Dilerim, tüm yaşamınız boyunca yaşarsınız. -Swift |
|
||||||||||
|
Divitlerin ucu eğrilir akıtmaya başlar hokkalar Ayırır denizin kibrini bin parçaya ünlü keman donup kalır Kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman ... İşitmek istemezsin çığlık istemezsin ah ü enîn Nedir bu dersin ciyak ciyak Sırası mıydı şu öğle vakti. Kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman Kilidiyle kırk yıldır nikâh altında kalan defter yanar Kilit kalır nikel kilit alevlerin büktüğü nikel kilit Kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman Kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman Akvaryuma dalıp gitmek sırası bir türlü bize gelmez Biblonun boyasındaki çatlağı fark ederiz Kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman Bir bahane uydurup baklacılar konserine gitmeyiz." Bu şiir İsmet Özel kaleminden çıkmış bir şiir. Ben okuyunca utandım. Oysa Allah kadınlarla ilgili ayetlerde, kadını ötekileştirici bir tavır takınmıyor. Çürümüş kelimelerle, çürümüş bir zihniyetin şiirleşmesi böyle oluyor demek. Özel'in bu şiirini okurken, Orhan Murat Arıburnu’nun "Kasap" adlı şiirindeki dizeler geldi aklıma. Bir şiir usta bir şairin elinde nasıl bu kadar çirkinleşebiliyor? İsmet Özel'in elinde çirkinleşen bu şiiri "Kasap" adlı şiirdeki dizelerle anlatıyor sanki Arıburnu. ”Mal derdinde kasap Can derdinde koyun Ne çirkin oyun Ne berbat kafiye!” Her dönemde çirkeflik vardı, ama iki bin sonrası islamcıların kabak çiçeği gibi açılmaları sonucu, kadınlar konusunda da iğrenç emellerin su yüzüne çıkmasına neden oldu. Dedelerin yorumlara taciz ve tecavüzü, tarikat ve cemaat liderlerinin akla hayale gelmeyen sapıklıkları ve nihayet şairlerinin de kadını hor görme çabaları... Keşke İsmet Özel gibi bir devrimci zihniyet diye algıladığımız ve şiirleriyle büyüdüğümüz birinin kaleminden bu irin akan kelimeleri şiir diye okumasaydık. Sayın Özel'in bugünkü benliğinin oluşmasındaki en önemli etkenlerden birisi yine bir kadın şair; anası. Sayın Özel anasından hiç mi ninni dinlemedi, yoksa kendisine ninni söyleyen anasından nefret mi etti? Her büyük aşkın arkasında yürüyen bir şiir var. Kimi şiir yazar, kimi zaten yürüyen şiirdir. Şükûfe Nihal, Halide Nusret, Birhan Keskin, Lale Müldür, Ayten Mutlu, Nilgün Marmara, Saliha Malhun gibi bir çok kadın şair var. Dünya edebiyatında İsmet Özel kendine yer bulamazken, herbiri bir derya olan ve şiirleri bir çok dilde okunan Farslı kadın şairler var. ”Kalbinden kalbime akan bir sesti Akşam gölgesinde çağlayan o su... Sesini en tatlı yerinde kesti Bizi sonsuzluğa bağlayan o su. O su, bir sır gibi mırıldanırdı; Göğsünde bir sarı ay yıkanırdı; Bizi Leyla ile Mecnun sanırdı Gamlı yolumuzda ağlayan o su... Sessiz ruhumuzu o bestelerdi, Bize "Unutalım dünyayı" derdi... Bir aldı sonunda verdi bin derdi, Bizi bizden fazla anlayan o su. Şimdi ne akşam var, ne ses ne dere; Yolumuz ayrıldı başka ellere; Benzetti bizi bir kırık mermere Ruha zehir gibi damlayan o su." Kaç erkek şair bu kadar kusursuz şiir yazıyor, dersiniz? Bu şiir Şükûfe Nihal'a ait. "bilecekeskiden olsaydı, tuzlu düşler anımsardım ağzımda eriyip yok olan tadını güneşin alevin ipekle savaşını, saçlarının altından akan ırmaklarda yıkandığım sabahları anımsardım tenine dokundukça bıçak sırtı bir nefeste susan felç olan sözleri hatırlardım elveda ırmak hoşça kal alacakaranlık" Bu alıntı da Birhan Keskin şiirinden. Kullanılan imgeler Sayın Özel'in imgeleri kadar kuvvetli değil mi? İşte aşktan bahsediyor. Nasıl bahsederse mutlu olursun Sayın Özel? Ne çirkin bir şey, bir kişiyi, bir grubu, bir türü aşağılamak... Bana göre tamamen bir kibrin tezahürü. Kadın şairleri kendi kıt ölçütlerinde değerlendiren bir İsmet Özel'i geniş ufuklu düşünmek... Bu şiiri okuyunca ne büyük hata yaptığımı anladım. Özel beni gerçekten çok şaşırttı ve bir o kadar da üzdü. İslamcıların insanları dinden soğuttukları bir dönemde aydın sandığımız bir şairin kendini gündemde tutmak için böyle pis bir çukura düşürmesi ve oradan kimi gale alarak seslendiğinin belli olmaması gerçekten elem verici. Ben İsmet Özel gibi birine akıl ve nasihat verip edep öğretecek değilim. Bu benim haddim değil. Haddini aşmış olanları haddine döndürmek de görevim değil. Umut ediyorum ki, gençliğimizin imge ve ideoloji kahramanı İsmet Özel'in devrimci ruhu harekete geçer de, şiir diye ortaya attığı bu saçmalığı kaldıp, bir tekzip yayınlayarak kadınlarımızın şair olma yolundaki şevkini kırmaktan vazgeçer. Aklıma Muhammed İkbal'in bir seslenişi geldi; "Ey insanlar! Müslümanlardan kaçın ve İslam'a sığının” diyor İkbal. 29 Kasım 22 Gölcük
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Osman AKTAŞ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |