Ömrü savaş meydanlarında geçmiş Büyük Atatürk, yüz yıl önce “Milletin hayatı tehlikeye maruz kalmadıkça savaş bir cinayettir!” diyor…
***
Savaş, yıkım demektir.
Savaş, ölüm, kan, gözyaşı demektir.
Savaş, mazlumların dökülen kanıyla emperyalist güçlere, silah ve mühimmat tüccarlarına hizmet etmek demektir.
Savaş, iktidarlarını sürdürebilmek isteyen; cahil ve muhteris müstebitlerin can yeleğidir…
Savaş, masum kadınlara tecavüz edip onların iffetlerinin kirletilmesi demektir…
Savaş, sivil halkın yurdundan yuvasından kaçarak mülteci durumuna düşüp bir lokma ekmeğe muhtaç olması demektir…
***
Dünya denilen bu harabe; biri 105 yıl, ikincisi ise 78 yıl önce sona eren iki büyük savaşta 60 milyon insanın öldüğü dünyadır…
Dedelerimizin, ninelerimizin yaşadıkları dramlarla dolu hikâyelerini ne çabuk unuttuk?!
Yakın tarihte lokal olarak yaşanan kanlı savaşları; Hocalı’yı, Srebrenitsa’yı, bir yalanın üstüne bina edilerek, emperyalist güçlerin cinayetleri sonucunda; bir buçuk milyon insanın öldüğü, bir milyon kadının tecavüze uğradığı Irak savaşını ne çabuk unuttuk?!
Ebu Gureyb’i vicdanlarımızdan ne çabuk sildik?!
***
Evet…
Unutmuş ve hafızalarımızdan silmiş olmalıyız ki, sıcacık evimizde klavye başında oturup savaş çığlıkları atıyor; hislerimize dayanarak tuttuğumuz taraf adına savaş ve zafer şakşakçılığı yapıyoruz!
Nedir bu?
Ya gaflettir ya cehalet!
***
Hamas teröristtir derseniz ya İsrail nedir?
Kin ve nefret üzerine kurulmuş bir “terörist devlet”tir…
Hristiyan Batılı emperyalistler, kestikleri Yahudiler karşısında düştükleri aşağılık kompleksiyle devlet olarak kurdukları ve şımarttıkları İsrail, yıllardır “savunma refleksi” adı altında cinayet işliyor…
***
Bugün, gelinen bu noktada;
Yahudi düşmanlığı ile Arap düşmanlığı aynı kafanın ve aynı zihniyetin eseridir…
“Arz-ı Mevut” hastalığına duçar olmuş “Siyonistleri” insanî değerlendirmelerden ayrı tutuyorum!
***
İşin tarihi boyutunu ve “Arapların Osmanlı’ya ihanetini” bütün detaylarıyla öğrenmek isteyenlere; okumaları için üç kitap tavsiyesinde bulunmak istiyorum.
1-) Akıl Fikir Yayınlarınca yayımlanan, Ziya Şakir’in İttihat ve Terakki üçlemesinin son cildi “İttihat ve Terakki Nasıl Öldü”…
2-) Beylik Yayınevi’nden çıkan ve oluşturulan bir kolektif tarafından yazılan ve Abdurrahman Demirbaş tarafından yayına hazırlanan “SULTAN II. ABDÜLHAMİD HAN’IN GAZZE VE FİLİSTİN İRADELERİ”…
3-) Pozitif Yayınevi’nden çıkan, Filistin’de bizzat Cemal Paşa’nın yanında o günlere şahit olan Falih Rıfkı Atay’ın kaleminden “Zeytindağı”…
***
Evet, okumak ve doğru bilgiye ulaşmak gerek!
İnternetten edinilen ve çoğu yalan-yanlış olan bilgilerle hem kendimizi, hem de bizi okuyanları aldatmanın ne anlamı var?!