Eğri otursan da doğru söyle
Yalan ile hayat geçmez böyle
Var âşık sazınla sen doğru dile
Sazınla sözün doğru olsun
Çal sazını sen doğruyu söyle (Âşık Gülveren)

Saçım yok kelim tarayamam saçımı
Yalan söyleyerek eğdiremem başımı
Küsmem kimseye eğmem hiç kaşımı
Sazınla sözün doğru yolda olsun
Çal sazını sen doğruyu sözü söyle (Kul Mehmet)

Bir bir dökülür ömrün yaprağı
Arar bulunur eksik tencerenin kapağı
Yalan ile kim mutlu eder sokağı
Sazınla sözün doğru sözde olsun
Çal sazını sen doğruyu söyle dille (Âşık Gülveren)

Açık bırak gönül kapını sen bana gel
Gönlümüz bir olsun aksın muhabbetle sel
Yalan yakışmaz insana estirir kara yel
Sazınla sözün doğru yol olsun
Çal sazını sen doğruyu sözü söyle (Kul Mehmet)

Ben senin gönül kapına geleyim
Eğri yolda isem doğru yola gel döneyim
Ben derim ki yalanla olanın yüzün görmeyeyim
Sazınla sözün doğru sözde olsun
Çal sazını sen doğruyu söyle güle güle (Âşık Gülveren)

Yaşım genç değil oldum ihtiyar
İnsanı sevdikçe ben oldum bahtiyar
Yalan insan başına yağdırır hem taş hem kar
Sazınla sözün doğru yolda olsun
Çal sazını sen doğruyu söyle sevgi ile (Kul Mehmet)

Hayatın yükünü omuzda taşırız
Küs kalınca hemen barışırız
Yalan ile olursak hiç anlaşamayız
Sazınla sözün doğru sözde beni bulsun
Çal sazını sen doğruyu söyle açan güle (Âşık Gülveren)

İşte bak gönlümüze sözümüze verdik ayar
Muhabbet gönülde olursa insana koşar
Yalan dediğimiz başımıza işler açar
Sazınla sözün doğru işte olsun
Çal sazını sen doğruyu söyle gülümsemenle (Kul Mehmet)

Gülveren’im gönül yıldızdır gönül’e kayar
Dost olan dostun ismini her an anar
Yalan dediğimiz bizi kapının dışına koyar
Sazınla sözün gönüllere yol olsun
Çal sazını sen doğruyu söyle açan bülbüle (Âşık Gülveren)

Kul Mehmet’im insana insanlık şarttır
Muhabbet gönül sevenlere hastır
Yalan dediğimiz kara taştan bir yastıktır
Sazınla sözün doğru yolda ışık olsun
Çal sazını sen doğruyu söyle gelişinle (Kul Mehmet)

Mehmet Aluç /Âşık Gülveren/Kul Mehmet