"Yumuþak olma ezilirsin, sert olma kýrýlýrsýn." -Victor Hugo |
![]() |
|
||||||||||
|
![]() AHTAPOT Gizem dolu, sýr dolu, pek çok bilinmezliklerle dolu kainatýn bilmem nerelerinde sessizce dönüp durmakta olan sevgili dünyamýz. Üzerinde yaþamalarýna, hayat bulmalarýna, barýnmalarýna olanak tanýdýðýn on binlerce yýldan beri her þeyi ile belki de sadece sende var olan canlý varlýklar. Özgün düþünme yetenekleriyle, hayal güçleriyle, inatçýlýklarýyla her zaman, her yerde ortaya çýkabilen ve bir bilinmezi bilmek için, problemlerin çözümüne yardýmcý olmak için þevkle, istekle; kendilerinin yaþamalarý lazým gelen hayatýn normalitesinden arýnarak, normalitenin bir parça üstüne çýkarak ve o geride býraktýklarý normalitecilerin yararýna bir takým çabalar, arayýþlar içine giren idealistler. Denizin engin maviliklerinde aylardýr pek çok yeri gezip dolaþmasýna karþýn gördükleri ona hiç de yabancý gelmeyen, o gördüklerine daha önceden biliyormuþçasýna ilgisiz ve bu denize sularýný akýtan ýrmaðý ilk fark ettiðinde düþüncesinde oluþan tutkunun harekete geçirdiði, ýrmaðýn çýkýþýna, kaynaðýna ulaþmaya karar verdirttiði bir genç ahtapot. Genç ahtapot ýrmakta aðýr aðýr ilerlemeye baþladý. Daima yüzeyde bulunmaya özen gösterdiði için, ýrmak kenarýnda bulunan aðaçlarý, otlarý, çiçekleri, kuþlarý ve küçüklü, büyüklü canlý yaratýklarý yakýndan incelemek olanaðýný buluyordu. Günler birbiri ardýna geçip gittikçe, ýrmaðýn geniþliði daralmaya, sular daha bir coþkun akmaya ve meyil artmaya baþladý. Genç ahtapot, akýntýya karþý yüzdüðü için, her geçen gün biraz daha fazla zorlanmaya baþladýðýný fark etti. Hani sýkýntýya katlanamayýp kendini býrakýverse hiç yorulmadan denize geri dönebilecekti. Fakat, bu onun yapamayacaðý bir iþti. Mademki bir idealistti ve bir idea uðruna buralara kadar gelmiþti, geriye dönüþ söz konusu olamazdý. Genç ahtapot çok uzaklarda zorlukla fark edilen karlý daðýn yamaçlarýna ulaþtýðýnda önüne oldukça yüksekten sularýn döküldüðü bir çaðlayan çýktý. Bu çaðlayaný aþýp yoluna devam etmesi gerekirdi, ama nasýl? Yaptýðý bir iki deneme bu iþin þimdilik olanaksýz olduðunu gösterdi. Zaten yorgundu. Günlerdir dur durak bilmeden, gücünün sýnýrlarýný sonuna kadar zorlayarak buralara kadar gelmiþti. Bir zaman için dinlenmeli, gücümü toplamalý, bu çaðlayaný aþmayý baþarabileceðime inandýðým an gelip çaðlayaný geçer yoluma devam ederim, diye düþündü. Dün gelirken gördüðüm kollardan birine sapar, orada günlerimi sakin geçirebileceðim bir yer ararým. Çaðlayan þimdilik bekleyedursun. Genç ahtapot geriye dönüp, ýrmaðýn kollarýndan birine girdi. Yok þurasý, yok burasý derken,sonunda bir göle vardý. Genç ahtapotun göldeki sakin yaþantýsý oldukça uzun sürdü. Gerçekte bir idealist için zamanýn fazla bir önemi yoktu. Zaman býrak geçsindi. Önemli olan geçen zamaný ustaca deðerlendirebilmekti. Devamlý olarak fikir bakýmýndan bir büyüme, bir ilerleme içinde olacaktýn. Bu idealistçilik zaten sende doðuþtan vardý. Sen istemesen de þartlar seni buna zorlardý. Bir ideanýn peþinden gitmeye baþladýðýn yani sen bir idealist olduðun zaman, dikkatli bir þekilde geçmiþini düþünürdün ve þimdi anýmsamak istemediðin o mutsuz, o karamsar, o kederli günlerinin seni nasýl eðitmiþ olduðunu, deneyim sahibi yaptýðýný fark eder de þaþar kalýrdýn. Aradan yýllar geçmiþ, geçen yýllarla birlikte genç ahtapot büyümüþ, olgun bir ahtapot olmuþtu. Gölde ve gölün çevresinde yaþayan canlý varlýklarla daima iyi iliþkiler kurmuþ, onlarýn anlattýklarýna kendi gözlemlediklerini ekleyerek epey bir bilgi birikimine sahip olmuþtu. Her þey çok güzeldi, belki de çok daha güzel olacaktý. Eðer göl kýyýsýna insanlar kamp kurmasalardý. Ahtapot insanlarý göl kýyýsýnda görür görmez, içgüdüsünden gelen dikkat et sesine kulak vermiþ, gölün dibindeki maðarasýna çekilmiþti. Günlerini maðarasýnda geçiriyor, ara sýra da, gölün derinliklerinde dolaþýyordu. Bazý günler göl yüzeyinde bir iki kayýk görüyor, fakat kayýklardaki insanlarýn kürek çekiþlerini gölün derinliklerinde yüzerek seyretmekten baþka hiçbir þey yapmýyordu. Günlerden bir gün, bir kayýk gölün ortalarýna yakýn bir yerde giderken ortalýk kararýverdi. Þiddetli bir yaðmur baþladý. Gittikçe daha sert esmeye baþlayan rüzgar gölde büyük dalgalar oluþturuyordu. Kayýkta bulunan insanlarýn yaklaþan fýrtýnadan kaçmak için gösterdikleri çabalar boþuna oldu. Kayýklarýnýn alabora olarak batmasýný bir türlü engelleyemediler. Ahtapot yaklaþan fýrtýnayý önceden hissetmiþ, kayýkta bulunan insanlar tarafýndan görülme tehlikesini göze alarak kayýðýn birkaç metre altýna kadar sokulmuþtu. Kayýk battýðýnda dev dalgalar arasýnda çýrpýnýp duran iki insaný güçlü kollarýyla sýkýca kavrayýp, onlarýn boðulmalarýna engel olmak için, yüzeye çýktý ve süratle kýyýya doðru yüzmeye baþladý. Baygýn durumdaki iki insaný kýyýda emin bir yere býrakan ahtapot, gölün derinliklerindeki maðarasýna çekildi. Bu olayý takiben geçen on gün içinde göl yüzeyinde kayýk göremeyen ahtapot insanlarýn gitmiþ olabileceklerini düþünerek yüzeye çýkýp çok uzaklardan kampýn bulunduðu kýyýya doðru baktý. Ýlk dikkatini çeken þey, kýyýdaki kocaman demir kayýklar oldu. Ýnsanlar ayrýca kampýn bulunduðu çadýrlarýn yanýna tahtadan barakalar yapmýþlardý. Çok insan vardý kýyýda. Gölün fazla sularýný ýrmaða akýtan kola doðru yüzmeye baþladý. Kýyýdaki insanlara fark ettirmeden gölden çýkýp gitmeyi planlýyordu. Fakat çýkýþa vardýðýnda etrafta gitmesini engelleyen dikenli teller olduðunu üzülerek gördü. Bir hata yapmaktan korkuyordu. Bu dikenli telleri parçalayýp atar, yoluna devam edebilirdi. Ýþin içinde yaralanmak, çaptan düþmek olasýlýðý da vardý. Irmaktaki çaðlayan zaten yolunun üstünde bir büyük engeldi. Çaðlayanýn karþýsýna çýktýðýnda güçsüz durumda bulunmak yakýþýk almazdý. Sonraki günlerde göl yüzeyi birdenbire hareketlendi. Ýnsanlarýn göl kýyýsýna kadar kamyonlarla getirdikleri parçalarý birbirine monte ederek yaptýklarý gemiler výzýr výzýr gidip gelmeye baþladý. Gemilerden dalgýçlar göle girerek gölün dibini taramaya baþladýlar. Dalgýçlarýn ellerindeki zýpkýnlar görülür görülmez ahtapota yöneltilecekti. Gölde her kolunun uzunluðu beþ metreyi bulan sekiz kollu dev bir ahtapot vardý ve bu ahtapotu öldüren ödüllendirilecekti. Ýþte burada biraz düþünmek gerekirdi. Katledilmek istenen bu ahtapot fýrtýnalý bir havada iki insaný mutlak bir ölümden kurtarmýþtý. Onlar bayýlmadan önce kendilerini kurtaraný görmüþler, ötekileri ahtapotun varlýðýndan haberdar etmiþlerdi. Ötekiler ötekilere, ötekilerde ötekilere durumu bildirmiþler ve son ötekiler, ortaya bir ödül koymuþtu. Bu durumu çýkýþý olmayan bir labirent biçiminde algýlamak gerekmektedir. Ahtapot artýk gölde barýnmasýnýn olanaksýzlýðýný anlamýþtý. Tüm iyi niyetine karþýn insanlar onun bu gölde biraz daha fazla araþtýrma yapmasýna izin vermeyeceklerdi. Zaten