İnsan gülümsemeyle gözyaşı arasında gidip gelen bir sarkaçtır. -Byron |
|
||||||||||
|
Başarı, insanların yapmakta olduğu güzel işler üzerinde elde ettiği olumlu kazanımlardan ibarettir. Başarıya ulaşmak istiyen şahısların yapması gereken en önemli şeylerden bir tanesi azmini kaybetmemesidir. Çalışma isteği yok olmuş bir şahıs; manasız,bomboş bir hayatı yaşamaktadır. Azmin insan hayatının büyük bir bölümünde yer aldığı da akıllarda bulundurulmalıdır. Çalışma azmi olmayan bir şahsın başarılı olması mümkün değildir. Başarılı olmak için sadece azim değil yakınlarının da çalışan şahsa destek vermeleri şarttır. Kişi beklediği desteği göremezse kendisini terk edilmiş hisseder ,eline aldığı bütün işlerde beklediği kazanımı elde edemez. Bunun da en büyük sorumlusu beklenen desteği çalışan kişiden esirgeyenler olacaktır. Hayatında önemli şeyler başarmak isteyen bir insanın karanlıklarda kaybolmasının sorumlusu olmamak için ona, varlığınızı hissettirmeniz icap etmektedir. Her zaman şu güzel ve anlamlı cümleyi duyarım ve gerçek olduğuna da itimat ederim. İtimat etmediğim bir şeyi de yazılarımda örnek olarak göstermemişimdir. Her başarılı erkeğin arkasında güç aldığı bir kadın vardır; anne ,oğluna eşi, kocasına başarılı olduğu her konuda destek olmaktadır. Başarının en büyük sırlarından bir tanesi de insana bu kazanımı sağlayan içindeki özgüvenidir. Kendisine güvenmeyen her kim olursa olsun kaybetmeye ,göz yaşı dökmeye mahkumdur. Bu mahkumiyetten kurtuluşun anahtarının başarı ve azim olduğu da hiçbir zaman unutulmamalıdır. Unutulduğu takdirde insan hayatında beklemediği olumsuzluklar meydana gelir. Bazı şahısların dikkate alması gerektiğine inandığım bir mesajı içerdiği için bu yazıyı kaleme almaya karar verdim. Özellikle engelli ailelerinin eşlerine yahut çocuklarına karşı bekledikleri desteği göstermediklerine dair yapmış olduğum gözlemlerime dayanarak büyük önem arz eden bu konuyu ele aldım. Anne ve babaların bu konuda desteklerini esirgediklerine daha çok şahit oluyor, mesajımı dikkate almaları gerektiğini düşünüyorum. Sadece anne ve babalar değil; elbette vermek istediğim mesajı dikkate almaları gereken birbirlerine güvenerek evlenen çiftlerde de sağlam olan tarafın mesajımızı dikkate alması gerekmektedir. Aileler engellilerin önündeki engelleri kaldırmak yerine ,onların karşısına daha büyük zorluklar çıkararak ellerindeki çalışma azmini yok etme yolunda yürümeyi tercih ediyorlar. Başarılı olmaları konusunda onlarla omuz omuza olmak yerine ,onları bir köşeye oturtarak ellerindeki özgüvenin son bulmasında büyük rol oynuyorlar. Engelli dostlarımızın girmiş oldukları hayat mücadelesini şevklerini kırıp heveslerini ellerinden alanlar, başarıya ulaşma yollarının kapanmasına sebep olmaktadırlar. Bilinmelidir ki engellilerin yanında yer almayanlar onların düşmesi için çabalayıp tökezlemelerini bekleyenlerdir. Başarının sadece sağlam insanlara has olmadığının da zihinlerde bir ömür bulundurulması gerekmektedir. Engellilerden desteklerini esirgeyenlerin unutmamaları icap eden önemli bir konunun daha olduğunu hepimiz biliyoruz. Bir gün o kimselerin de engelli olabileceği gerçeğine dikkat çekilmeli, bu durum her daim akıllarda yer etmelidir. Ben bir çok engelli tanıyorum, sağlam insanlara nazaran başarısı daha yüksek olan yaptıkları ile karşısındakilere örnek olma yolunda koşar adım yürüyor. Örnek olarak gösterilecek bir çok şahıs var ama ben bir tanesini bu yazımda örnek olarak göstereceğim. Birkaç ay önce ünlü sanatçımız, değerli ağabeyimiz Haluk Levent’le birlikte telefon bağlantısı yolu ile karşılıklı piyano çalan 8 yaşındaki görme engelli Muşlu çocuğumuz. Fakat bizim insanımızda bakarkörlük olduğu için bu büyük başarıyı görmezden gelmek daha kolay geliyor. Her zaman söylediğim bir şey var:Engel olmayın ,engelleri kaldırın. başarılı insanlara köstek olmak yerine, desteklemek birinci göreviniz olmalıdır. Bu köstek olma meselesinde keskin bıçağın yaptığı işle kör bıçağın yaptığı iş arasında bir karşılaştırma yapmayı uygun buldum. Bıçağı bileylediğimiz zaman keskinleşir ve işi daha kolay ve hızlı yapar; fakat kör bıçakla bir iş yapmaya çalıştığımız zaman saatlerce uğraştığımız göz önündedir. O yüzden diyorum ki başarının önüne bir duvar çekilmesin ,derenin akmasına izin vermeyen engellerin kaldırılması için birlikte gayret gösterilsin. Özellikle engellilerin başarıya ulaşabilmesi için çıktığı uzun süreli yolların özgüvenlerini yok etmek isteyen kimseler tarafından kapatılmasına hiçbir şekilde müsaade edilmemelidir. Bizim azimli şahısları ellerinden tutarak olması gereken yerlere koşulsuz şartsız çıkmasını sağlamanın üzerimize düşen görevlerden olduğunu unutmamalıyız. Başarının kaynağı olan bizim biz olmamızı sağlayan özgüvenimize de her zaman sımsıkı sarılarak sahip çıkmamız gerekmektedir. Birliğin beraberliğin olmadığı engebeli bir yolda ayağımız kaymadan yürünemeyeceği bir an olsun akıllardan çıkarılmamalıdır. Başarı konusunda insanlara vermek istediğim büyük öneme sahip olan mesajım hiçbir zaman kulak arkası edilmemelidir.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hüseyin İbiş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |