymeti var, dirisinin de…
Þark, yatýyor, kalkýnca çalýyor, çalýnca niye çaldýn diyeni içeri dolduruyor… Daha ne olsun!
Sonra da…
Ben de dâhil…
Oturup kalkýp baðýrýyoruz:
Emperyalist Batý…
Sömürücü Batý…
Kahpe Batý…
Kalleþ Batý…
Eli kanlý Batý…
Silah tüccarý Batý…
Her kör satýcýnýn bir kör alýcýsý olurmuþ… Biraz da ona bakalým…
Yoksa Batý hayraný deðilim…
Her ne kadar Doðu’da zelil edilmiþ olsam da…

cahitkilic@haberx.com