gölde bir süre daha yaþamak gereksizdi. Öðrendikleri yeter de artardý bile. Ahtapot maðarasýndan hýnçla dýþarý fýrladý. Korkunç bir süratle kampýn önünde demirli bulunan gemilerin tam karþýsýnda su yüzeyine çýktý. Günlerdir arýyordunuz iþte buradayým ve sizden korkmuyorum der gibi kabardýkça kabarýyor, gölde yapay dalgalarýn oluþmasýný saðlýyordu. Aniden soluna doðru yöneldi. Kýyýdaki insanlarýn hayret dolu bakýþlarý altýnda göl çýkýþýndaki dikenli telleri paramparça ederek kola girdi ve bir süre sonra ýrmaða ulaþtý. Irmaðýn akýntýlarýna rahatça karþý koyarak çaðlayanýn önüne geldi ve iki kolunu uzatarak oradaki kayalara tutunup yukarýya çýktý. Daha sonraki günlerde ahtapot ýrmaðýn kaynaðýna ulaþmak için gösterdiði yoðun çabayý devam ettirdi. Kaynaðýn bulunduðu karlý daðýn yamaçlarýnda daracýk boðazlardan zorlukla geçiyor, derinliðin yüzmesine olanak tanýmadýðý yerlerde adým adým ilerliyordu. Yamaçlarda yaðan yaðmur havanýn giderek soðumasýyla birlikte kara dönüþüyor, yaðan kar altýnda buz gibi soðuk suda titremek ona daðlarda yaþamýn ne derece zorlu olduðunu öðretiyordu. Ahtapot daha ileriye gitmenin mümkün olmadýðýný düþünmeye baþladýðý bir sýrada ýrmaðýn kaynaðýný buldu. Kaynak, kayalarýn arasýndan, maðara gibi bir yerden yeryüzüne çýkýp doðuyordu. Ahtapot konuyu özetle toparladý: Demek kaynak burasýymýþ. Su bu daracýk yerden yeryüzüne çýkýyor, yaðan kar ve yaðmur sularýyla besleniyor, çevreden kimi dereciklerin sularýný alarak çaðlayana kadar iniyor. Çaðlayan geçildikten sonra saðdan soldan pek çok kol alan su gittikçe büyüyerek bir ýrmak halinde benim doðduðum denize varýyor ve denizle bütünleþiyor. Uzun bir süre içinde yaþadýðým göl fazla sularýný ýrmaða bir kol aracýlýðýyla akýtan büyükçe bir su birikintisinden baþka bir þey deðilmiþ. Dönüþ yolunda, çaðlayana yaklaþtýkça, ahtapotu bir düþüncedir aldý. Acaba insanlar onu oralarda bekleyebilirler miydi? Bu yüzde elliye yüzde elliydi. Yani bekleyebilirlerdi de beklemeyebilirlerdi de. Onun orasý belli olmazdý. Ahtapot korkmuyordu. Zaten böyle durumlarda bir idealist için korku en son akla getirilecek bir þeydi. Korkmak için hiçbir neden yoktu. Ahtapot þöyle bir durum deðerlendirmesi yaptýktan, ne olursa ne þekilde hareket edeceðini hesapladýktan sonra, çaðlayandan aþaðý indi. Sularýn üstünden göðsünü gere gere yüzerek gölün ýrmakla baðlantýsýný saðlayan kolun yanýndan geçti, gitti. Ahtapot, birkaç gün sonra denize vardý. Yýllar önce, genç bir ahtapotken, bir idea uðruna yola çýkmýþ; yýllar sonra, büyük, olgun bir ahtapot olarak iþte geriye dönmüþtü. Fakat idea, ideal deðildi henüz. Bir idealist öðrendiklerini baþkalarýna da öðreterek, onlarý da bilgilendirmeliydi. Ben bana yetecek kadar bilgi sahibiyim fazlasýný öðrenmesem de olur diyemediðin gibi, ben herkesten çok daha fazla bilgiliyim varsýn benim bildiklerimi baþkalarý bilmeyiversin de diyemezdin. Ahtapot, kýsa bir süre dinlendikten sonra giriþimlerine baþlamak istiyordu. Öðrendiklerini baþkalarýna da öðreterek onlarý da bilgilendirecekti. Beyninde kendisinin bilip de baþkalarýnýn bilmediði tek bir bilgi kalmayana kadar SON Yazan: Serdar Yýldýrým Sihirli Masallar - Bilgi Yayýnevi - Yayýn Yýlý 2009 - Sayfa:188-196
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
![]() | Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2023 | © Serdar Yýldýrým, 2023
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |