BABAMIN RADYOSU


***
- Çocuktum, sanýrým henüz 7 – 8 yaþlarýndayken bir gün, bahçemizde otlattýðým kuzularý akþamüzeri eve getirirken, kapýmýzýn önünde alýþýlmadýk bir kalabalýk görünce, karmaþýk duygularla heyecanlanmýþ, ürpermiþ ama eve iyice yaklaþýnca toplanan o insanlarý ürkek ve üzgün deðil de, daha çok meraklý ve þaþkýn görünce, derinden bir oh çekerek rahatlamýþtým...
Sonra çoðu zaten arkadaþlarým olan köyümüzün çocuklarý nefes nefese etrafýmý kuþatarak “ Baksana, senin baban köye küçük ve acayip bir sandýk getirdi, düðmelerine basýnca içindeki insanlar hem konuþuyor hem türkü söylüyorlar vallahi, inanmýyorsan git de bak..”

****

Hem çok þaþýrmýþ hem gülmüþtüm, sonra onlarýn konuþtuklarýný bitirmelerini beklemeden içeri koþmuþ ve ilk bakýþta alnýndaki iri “PHILIPS” yazýsýný keþfettiðim radyomuza bakýnca ve babamýn izniyle ibresini çevirince, ilk durakladýðým istasyonda, çocukluk hafýzama çok saðlam þekilde nakþolan, giriþte bahsettiðim anonsla karþýlaþtým…
Yani “ Burasý TRT, Ankara, Ýstanbul, Ýzmir, Erzurum, Diyarbakýr…radyolarý…. Þimdi Ali Ekber Çiçek’ten türküler…"

****

Türküleri merakla ve huþuyla dinledik.. Köyde tarlada bahçede olmayan herkes bizde tabi.. Zahmedin o zaman pek kalabalýk.. Herkesin dikkatleri, gözleri kulaklarý radyoya odaklý.. Akþamlar 7 de Ana haber bülteni olurdu, onu da cümbür cemaat dinledik.. Özellikle biz çocuklar sýradan bir kutunun nasýl konuþtuðuna, içinde türküler þarkýlar saçýldýðýna, þipþak kapanýp açýldýðýna bir anlam veremiyorduk..

****

Ertesi gün ayný merak ayný kalabalýk.. Sonraki günlerde baþta Rahmetli Amcam ve Dedem olmak üzere radyo alan baþkalarý da olmuþtu.. Ama gerek kalite ve gerek ses gücü açýsýndan 1 numaralý radyo gene bizim radyoydu.. Bir gün iddiaya girilmesi sonucu radyolarda ses yarýþý için sakin sessiz ve yüksek bir yer tespiti yapýldý. Bu iþ için Höyüðe çýkýlmasýna karar verildi.. Hepimiz heyecanla höyüðe týrmandýk.. Kontroller yapýldý radyolar son ses açýldý.. Bizim radyo hepsinin sesini bastýrdý.. Azze Bibinin Mehmet Amca kendi radyosunun en güçlü sese sahip olduðunu iddia etmiþ bulunduðu için en çok da bozulan ve biraz da üzülen o oldu..

****
Rahmetli Babam sanýldýðý gibi radyomuzu þehirden satýn alýp getirmemiþ, Zahmedin'e radyo getirip satan sanýrým Kýzýlyatak Köyünden bir þahýstan almýþtý.. Adam köyün içinde 'Rado var, rado var' diyerek kapý kapý baðýrmýþ.. Ha bir de O radyo uðruna neler neler gitmemiþti ki.. Bir adet su gibi kýrma tüfek, bir kaç halý yastýðý bir inek, bir küp peynir falan, daha bir miktar para.. Bedel verilen eþyalardan daha da unuttuklarým vardýr muhtemelen.. Eeeee o kadar da olacak(tý) elbet, o zaman radyolar sayýyla, çok ender bulunuyor, güç yetmiyor, herkes alamýyor... Alsa da vesaitler çalýþmadýðý için kýrýp dökmeden köye getiremiyor..

****
Uzun dalga.. Orta Dalga.. Kýsa dalga.. Her dalgada frekanslarýn ulaþabildiði kadar radyo istasyonu.. Budapeþte den tutun da, Nis- Fransa, Kahire, Belgrad, Amerika'nýn Sesine kadar.. Hitap ettiði müzikler ve diðer programlar nedeniyle, özellikle dönemin Genç Kýzlarý, Türkiye'nin Sesi ve Polis Radyosu istasyonlarýný dinlerlerdi.. Akþamlarý da çýt çýkarmadan hangi sesin hangi rolde oynadýðýný pür dikkat dinleyerek ve belirleyerek Bir Saatlik Süresi olan Radyo Tiyatrosu dinlerlerdi.. Tabi piyesin tam ortasýnda radyonun pilleri bitmezse.. Zira cereyan yani elektrik olmadýðý radyolar tamamen pile baðýmlý olduðu için vaktinde pil bulmak da büyük meseleydi..


O vakitler Nahiye / Bucak olan Kurþunlu ve Zahmedine arabalar çalýþmazdý.. Nadiren Ede'nin Kamyonu uðrardý.. Kýþýn pil tedariki daha da imkansýzdý. Kardan kapanan yollar sebebiyle kamyon dahi gelemezdi.. Köye 6-7 km. uzaklýktaki Kesik köprü Tren istasyonundan þehire gidilebilmiþse, günler sonra pillere kavuþma þansý ancak olurdu..

****

Özellikle bizim radyodaki pil diziliþi çok özel bir maharet gerektirmekteydi.. Bazen defalarca pilleri pil yerinde bulunan plandaki tarife göre dizdiðimiz halde radyo bir türlü çalýþmazdý.. Her þeye raðmen Phýlýps Markasý, ses gücü ve kalitesi ve diðer özellikleriyle radyomuz Zahmedin'de 1 Numaraydý.. Sonralarý radyolar hýzla çoðaldý.. Küçük radyolar, hatta cepte taþýnan saatlere monte edilen radyolar üretildi.. Tabi o ilk radyolar baþkaydý.. Özellikle tarlada bahçedeyken, kuzu koyun otlatýrken bir an önce radyo dinlemek için zamanýn çok çabuk geçmesini ister öðlen ve akþam vakitlerini iple çekerdik.. Hey gidi günler..