..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Bir kitabýn kaderi okuyanýn zekasýna baðlýdýr." -Latin Atasözü
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Aný > Esma Uysal




2 Nisan 2018
Yol Yahut Nasip  
Esma Uysal
Bizi fark ettiðinde yarým býraktýðý maydanoz demetini baðlayýp tepeciðin üzerine atýveren teyzeme daha bir dikkatle bakýyorum. Bütün Anadolu insanlarý gibi gerçek ten rengini kestirmek mümkün deðil. Elleri ve yüzü sanki toprak ve güneþle bütünleþmiþ, rengini doðrudan onlardan almýþ gibi. Beli bükülmüþ teyzemin, ona ten rengini veren, rýzkýna aracýlýk eden topraða çekivermiþ bakýþlarýnýn yönünü. Hafif kambur belinden sanki hep sýrt aðrýsý çekiyormuþ izlenimini veriyor bana.


:ADCC:
Memleketimizden yol duamýzý okuyup, yol sadakamýzý da arabanýn ilgili bölümüne koyduktan sonra Konya yoluna düþüyoruz. Eþim memlekette yaptýðý dost ziyaretlerinin birinde bir arkadaþýnýn Konya giriþinde bir küçük camide imamlýk yaptýðýný öðrenmiþti. Þimdilik planýmýz Allah’ýn izniyle Cuma saatine bu küçük camiyi bulup hem namazý eda edip hem de çocukluk yýllarýnda kalmýþ, birkaç gülümseten olayla hatýrladýðý arkadaþýný görebilmek. Sonrasý ise Ýnþallah Ýstanbul’daki evimize ve dostlarýmýza kavuþabilmek.
Konya’ya ezanlar eþliðinde giriyoruz. Ucu ucuna ancak gelebildik. Þimdi ise aldýðýmýz tarif üzerine hemen camiyi bulmamýz lazým yoksa namaz da yolcu bizim gibi. Iþýk sayýlarýný ve saða dönüþleri kollayarak ilerliyoruz. Ýþte ileride bir cami, çok büyük sayýlmaz. Ama minaresi, evlerin arasýndan kendini gösteremeyen binasýna raðmen sýyrýlýp çýkan minaresi, varlýðýnýn delili. Caminin biraz daha yakýnýna geldiðimizde artýk onu görebiliyoruz. Ancak yol ikiye ayrýlýyor. Asfalt yol sanki camiden uzaklaþýyormuþ gibi kývrýlarak devam ediyor, ondan ayrýlan biraz bozukça, çakýllý, dar yol ise caminin bahçe duvarýna doðru serilmiþ sanki buradan gelmelisiniz der gibi lisan-ý hal ile yolcularýný bekliyor.
Eþim fazla da tereddüt etmeden küçük yola giriyor. Hadi bakalým belki izinde falan olabilir, eðer arkadaþ varsa ne ala deðilse namazýmýzý kýlar yolumuza devam ederiz diyor. Biz arabada kalýyoruz. Anahtarý da bize býrakýyor eþim, ‘belki çýkmak istersiniz arabadan, hava sýcak’. Hakikaten daha iki dakika geçmeden arabanýn içinden kendimizi bir an önce dýþarý atmak istiyoruz. Yolun hemen kýyýsýndaki yemyeþil yapraklarý arasýnda bir sürü turuncu meyvesini alýmlý alýmlý gösterip bizi cezbeden þu kayýsý aðacýnýn dibindeki koyu gölgelik belki de basýk bir arabanýn içinde oturan bizi ayartýveriyor. Aðacýn gölgesine sýðýnýp, onun yapraklarýný meyveleri arasýnda nazlýca titreten rüzgârdan sebeplenmek istiyoruz.
Çakýllý yolun saðýnda küçük iki katlý, kiremit çatýlý iki üç ev, evlerin aralarýnda ise minik minik bölümlere ayrýlmýþ bir tarlacýk. Kenarlarýna dikilen kayýsý ve erik aðaçlarýnýn kýsmen gölgelediði, roka, maydanoz, kuzukulaðý, tere, dereotu ve daha birkaç çeþit sebzenin ekili olduðu tarla. Her bölüm kendi bitkisinin rengine bürünmüþ. Hepsi yeþil ama hepsi farklý. Yeþil, yeþil yine yeþil. Tarlada güneþin altýnda genç bir haným maydanozlarý biçiyor, yaþlý bir teyze ise biçilen maydanozlarýn içindeki farklý otlarý ayýklayýp demet demet baðlýyor. Epeydir burada olmalýlar diye düþünüyorum. Çünkü maydanoz ekili alanýn yarýdan fazlasý biçilmiþ ve teyzenin baðladýðý demetler çoktan küçük bir tepecik oluvermiþ.
Tarladaki teyzeye selam verelim diye kýzýmla konuþarak arabadan iniyoruz. Birde bakýyoruz ki teyzem çoktan arabanýn yanýna gelmiþ bile.
-     Hayýrdýr kýzým kime baktýnýz?
-     Yok, teyze kimseye bakmadýk. Yolcuyuz biz. Ýstanbul yolcusu. Eþim namaza gitti o gelinceye kadar bekleyip gideceðiz.
Teyzeme sanki þifreli bir söz söyledim, ya da bir yerden tanýdýk çýktýk sanki. Anýnda yüzündeki meraklý ve birazda endiþeli bakýþlar daðýlýveriyor.
-     Gel kýzým gel buyur, benim misafirim olun o gelinceye kadar.
Bu arada tarlaya doðru yürürken küçük bir ön soruþturma. Nerden gelir nereye gidersiniz, nerelisiniz vb. Bu arada yanýndan geçtiðimiz iki katlý evin duvarýna yaslanmýþ bir kasa yýðýný bulunuyor. Teyze beni çok þaþýrtan bir çeviklikle geri dönüp evin kenarýndaki yýðýlý kasalardan ikisini kucaklayýveriyor. Ne kadar alýp kendim taþýmak için ýsrar ettiysem de kabul etmiyor. Ýþte tarlanýn kenarýndayýz. Maydanoz biçen genç hanýmda iþini býrakmýþ bize bakýyor. Sizce o yaþlý teyzemden daha az mý meraklýdýr?
Hemen kasalarý ters olarak yere koyuyor. Daha sonradan gelini olduðunu öðrendiðim genç hanýma sesleniyor. Koþ kýzým içeriden minder getir. Ayranda yap soðumaya koy, namaz sonuna kadar soðusun, kayýsý da toplayýver biraz. Benim;
-     Zahmet etmeyin teyzem, siz iþinize bakýn biz þuracýkta oturur bekleriz demelerimi sanýrým teyzem duymuyor bile.
Kasalarý evin birinin gölgesine hemen roka ekili alanýn yanýna ters koyuyor. Bu arada naylon çuval içine eski kýyafetler konularak dikilmiþ çuval minderler geldi bile. Kýzýmla benim için hazýrlanan bu sandalyelere çekinerek birazda bu iyiliðin altýnda ezilerek oturuyoruz. Teyze ile gelini ise kaysýyý tabaða mý yoksa poþete mi toplamalýnýn hesabýndalar.
Biraz daha ezilerek teyzeden helallik istiyorum. Ýþinden alýkoyduðumuz gibi birde bir sürü koþuþturdular bizim için. Maydanoz tarlasýnýn baþýndaki iþine dönen teyzem
-     O nasýl söz kýzým, diyor. Hepimiz Müslüman deðil miyiz? Ne demek iþten alýkoymak, þu yalan dünyada her þey biter de bir o iþler bitmez. Bak ömür bile bitip gidiyor. Kaç yaþýma geldim saymasýný bile unuttum. Ama iþim hiç bitmedi. Ezrailin benimle olan iþi bitinceye kadar da bitmez bu iþ.
Kýrýþýklarla çevrili yüzünü yemenisinin bir ucuyla silerken diðer elini esefle çeviriyor baþý üstünde.
Bizi fark ettiðinde yarým býraktýðý maydanoz demetini baðlayýp tepeciðin üzerine atýveren teyzeme daha bir dikkatle bakýyorum. Bütün Anadolu insanlarý gibi gerçek ten rengini kestirmek mümkün deðil. Elleri ve yüzü sanki toprak ve güneþle bütünleþmiþ, rengini doðrudan onlardan almýþ gibi. Beli bükülmüþ teyzemin, ona ten rengini veren, rýzkýna aracýlýk eden topraða çekivermiþ bakýþlarýnýn yönünü. Hafif kambur belinden sanki hep sýrt aðrýsý çekiyormuþ izlenimini veriyor bana.
Bu arada gelin kaysýlarý toplarken teyzem son anda aklýna gelmiþ gibi kalkýyor. Kenarlarda ekili salatalýklardan koparýp alýyor. Gelinin getirdiði tepside þimdi teyzenin topladýðý salatalýklar ve bir tabak kayýsý var. Teyzemin gösterdiði samimiyet bizim bütün çekingenliðimizi aldý da sanki þu tarlanýn derinliklerine gömdü.
Kýzýma acaba abdestimi alýp babaný beklerken ben de þuracýkta namazýmý kýlsam mý diyorum. Kýzým tereddütle gözlerini bana dikiyor;
-     Anne ilk defa gördüðün insanlarýn evine mi gireceksin?
Sürekli onu yabancýlara karþý uyaran annesinin bu fikri ona çok uçuk geldi anlaþýlan. Teyzemin bu tertemiz yüreðinin gölgesinde büyük þehirlerde yaþamanýn bizlere armaðaný fazlaca þüpheci, insanlara mesafeli, kim bilir kimin nesi cephesinde duruþumuz içimi acýtýyor.
Bu arada sohbete devam ediyoruz. Adý Meryem olan teyzem oraya yerleþeli yirmibeþ yýl olmuþ. Aslýnda Seydiþehirlilermiþ. Vakti zamanýnda Ýstanbul’a da gelmiþ teyzem. Eltisinin vakitsiz ölen kýzýnýn cenazesi için. Her genç insanýn ölümü zihinlerimizde vakitsiz ölüm olarak yer etmez mi? Sanki diðer bütün ölümler tam da zamanýnda olurmuþ, biraz daha gecikse abes olurmuþ gibi.
Bu arada eþim telefon ediyor. Ben geldim haydin yolumuza gidelim diye. Meyrem Teyze ‘olmaz’ diyor ‘gidemezsiniz, çaðýr kocaný o da gelsin’. O kadar kesin ki bu çýkýþý, mümkünü yok gidemeyiz, öyle hissediyorum ki Meryem Teyze haydi evladým yolunuz açýk olsun gidin selametle demez ise þayet bir ömür þu tarlacýðýn kenarýnda kalakalacaðýz. Henüz camiden çýkan eþimi de yanýmýza çaðýrýyorum. Teyzem bu arada elinde bir poþet yeni bir hazýrlýða giriþiyor. Biraz rokadan, biraz kuzukulaðýndan demet demet dolduruyor. Bir yandan da söyleniyor.
-     Kusura bakma kýzým rokalarý köküyle koyuyorum. Kökünü kesersek dayanmaz solu verirler, fazla ömrü olmaz. Böylede çamurlu olur ama olsun kendi çamuru, kökleriyle götür ki uzun süre dayansýn.
Teyzem yeþilliklerin olduðu poþeti yanýma býrakýrken henüz bitiremediðimiz kayýsý tabaðýna uzanýyor. Kalanlarý da kayýsý poþetinin üzerine ekleyip uzatýyor kusurumuza bakmayýn diyor. Ancak bunlarý hazýrlayabildim size.
Ýçimde bir maraton var, bin bir düþünceyi ayný anda yaþýyorum. Teþekkür üstüne teþekkür ama yine de içime sinmiyor. Rýzkýný þu yeþil yamalý toprak üzerinden çýkartan belki anacýðýmla yaþýt, beli bükülmüþ Meryem Teyze elindeki poþetleri tepeleme dolduruyor. Ben, ah ben. Poþete atýlan her demetin arkasýndan biraz daha küçülüyorum. Sanki onun belindeki þu eðilme geldi benim sýrtýma oturdu bin kat fazlasýyla. Ta yüreðimin içinden dualar ediyorum ki þu sýrtýmda hissettiðim yük biraz hafiflesin. Deðilse altýnda kalacaðým ben bu demetlerin. Zira sýrf Allah rýzasý için rýzkýný yoldan geçen, hiç tanýmadýðý birisiyle paylaþan þu mübarek kadýna, Rabbimden dileyebileceðim dualarýmdan kýymetli baþkaca sunacak hiçbir þeyim yok.
Tarlanýn kenarýnda bizden yana bakmamaya gayret eden ne zaman baktýðýmýzý görse küstüm çiçeði gibi çöküp kendini gizleyen torununa göre çantamda bir þeyler var mý acaba? Ne bir çikolata, ne bir toka, ne bir oyuncak, hiç bir þey yok koca çantamda. Islak mendil, þarj cihazý, fotoðraf makinesi, cüzdan, kalem, fihrist, güneþ gözlüðü o anda iþime hiç yaramayacak bir sürü ývýr zývýr. Caným sýkýlýyor, kendimle kavgadayým ‘ne diye bu kadar lüzumsuz eþyanýn hamallýðýný yapýyorsun da iþe yarar hiçbir þey çýkmýyor koca çantadan’.
Sonra teyze sanki oðluyla kýzýný gönderir gibi gurbete nasihatlerle bizi uðurluyor. ‘Sakýn ha hýzlý gitmeyin. Evladým uykun gelirse inat etme dinlene dinlene gidin.’ Dualarla uðurluyor teyzem bizi. Bizde sanki Memlekette yaþlý gözlerle bizleri uðurlayan anne babamýzdan yeniden ayrýlýyoruz.
Sonra yolda uzun süre Meryem teyzemden konuþuyoruz. Aklýmýza yine Konya’da tren istasyonu yakýnýndaki ýþýðý sönmeyen evlerle ilgili internette dolaþan mail geliyor. Her þeye raðmen, bütün ahlaki çöküþe, birbirlerinin gýrtlaðýna sarýlan insan hikâyelerine raðmen bir yerlerde var olmaya devam eden güzel yürekli insanlarýmýzýn varlýðý umut oluyor yolumuza.
Belki de bir daha hiç görmeyeceðimiz ama her aklýmýza geldiðinde dua ile anacaðýmýz bir Konyalý Meryem Teyzemiz var artýk bizim.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn aný kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Emir Allah'ýn
Mihriban
Göçümüz Var
Þükür Aðacý
Hayat
Sergüzeþt-i Hoyrat
Gözlerimdeki Emanet

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Dilek Aðacý
Sarýçiçek
Vuslat Ya da Veda
Ýðne Oyalý Tülbent
Vuslat Ya da Veda


Esma Uysal kimdir?




yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Esma Uysal, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.