Tüm mutsuzluklar yokluktan deðil, çokluktan gelir. -Tolstoy |
|
||||||||||
|
Kitap bana Ekþi Sözlük’te Yavuz hakkýnda neler yazýldýðýný da hatýrlattý: Çoðunluðu olumlu ifadeler olsa da olumsuz ifadeler… Aþýrý megaloman oluþu ( Örneðin; üniversitede öðrencilerinin en iyi sýnav kaðýdýna dahi sekiz verirmiþ, çünkü on Allah’a, dokuz da kendisine mahsusmuþ), Attila Ýlhan’dan nefret etmesi, Ayþe Arman’ýn eski sevgilisi oluþu vs. Hilmi Yavuz kýsa bir süre önce Timaþ’a geçti. Türk kültürü üzerine kuþatýcý bir söylev alt baþlýðýyla bu yayýnevinden çýkan Türkiye’nin Zihin Tarihi, Osmanlý kültürü ve zihin tarihinin, günümüz Türkiye’sinin fikir hayatýnýn oluþumunun üzerindeki etkisini Hilmi Yavuz’un engin birikimi ve eþsiz üslubuyla sunuyor iddiasýyla tanýtýlmýþ arka kapakta. Hilmi Yavuz sunuþ yazýsýnda ‘ Osmanlý’nýn kuþatýcý estetik ve entelektüel mirasý üzerine yazýlanlar, maalesef çoðu defa bilineni tekrarlamaktan veya deskriptif olmaktan öteye gitmiyor. Halbuki, onun sistemli, kavramsal ve analitik baðlamda yeniden inþasý gerekiyor. Þayet bu yapýlmazsa Osmanlý kültürünün büyüklüðünü, sezgisel idrakimize deðil, zihinsel idrakimize mal etmemiz mümkün olmayacaktýr. Bu kitap, böyle bir idrake hazýrlýk mahiyetinde bazý mütevazi teklifleri içeriyor. Kitaptan daha fazlasýný beklemek abes olur. Bununla birlikte tekliflerimin Osmanlý kültürünün yeniden inþasýnda bir manasý olacaksa, elbette bundan bahtiyarlýk duyarým’ diyerek kitabýn mahiyeti ve yazýlýþ amacý hakkýnda okuyucuya bilgilendiriyor. Türkiye’nin Zihin Tarihi’nde makaleler üç bölüme ayrýlmýþ: Osmanlý’nýn Zihin Tarihi, Kültür Kimlik ve Demokrasi. Ýlk bölümde Osmanlý hakkýnda yanlýþ bilinenler, itirazlar; ikinci bölümde Batý kültürünü örnek alýp geçmiþini yok etmeye çalýþan bir ulusa teklifler, son bölümde de baþta sivil toplum örgütleri olmak üzere yönetici ve yönetilenlere yüksek sesli uyarýlar var. Hilmi Yavuz’un ilk ve en büyük eleþtirisi Sabri Ülgener, çok az da Þerif Mardin ve Fuat Köprülü dýþýnda aydýnlarýmýzýn Osmanlý zihniyet tarihiyle kuþatýcý bir þekilde ilgilenmemeleridir. Okullarda yanlýþ ve kabataslak öðretilen tarihi Emin Oktay Tarihi olarak deðerlendirir, Osmanlý’yý resmi arþiv belgeleriyle deðil, baþta edebi eserler olmak üzere sanat eserleriyle daha iyi tanýyabileceðimizi savunur Hilmi Yavuz. Baþbakanlýk arþivindeki milyonlarca belgenin yalnýzca üçte birinin tasnif edilebildiðini, geri kalan üçte ikisinin tasnif edilmeyi ve okunmayý beklediðini, bunun da yeni nesillere Osmanlýcayý öðretmekle mümkün olacaðýný savunan Yavuz; Osmanlý kültür ve medeniyetini soylu ama tepeden bakmayan, muhteþem ama insaný ezmeyen, büyük ama ürkütmeyen bir kültür olarak vurgular. Ýlk bölümdeki makalelerinde Osmanlý’da felsefe, ahilik, aydýnlanma, tüketim, halifelik, hukuk gibi çetrefilli konular hakkýnda bilgiler ve teklifler sunan Hilmi Yavuz’un altýný çizdiðim bazý fikirlerini burada alýntýlamak istiyorum: ‘ Osmanlý kültürü eþyanýn niteliðiyle deðil, niceliðiyle ilgilenmiþtir.’ ‘Osmanlý münevveri için ,musikinin dýþýnda olmak, yaþamýn dýþýnda olmak demekti’ ‘Yavuz Sultan Selim’e törenle halifeliðin verildiði, Osmanlý’ya halifeliðin geçtiðine dair sahih bir bilgi ve belge yoktur’ ‘ Osmanlý hukuk sisteminin, meþrutiyetini bütünüyle þeriattan alan bir sistem olmadýðý açýktýr.’ ‘ Hukuk sistemimizin sekülerleþmesi ve laik bir kimlik kazanmasý Mecelle ile baþlamýþtýr, Medeni Kanun ile deðil. Kim söylüyor bunu? Osmanlý hayraný bir gerici mi? Hayýr? Bu sözler, Kemalistliðinden ve laikliðinden kimsenin kuþku duymayacaðý bir hukuk bilgininin, Ord. Prof. Dr. Hýfzý Velded Velidedoðlu’nundur.’ ‘ Osmanlý Ýmparatorluðu’nun bürokratik ve despot bir devlete dönüþmesinin, Fatih Sultan Mehmet’le baþladýðýný biliyoruz.’ ‘ Laik olmanýn zorunlu olarak ateist olmak anlamýna gelmediðini laikçi Türk entelijansýyasý ne zaman öðrenecek?’ ‘ Osmanlýca yazý dilidir ve Türkçeden ayrý bir dildir.’ Hepsi de ayrý tartýþma konusu olabilecek özgün fikirler bunlar. Ýlk bölümdeki makalelerin Osmanlý’yý ve kültürünü farklý bir cepheden tanýmaya ve deðerlendirmeye yol açacaðý tartýþmasýz bir gerçek, kanaatimce… Kitabýn yarýsýnýn ayrýldýðý Osmanlý müþehadelerinden sonra Türk kültürüne geçiliyor ikinci bölümde. Türk kültürünün kökenlerinin tanýmlanmasý ve temellendirilmesinin þart olduðunu ileri süren Hilmi Yavuz, Cumhuriyetten sonra Batýlýlaþma ve Batýcý dünya görüþünün egemenliði altýna giren Türk kültür ve fikir hayatýnýn Ýlhan Selçuk gibilerinin iddia ettiðinin aksine Osmanlý kültüründen ve tarihi geçmiþinden soyutlanamayacaðýný özellikle vurgular, Türk tarihini Cumhuriyetin ilanýndan baþlatýp, öncesini tamamen yok sayan sözde aydýnlara þiddetle karþý çýkar. Daha sonra birkaç makalesinde Türk felsefesinden, özellikle Ziya Gökalp ve Hilmi Ziya Ülken’den bahseden Yavuz, Türk kültürünün sistemleþtirilmesi ve temellendirilmesi iþine soyunur, burada da uzun uzun Ahmet Hamdi Tanpýnar’ý konu edinir, son kitabýyla epey bir aþaðýlanan Murat Belge’yi eleþtirir. Köylülük, ötekilik ,lümpenlik, burjuvazi, Batýcýlýk, parçalý kimlikler, ulusal kiþilik, aydýnlar, musikimiz kitabýn bu bölümünde deðinilen kavramlar. Türkiye’nin Zihin Tarihinin son bölümü demokrasiye ayrýlmýþ. Bu bölümde sivil toplum örgütleri, tek partili hayat, çokseslilik ve Türk jakobenizmi sorgulanýyor. Özellikle Atatürkçü Düþünce Derneði’nin sivil toplum örgütü olarak deðil, devletin bir derin kurumu olarak kabul edilmesi oldukça ilginç. Ezeli rakip Attila Ýlhan üzerine eleþtiri aðýrlýklý deðerlendirmeler de son bölümün temel konularýndan. Özellikle son bölümün dikkatle okunmasý ve üzerinde düþünülmesi gerek. Geçmiþimizden, geleneklerimizden, tarihimizden ve kültürümüzden uzaklaþmaya ya da uzaklaþtýrýlmaya çalýþan yayýnlarýn boðucu istilasý karþýsýnda Hilmi Yavuz’un ‘Türkiye’nin Zihin Tarihi’, gerçekten de serinletici ve bilinçlendirici bir iþlev görüyor ve görecek þüphesiz. Osmanlý, Türk kültürü ve demokrasisi üzerine bilgi vermekten ziyade kuþatýcý yorum ve teklifler sunan kitap, Türk fikir hayatýnda tartýþmaya açýlmalý ve teklifleri deðerlendirilmeli...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © YUSUF ALPASLAN ÖZDEMÝR, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |