İnsan kendini bilmeli. Gerçeği keşfetmeye yaramasa da, yaşamayı öğretiyor. Ve bundan daha güzel birşey yok. -Pascal |
|
||||||||||
|
Bir sene iki sene öncesine kadar ödediğimiz elektrik paralarının günümüzde neredeyse iki katını öder olduk. Oysa ki bu elektrik paralarını biraz toriği çalıştırarak ucuza getirebiliriz... Yok canım, yok öyle bazı zibidilerin, vatan hainlerinin yaptığı gibi tel mel attırarak değil, o hırsızlık bize ters, hem de kul hakkı... Zaten o tür sayaçlarda kalktı bildiğim kadarıyla... İlk önce hava karardı mı mumları yakın ve aile efradınızı alın çevrenize ’’Hadi bakalım şimdi size Çayda Çıra Oyununu öğreteceğim.’’ deyin. Peh peh peh! Eski folklorcuyuz ya... Ama bir türlü de öğretmeyin, öğretir gibi yapın, sakın öğretmeyin... Bir müddet böyle gider, elektrik yakmazsınız... Bir başka öneri daha size, hava karardığı zaman ailecek uzun yürüyüşlere çıkın. Böylece ev de ne lambalar yanar, ne de televizyon ve bilgisayarlar çalışır hem de siz sağlıklı yaşam için spor yapmış olursunuz. Bende ki de ne akıllar ama... Sakın ola gidip de Elektrik İdaresine ’’Vallahi billahi biz bu ay bu kadar elektrik yakmadık, sanki biraz bize fazla elektrik parası yazmışsınız.’’ demeyin, derseniz de birilerinin ambulans ile sizi akıl hastanesine götürmesine hazır olun derim... Evinizde tavla ya da satranç veya kızma birader oyunu varsa, oturun onlarla oyun oynayın, okey filanda olur, iyi vakit geçirtir... Tabi oynarken es kaza sizinkiler televizyon filanda açmaya kalkarlar ise de kaptın şu televizyonu oyuna konsantre olamıyorum deyin... Hatta bir ara ’’Romantik olsun gelin okeyi de mum ışığında oynayalım.’’ deyin, bakalım ne diyecekler... Çamaşır Makinesi çok elektrik yakar, bunun için çamaşırlarınız el de yıkayın. Televizyonlarda çok elektrik yakar, açmayın onu da, ütüyü de ısıtmadan soğuk soğuk yapın ya da bizim öğrencilikte yaptığımız gibi bazılarını karyolanın altına koyun ertesi gün çıkartın... Arada sıra radyo dinleyebilirsiniz o da pilli olsun. Eeeee daha ne yapayım ben sizlere... Ah elektrik vah elektrik canım cicim, eskiden ne güzel ara sıra kesilirdin saatlerce...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |