Bilim şaşkınlıkla başlar. -Aristoteles |
|
||||||||||
|
Kazanmış gibi görünsekte ne çok şey kaybettik.. Sözümün muhatapları elbette "göbeği modern şehirlerin merkezinde kesilmiş", teknoloji çağının mutfağında hayata gözlerini açmış yeni nesiller değildir. Şehre henüz göç etmemiş, köyün veya bulunduğu mahallenin toprağına yalın ayak yürümüş, çamuruyla hamur karmış, su değirmenine mısır öğütmüş, hamal lastiği diye tabir edilen "çarığın" bir üst modeliyle ayağında lastiği olmayana hava basmış, pınarından edebiyle su içmiş, bulunduğu konumda figürlerini kendi ürettiği, kurallarını kendi koyduğu oyunlarda ter atmış, doğal ve ilkel koşullarda mutlu olmanın keyfini becermiş mahallesine gelen yabancı delikanlılara gerektiğinde racon kesmiş yaşlılarının ricalarını emir telakki etmiş unutulmaya yüz tutmuş bir nesil. Herkes kendi köyüne kendi komşusuna yabancılaşmış. Bireyselleşen hayatlarımıza, özel arabalar, özel evler, özel arkadaşlar ne kadar rahatlık getirse de bizden de bir o kadar o çağın güzelliklerini alıp götürdüğüne tanıklık ediyoruz. Hiç kimse eski belediye otobüslerinde (tabi kaldıysa) ayakta yolculuk etmek istemiyor. Fakat herkes sanki köyün milletini birbirine tanıtmakla görevli, kapasitesinin üzerinde yolcu taşıyan otobüslerin koltuklarındaki eski adamlardan ibaret muhabbet abidelerini arar durumda. Bir babanın sabah evden çıkıp akşam eve dönüşüne tanıklık eden yer sofraları, bereketini babanın alın teri ve annenin helal taksiminden alan ve bugün maalesef bereketini kayıp etmeye yüz tutmuş eğerlerimizden sadece biri. Aynı sofra etrafında kümelenmek, aynı tastan yemek, aynı ekmeği adil parçalara bölüp paylaşmak, aynı kaptan su içmek "bugün kardeş sofrasından bir şey çalanlara" inat, kardeşliğin gerekliliğini pekiştirmenin mecburiyetlerinden biriydi.. Çekirdek aileyi birleştiren unsurlardan biri belki en önemlisi vücudumuzla birlikte kalbimizi de ısıtan sobalar. Günün koşullarında insan zekasıyla bulunan ve yine insan emeğiyle yapılan, aile bireylerini aynı evden ziyade aynı oda da toplamayı başaran "bugün aynı evde ayrı odalara" dağılmamıza sebep olan; çağın getirdiği enerjilerin "bedeni ısıtıp kalbi soğutan" teknolojilerine inat, tüketimi olan maddeleri aile içi fedakarlıklarıyla yazın hazırlanıp kışın yakılan unutulmaya yüz tutmuş başka bir değerimiz.. Hasılı, ilkel koşullardan teknolojinin getirdiği modern çağa geçiş, fiziki şartları kolaylaştırmış gibi görünsede, komşuluk hukukunu, aile içi fedakarlığı ve diğerkâmlığı yerle yeksan ettiğini görüyor ve biz sadece seyrediyoruz.. Mehmet avcı- 01 02 2017
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © mehmet avcı, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |