Amerika'nýn ve Dünya Sinemasýnýn kalbi durumunda ki Holywood'da her sene yüzlerce film çevriliyor. Bu filmlerde sayýsýz artist ve figüran rol alýyor. Tabi sadece onlar deðil, ýþýkçýsý, senaristi, set iþçileri, daha bir sürü insan buradan geçimini temin ediyor, evine ekmek götürüyor. Bunlara tabi ki bir itirazýmýz yok. Yalnýz dikkat edin bir çok Holywood filmin de felaket senaryolarý var. Dev cüsseli korkunç yaratýklar, gezegenimize saldýran acayip kýlýklý, ne idüðü belirsiz canlýlar. Devasa dalgalara maruz kalan þehirler, dünyanýn þimdiye kadar hiç görmediði depremler, durmadan abartýlan, abartýlan tabiat olaylarý...


Bu konuda Gümüþhane Üniversitesinden Barýþ Tolga Ekincinin tespitlerine yer verelim.. ''Sinema her dönem toplumsal enerjileri harekete geçiren bir sanat olmuþtur. Özellikle Holywood sinemasý, temsil edilen egemen kültürün ideolojisinin belirlenmesinde önemli ipuçlarý vermektedir. Dahasý toplumsal tarihteki güçlerin þekillenme sürecinde Holywood sinemasýnýn etkisi göz ardý edilemez. Toplumsal ile ilgili en çarpýcý filmler felaket konulu olanlardýr. Felaket konulu filmler, deðiþen egemen yapýlar açýsýndan temsil edilen dünyanýn birer yansýmalarý olarak incelenebilir. Bu filmlerde toplumsalýn ve kültürel sorunlarýn meþrulaþtýðý bir dönemin dünyasý yansýtýlmaktadýr.''


Her ne kadar gerçek hayatýn içinden hikayelere yer verse de Amerikan Sinemasý absürt de diyebileceðimiz saçma sapan filmlerin senaryolaþtýrýlýp çekilmesine, bu filmlerin dünya piyasalarýnda boy göstermesine her zaman fýrsat vermektedir. Tabi bu filmlerin arasýnda bir sürü subliminal mesajlarda seyredenlere pompalanmaktadýr. ABD'nin yegane güttüðü bir siyaset olan vahþi kapitalizm ve devamýnda da emperyalizmin sürdürülebilmesi için bu filmler ile dünya gençliðinin beyinlerinin yýkanmasý ve dumura uðratýlmasý planlanmaktadýr...


Çocuklara yönelik çevirdikleri bir çok çizgi filmde bile þiddet ögelerine fazlasýyla rastlanmaktadýr. Yetmiþli yýllarda cadýlý diziler, olaðan dýþý yaþanýlanlarýn dizilerde de gösterilmesi toplumun bilinç altýna bir sürü saçmalýklarýn pompalanmasý haliyle insanlarýn hayatlarýný, ruhsal dengelerini de alt üst etmektedir.


Yakýn zamanlarda çevrilen Jurassic Park filmi görsel olarak belki çok ilginç ve de giþe getirisi olan bir film olmuþtur lakin orada yaþananlarýn bir hayal ürünü olduðu ve Amerikalý senaristlerinde bu senaryolarý yazarken, bu filmlerin eðlendirici olduðu kadar toplumlara zararlarý da olabileceðini göz önünde bulundurarak öz eleþtiri yapmalarý da lüzumludur. O zaman da gerçekçi bir sonunca varýrlar ise, film yapýmcýlarýnýn ve filmde katkýsý olanlarýn haliyle milyon dolarlarda ceplerine giremeyecektir...


Böyle felaket senaryolu filmler çevirdiklerinde, filmin ilki tuttuðu zaman da haliyle ekonomik olarak düþünüp bunlarý seri halinde çekmeye devam ediyorlar týpký Rambo gibi, Yýldýz Savaþlarý gibi, Süpermen gibi... Ekonominin mantýðý açýsýndan bakarsak doðrudur yaptýklarý yalnýz burada toplumun iç dinamiklerinin de göz ardý edilmemesi lazým. Acaba bu filmleri izledikten sonra dünya da ve Amerika'da kaç insanda davranýþ bozukluklarý ve þiddet eðilimleri baþ göstermektedir. Bunu saptayacak bir mekanizma da yok tabi ki...


Amerikan Sinemasý ve Holywood bütün dünyaya bu dev bütçeli sýra dýþý filmler ile kendi kültürlerini, yaþam biçimlerini dikte etmeye çalýþmaktadýr. Daha sonra sýradan ve geliþmekte olan ülkeleri boyunduruk altýna almak kolay olacaktýr. Þimdiden bakýn çocuklarýnýza, kot giymeyen çocuk var mý? Ya da þu fastfood zincirlerine gitmeyen çocuk. Onlarýn çizgi filmlerini seyretmeyen çocuk var mý? Konuþurken bile onlarý taklit ediyor çocuklarýmýz. ''Hey adamým'' ya da ''Hey dostum'' veya ''Lanet olsun.'' bunlar hep onlarýn hitap tarzlarý, tarzlarý idi, þimdi bizim çocuklarýmýzda benimsediler. Hangi ülkenin sinemasý olursa olsun kaliteli filmlere evet, lakin bize filmlerde saçma sapan sýra dýþý davranýþlar ve kendi kültürlerini empoze etmeye çalýþan filmlere hayýr. Çocuklarýmýzý ve kendimizi koruyalým bunlardan. Hepinize en derin sevgi ve saygýlar...