Barışı bulacağız. Melekleri duyacağız, göğün elmaslarla parladığını göreceğiz. -Çehov |
|
||||||||||
|
Gece ve Fevzi Ağabey iç içe, kol kolaydı. Birlikte kırk yıl önce gittik. O kurtuluşa adanmış savaşım günlerine… DİSK’in DİSK olduğu, Türkiye’deki öğretmenlerin büyük çoğunluğunu kapsayan TÖB-DER’li günlere… Cumhuriyet tarihinde en kitlesel kadın örgütlenmesini gerçekleştiren tarihsel İlerici Kadınlar Derneği (İKD) günlerine… Yüreklerini, canlarını gözünü kırpmadan fabrikalarda, üniversitelerde, okullarda savaşsız, sömürüsüz bir dünya, adil bir toplum için savaşım veren devrimci gençlik örgütlenmelerine… Tarlasında soğukta, yakıcı güneşte yetiştirilen ürününe yok pahasına el konan köylülerin Köy- Koop’ta bir araya gelme savaşımına… Fevzi Ağabey’in canla başla, gecesini gündüzüne katarak koşturduğu köylü örgütlenmesi alanına… “DGM’yi ezdik, sıra MESS’te” diyerek kurulan DİSK MADEN-İŞ çadırlarına… Fevzi Ağabey! Onu, işte bu 1970'li yılların ateş çemberinde, eylem birliği toplantılarında, dayanışma ziyaretlerinde tanımıştım. 12 Eylül’ün işkenceli, cezaevli yıllarını aştıktan sonra kimi toplantılarda rastlaşmış, dertleşmiştik. Bizden epeyce yaşlıydı, unutmamıştı, tanıdı. Nazım'ı Müşküle'de bir çınarın gölgesinde beklemeye devam ediyordu. En son bu yıl, yolumu bölerek İznik sapağından girip özel olarak Müşküle'ye, onu görmeye gittim. Evini bilmiyordum. Ama köyde, Fevzi Ağabey’i tanımayan nasılsa olmazdı, mutlaka görürdüm. Köy rampasına sapmadan bir çay molası verip soruşturmak istedim. Rastlantı bu ya oğlunun işlettiği kahve-restoranmış mola yerimiz. Tanışmıyorduk ama o da sevindi bu ziyaretçilere. O saatte köydeki kahvede olurmuş Fevzi Ağabey. Bulmak kolay oldu. Oğlu, artık epeyce yaşlandığından, kimi hastalıklarından söz etmişti. Doğaldı elbette. Daha o yıllarda aramızda epeyce yaş farkı vardı ve biz yaşlanmıştık artık. “Nasılsa tanımaz artık” diye düşündüm. Tanımasındı varsın. Ben onu tanıyordum ya… Sarıldık, öpüştük. Tanımasına yine şaşırdım. Son görüşmemizden sonra da yıllar geçmişti. Çayları söyledi. Misafirler ödeme yapar mıydı hiç, çok ayıptı elbette. Yaşlılıktan dert yandı. Yüreği de beyni de yaşına göre dipdiriydi, ülkenin içine düştüğü durumu, köyündeki gericilik sızmalarını içine sindiremiyordu bir türlü. Bursa’ya gittikçe gördüğü, Bursa’dan, Kocaeli’nden ziyarete gelen dostlardan söz etti, bir kenarda unutulmamanın mutluluğu gözlerinde ışıldarken. Gidişini şimdi, gazetemizdeki bu haberle öğrendim. Onu, sessizce, yarısı içeri yarısı dışarı akan göz yaşlarımla uğurlayamazdım yalnızca. Anlatmakla bitmeyen, artık kimselerin umursamadığı anılarımızdan bu kadarcığını sevgili okurlarımla paylaşmak istedim. Sevgili Fevzi Ağabey’imiz! O kocaman çınarlarımızdan biriydin, onların yanına gittin. Bizi, seni tanıdığımız için duyduğumuz onurla, saygıyla, sevgiyle baş başa bırakarak. Elbet bir gün atılan tohumların Anadolu topraklarında yeşil yeşil filizleneceğine, verilen emeklerin toplumsal bilincin derinlerinden fışkıracağına dair umudunu da bırakarak… NOT: Haberin Linki http://gaziantephaberler.com/haber/turkiyenin-ilk-sosyalist-muhtari-hayatini-kaybetti-haberi-37645.html 01: 55 19.02.2017 Vildan Sevil
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Vildan Sevil, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |