Hala çevrende bulabileceğin güzellikleri bir düşün ve mutlu ol. -Anne Frank |
|
||||||||||
|
Ahmet Kalkan'ın niyeti gerçek anlamda hükümeti eleştirmek değil, Mustafa Kemal'i put ve putperest göstermek. Bunu dinlerken şu kanaat doğuyor; Kadir Mısıroğlu, Niyazi Birinci ya da Necip Fazıl gibi cumhuriyet düşmanlığı yapan, ama bu konuşmayı yaparken bile cumhuriyetin nimetlerinden faydalanan biri. Bu dinci zihniyet, din ile sistemleri birbirine karıştırıyor. Allah, Kur'an-ı Kerim'de nasıl bir devlet kurulacağından ve adının ne olacağından bahsetmiyor. Hükümlerin tamamı kişilere yönelik. Devlet durumuna gelmiş toplulukların da Kur'an hükümleriyle muamele etmelerini ve aşırı gitmemelerini söylüyor. Bu kafadakilerin Mustafa Kemal ile tek alıp veremedikleri cemaat, tekke, tarikat ve zaviyelerin kapatılmasıyla birlikte yatarak kazanç sağlayamaması... Necip Fazıl'ın "Din Mazlumları" adlı kitabında sözü edilen kişilerin aslında mazlum değil, İngiliz ve Yunanlıların Ankara hükümetine tercih edilmesini savunanlar. "Yalan Söyleyen Tarih Utansın" diye yazılan zırvalar din adına bu ülkede rağbet gördü ve kutsal kitap muamelesi görmeye devam ediyor. Bu ülkede yaşanan iki önemli dert var; bunlar Arap misyonu ve kültürü olan kılık kıyafet ve Kur'an-ı Kerim'in Arapça okunması. Kılık kıyafet devrimi ve Kur'an-ı Kerim'i Türkçe okunması karşılığı her zaman dinin diğer bütün hükümlerinin önüne geçmiş ve geçiyor. Bu hükümler dışında tek önemli hüküm ise, kadına şiddet uygulama ve çok evlilik. Kılık kıyafet yasası ya da diğer bir deyişle şapka kanununun dine etkisi neydi? Biz önce börüyü çıkardık sarık sardık, bunda gizli bir hikmet aradık. Sonra sardığı kaldırdık fesi getirdik, feste bir hikmet aradık. Sonra şapkayı getirdik, bunda bir hikmet aradık. Şimdi neredeyse hiç kimse başına beladan başka bir hikmet takmıyor. Herkes saçını kendince en güzel şekilde gösterip beğendirme çalışıyor. Gelelim kılık kıyafet hikmetlerine; eğer hikmet sarıkta olsaydı Ebu Leheb ve Ebu Cehil de peygamber olurdu ya da sarık takan Ebu Leheb'e benziyor diye Hz. Muhammed dinden çıkardı. Biz bu garip düşüncelerden kurtulamıyoruz. II. Mahmud'un yenileşme hareketleri arasında yer alan sarığın kaldırıp fesi getirilmesi sonucu, II. Mahmud dinsizlikle suçlanmıştı. Bu suçlamayı yapan neslin torunları fesin kaldırılmasını yine dinle ilişkilendirerek bu sefer de Mustafa Kemal'i dinsizlikle suçladılar. Sol ve sağdaki kapitalist ve çıkarcı zihniyete en iyi destek de, dinci ve dinsiz yobazlardan geliyor. İki parelel namussuzun yaptıklarına değindiği kısımları eksik olmasına rağmen doğru buluyorum Ahmet Kalkan'ın. Mustafa Kemal'in adının kullanılarak içi boşaltılan kavram "Kemalizm" de Doğu bir tespit. Ancak dinin hoca efendi tarafından cumhuriyetle çatıştırılması yukarıda bahsettiğim duygusal bir hurafeden başka bir şey değil. Bu ülke on yılda bir darbe ülkesi oldu, ancak bu ülkeyi hep kahraman ilan edilen yelpazenin sağındakiler yönetti. 1974 koalisyon Necmettin Erbakan ve Ecevit. (Ecevit ne kadar solcu, bu da ayrı bir tartışma konusu) 1978 yanlış hatırlamıyorsam yine Ecevit ve yine koalisyon... Sonrası malum 1999 ve yine koalisyon. Ecevit'i solcu sayarsak yine yanında ya dinci, ya muhafazakar birileri bulunuyor. Bu kısa kesintilerle 1950'den bugüne hâlâ ülkeyi aynı zihniyet yönetiyor. En çok memnuniyetsizlik de bu zihniyeti iktidar yapanlardan geliyor. Çok garip değil mi? Bu iktidar gitsin, bunun yerine benzer bir iktidar gelsin, görün yaygarayı. Yine bu iktidarın memnuniyetsizliği arş-ı alayı inletecek. Her zamanki gibi bu oyun sürekli gösterimde kalacak. Necip Fazıl gibi garip varlıkların deyimiyle Mustafa Kemal "Put Adam", İsmet İnönü lanet adam diye anılacak. Bu iktidarın yaptıkları da yine her zamanki gibi bu iki kişiye mal edilip, vicdani sorumluluktan kaytarılacak. Hulasa çirkin bir oyunu, seyrede seyrede çirkinleşmekten korkuyorum dersem, yalan olmaz. Tevekkelallah ve sadakallahulazim. 25 Ocak 22 Gölcük
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Osman AKTAŞ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |