Aşkın aldı benden beni. -Yunus Emre |
|
||||||||||
|
Tuzlu Kahvenin Hikayesi ve Anlamı Tuzlu kahvenin birbirinden farklı birçok rivayeti olsa da, biz en akla yatkın olanları sizler için sıraladık. Tuzlu kahvenin hikayesinin, eski zamanlarda yapılan görücü usulü evliliklere dayandığı söyleniyor. Görücü usulünde kız ve erkek tarafı bir araya gelir, birbirlerini ilk kez görürmüş. Bunun ardından gelin hemen damat adayının kahvesini hazırlarmış. Eğer damat adayını beğendiyse kahveyi şekerli hazırlar, yanında tatlı ikram edermiş. Bu da 'ben ve ailem seni istiyoruz.' mesajı verirmiş. Ancak kız, damat adayını beğenmezse kahvesine şeker yerine tuz koyarmış. Tuzlu kahveyi içen damat adayı, kızın kendisini istemediğini anlayıp anne ve babasını alarak kalkar ve bu işten vazgeçermiş. İkinci hikayede ise Türk kahvesinin gerçekten hatırı olup olmadığını anlamak için yapılırmış. Birbirini seven iki genç, kız isteme merasiminde bir araya gelirmiş. Gelin adayı damat adayının gerçekten sevip sevmediğini anlamak için, kahveyi tuzlu yapar ve ikram edermiş. Eğer damat adayı, kahvenin tuzlu olduğunu anladıktan sonra hiç içmezse, bu gelinin isteklerini karşılayamayacağı anlamına gelirmiş ve ayıp sayılırmış. Damat adayı, tuzlu kahveyi birden fazla yudumla alır ve tükürmezse, eşi için her şeyi yapacağı anlamına gelirmiş. Aynı zamanda tuzlu kahve, gelinin arkadaşlarının damat adayına yaptığı ilk şaka olarak nitelendirildiğini biliniyor. Son olarak üçüncü hikaye daha eski bir zamana dayanıyor. Sultan II. Abdulhamit'in son yıllarında vefat eden Osman Fevzi Bey, eşiyle evlenmeden önce tuzlu kahvenin tadına bakmış. Osman Fevzi Bey, kız isteme merasiminde ikram edilen tuzlu kahve için ''Ben askeriyeden geldiğim için alışığımdır tuzlu kahveye, inşallah evlendikten sonra bana böyle tuzlu kahveler yaparsınız.” demiş. Eşi ise evlendikten sonra her gün ona tuzlu kahve yapmış. Uzun yıllardır süregelen bu gelenek, günümüzde hala devam ettiriliyor. Şimdiden damat adaylarına afiyet olsun diyelim. NOT: Yazı alıntıdır...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |