''Anneee bu gün ne gıyseeem kız'' anne çocuğa bakarak ''Eski bir pantolonun var şurada geçen gün dizlerini yama yaptımdı kız istersen onu giy'' peşinden erkek çocuk girer içeriye ve o da sorar ''Anaaaa ne geycem kız bu gün hele de bahalım'' anne yine gözleri parlayarak çocuğuna döner ''Ağabeyinin geçen seneden kalma bir pantolonu var Muharrem geçen senenin sonbahar yaz kreasyonundan kalma istersen onu giy evlat...

Bu arada diğer seçicilerden baba girer içeriye ''Parayı o verdiği için şimdi düdüğü de o çalacaktır'' ama ev de fakirlikten dolayı çalacak düdük olmadığı için baba ıslık çalmaktadır. Hatta karısı da ''Adam senin düdüğün niye yok düdük makarnası''diye kocasına sitem etmektedir.

O arada üniversite sınavına girecek olan ortanca oğlan girer podyum.... pardon evin avlusuna. O sırada babanın gözü öbür oğlanın üstündedir. Babasının önünden geçtikten sonra döner babasına '' Baba bugün ne giysem, hele baba nassı giysem, valla parasızlıktan eşofman ile dolaşıyorum, ayıp oluyor erkek arkadaşlara da kız arkadaşlara da ancak gece kimselere çaktırmadan kahveye gidiyorum, artık bana bir pantolon, bir gömlek bir de kazak alsan'' baba kara kara düşünüp azıcık da mabadını kaşımaktadır. Oğlana döner ''Merak etme oğlum sağlam bir iddia kuponum, yanında seri milli piyango ve de sayısal lotom var Allah yüzümüze bakar da bir tutturursam daha da sırtımız yere gelmez her istediğini alırım hem vallah hem billâh.''

Bir müddet geçtikten sonra içeriye lise birinci sınıfa giden ikiz kızlar girer. Baba zaten onları görünce beti benzi sararır, tansiyonu yükselir, şekeri çıkar, derin düşüncelere salar kendini bunlara da bir şey alamadık diye geçirir içinden. İkizlerden biri ''Baba, anne kız bu gün ne giyseeek şöyle modaya uygun bu senenin modasında gıslavet ayakkabılar yokmuş onlar çok demode olmuş kız anne he baba'' Anne ve baba birlikte kaşındıktan sonra bireysel olarak bir de karşılıklı olarak birbirlerini kaşırlar. Baba ikiz kızlara döner ''Objektif ve subjektif ve de efektif döviz kurlarına bakarsak size bu sene yine geçen sene ki elbiseleriniz ile okula gidip gelme durumu düşmektedir, lakiiin ekonomik durumumuz velev ki ocak ya da şubat ayına doğru düzelecek olursa es kaza size bir hırka bir etek en kallavisinden ve de bitpazarında ki kreasyonlardan alacağım söz kızlar.''

Kızlar bu laflar üzerine donup kalmışlardır. Bu arada içeriye giren evin en büyük oğlu da olaya müdahil olur döner kızlara '' Oooo kızlar size de ne giyseniz yakışıyor ben de size kapalı çarşıdan çok güzel iki tane altın suyuna batırılmış küpe aldım elbiselerinizi tamamlayacak olan aksesuarlardan biri olarak kulağınıza takar takar beni anarsınız artık.''

Çakmada olsa kızlar hayatlarında ilk defa küpe takacaklardır altın suyuna batırılmış da olsa mutlulukları gözlerinden okunmaktadır her haliyle. Sonunda baba bütün çocuklarını karşısına alır ve onlara dönerek ''Ula evlatlar kızlar oğlanlar bu yoksulluktan kurtulana kadar, kızlar siz kocaya varana kadar, oğlanlar siz de evlenip yuva kurana ve bizden ayrı ev açana kadar bizimlesinizzzzz.''