Dünyada insandan çok aptal var. -Heinrich Heine |
|
||||||||||
|
Önce “Auto”nun ne olduðuna bakalým. Türkçede fiil olarak kullanýldýðýnda; “otomobille gezmek, araba ile gezmek” manalarýna gelir. Ýsim olarak kullanýldýðýnda; “otomobil, oto, araba” gibi manalarý çaðrýþtýrýr. “Auto”, ön kelime olarak kullanýldýðýnda ise; “kendi kendine, kendi, oto” anlamýna gelmektedir. Yani anlayacaðýnýz “ecnebi” bir kelimedir “Auto” ama neylersin ki dilimize de sokmuþlar… Bir de “Show” kelimesi var. Show: “dýþa vurmak, göstermek, sergilemek, meydana çýkarmak, belirtmek, belli etmek, görünmek, ibraz etmek, belli olmak, gösterimde olmak, kendini göstermek, gösterilmek; renk vermek; sahnelemek; kanýtlamak, açýklamak delâlet etmek, öðretmek” gibi anlamlara gelir ki “Show” kelimesi dünden dilimizde yerini almýþtýr. Sözü Malatya Büyükþehir Belediyesi Kültür A.Þ. tarafýndan Malatya’da ilk kez düzenlenen “Malatya Auto Show Fuarý”na getirmek istiyorum. Malatya Büyükþehir Belediyesi’nin yanýndaki fuar alanýnda gerçekleþtirilen ‘Auto Show Fuarý’nda, 13 firma otomobillerini ve kampanyalarýný tanýtarak araba sevdalýlarýna özel indirimler uygulayacakmýþ… Araba sevdasý, dedim de… Recaizade Mahmud Ekrem’in 1898 yýlýnda yayýmlanan “Araba Sevdasý” aklýma geldi. Romaný öðrencilik yýllarýmda okumuþ -nedense- beðenmiþtim de. Nasýl olsa Türk edebiyatýnda ilk realist romaný… Romanýn kahramaný Bihruz Bey tam da dönemin burjuva gençliðinin olmasý gerektiði gibi Fransýz kültürüne hayran züppe bir genç. Ona göre Türkçe kaba ve yetersiz bir dil. Türkler kaba ve medeniyetten yoksun insanlardýr (haþa). Türkçe gerekmediði sürece konuþulmamalýdýr. Ama o dönem yüksek memur ve tüccar çocuklarýnýn genelinde olduðu gibi Fransýzcaya da hakim deðildir ve Türkçe Fransýzca karýþýmý bir dil ile konuþur. Öyle ki doðru dürüst Fransýzca þiir çevirisi bile yapamaz. Ayrýca Bihruz Bey mirasyedi bir gençtir ve hayatý lüks alafranga kýyafetler ýsmarlamak, kýr kahvelerinde ve mesire yerlerinde lüks arabasýyla gezmekten ibarettir. Kýsacasý “Araba Sevdasý” göstermelik bir aþk hikâyesi ekseninde dönemin üst tabakasýnýn yaþantýsýný eleþtiren “önemli” diye bize yutturulan aslýnda hiç de önemli olmayan bir eserdir. “Araba Sevdasý” denilince bir de aklýma Talip Apaydýn’ýn “Sarý Traktör”ü gelir… SarýTraktör’ü de öðrencilik yýllarýmda okumuþ ve hakikaten çok beðenmiþtim. Romanýn kahramaný Arif henüz on yedi yaþýnda, sarýþýn ve –bencileyin- çalýþkan bir delikanlý. Özeler köyünün çevresi kireçli ve verimsizdir. Ekilen tarlalar epeyce uzaktadýr. Arif her gün iki atý arabaya koþarak sap taþýr. Taþýr ama istemeyerek yapar bunu. Çünkü babasýnýn durumu iyi olduðu halde, neden kendisine hâlâ bir traktör almamaktadýr? Ýþte sevda buradan baþlar… Zamanla traktör Arif’in gözünde bir sevgili kadar önem kazanýr. Nitekim annesine düðün istemediðini, onun yerine traktör alýnmasýný söyler. Baba oðul bazen açýk, bazen gizli inatlarýný sürdürürler. Uzun ve üzücü bir bekleyiþten sonra traktör alýnýr. Arif’in sevinçten etekleri zil çalar. Büyük bir çalýmla köye girerler. Arife þoförlük öðretecek teknisyen de yanlarýndadýr. Aksi gibi o gün kar yaðar. Traktör karlý havada yürümez. Gece köy uykuya dalar. Arif gözünü kýrpmaz. Sabaha kadar pencereden sevgiyle traktörü seyreder. Alacakaranlýkta kalkar, köy meydanýndaki karlarý küremeye koyulur. Çýlgýnca çalýþýr, herkesi üstüne güldürür. Teknisyen o gün kendisine traktörü sürmeyi öðretecektir. Bunun için yolun açýlmasý, karlarýn süpürülmesi gerekmektedir, kocaman bir köy meydanýndaki karlarý siler ve traktöre biner, akþama deðin üstünden inmez… Eser hakikaten güzel, þimdi elime geçse bir kez daha okurum ayný eseri… Ýyi de bütün bunlarý neden anlattým? Anlattým iþte… Merak bu ya, ben de gezdim 5- 9 Ekim tarihlerinde araba sevdalýlarýna açýk olan Malatya Auto Show Fuarý’ný… Lakin benim babam Arifin babasý gibi varlýklý biri de deðil ki araba alayým. “Özel indirimlerle…” denilen Auto Show Fuarý’nda otomobil fiyatlar el yakýyor, cep yakýyor dahasý benim gibi bütçesi zayýf olanlarý yakýyor. Ýyisi mi bugüne kadar nasýl idare etmiþsem bundan sonrasýný da idare edeyim ha ne dersiniz?
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Þevket Baþýbüyük, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |