Bilinç ruhun sesidir, tutkular ise bedenin. -Rousseau |
|
||||||||||
|
Ýþte böyle güneþli bir pazar sabahý, geldi bizim kahvaltýya dadandý. Benlik bir þey yok, ben kolay kolay korkmam arýdan, ama benim evlat ve haným her nedense huzursuz oldular... Hop oturup hop kalkýyorlar bana dönüp ’’Baba þunu kovsana, baba ne yapacaðýz ya ýsýrýrsa, baba bir þeyler yapsan güleceðine.’’ sorular yýldýrým gibi geliyor... Biraz arýlarýn felsefesini mi yapsak? Hemen dalýyorum lafa bodoslama... Dünyada ki tarihi kaynaklarýn kaydettiði ilk arý saldýrýsý Hititler zamanýnda Anadolu Coðrafyasýnda olmuþ, bu arý saldýrýsýnda yirmi altý Hitit vatandaþý yaralanmýþ olup, o gün ki þartlarda Hititler arýlarý çalýlar ile ve sular ile defetmeye çalýþmýþlardýr. Yazýlý tabletlerden öðrendiðimize göre, daha sonrada Hititler arý kovma ayinleri yapmýþlar ve bal yememeye de ant içmiþler... Ben nereden mi aldým bu bilgileri? Yahu karýþtýrmayýn iþte orasýný, bir yerlerden aldým... Bilenler bilir yüce kitabýmýz Kur’an da Nahl ’’Bal Arýsý’’ diye de bir sure vardýr... Yani bu bal denen muhteþem besinde Allah’ýn bal arýsýna, arýlara vahy etmesi ile oluþuyor... Bu arada arý biladerde masamýzýn etrafýnda výz výz da výz výz devam ediyor... Hiç yapmamýz gereken þey arýlarý öldürmeye çalýþmak. O kadar yararlý bir hayvana hiç kýyýlýr mý... Kýz ve haným tedirgin oldukça bende hem gülüyor hem de arýya dönerek ’’Gel arýcým, gel bir tanem onlar korkuyorlar sen gel Ahmet amcana gel, burnuma kon, kulaðýma kon, omzuma kon, diye ortalýðý karýþtýrýyorum biraz espri olsun diye... Haným ile evlatta bana diþlerini gýcýrdatýyorlar... Eðer ki çok anormal, fevri hareketler yapmayýp sakin durursanýz arý da bir yerinize konsa bile iðnesini batýrmadan çeker gider baþka yere konar. Zaten iðne batýrmak en son yapacaklarý iþtir arýlarýn ki batýrdý mý ölür giderler... Bu arada ben biraz espri olsun diye o ilkokulda öðrendiðimiz þarkýyý söylemeye baþladým aklýma geldiði kadarýyla ’’Arý výz výz arý výz výz, diye baðýrýr.’’ tabi ben bu þarkýyý söylerken, haným ile kýzda bana hem baðýrýyorlar hem de yavaþ yavaþ balkondan içeri doðru çaylarýný alýp göç etmeye hazýrlanýyorlardý... En son ’’Gel bakayým arýcýk Ahmet Amcana bir öpücük ver.’’ deyince, haným ile evlat ikisi birden ’’Yok artýk’’ cümlesini birazda seslerini yükselterek üzerime boca ettiler...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |