..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Mermere sıkışmış bir melek gördüm ve onu özgürlüğüne kavuştuncaya dek mermeri oydum -Mikelanjelo
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) > Ahmet Zeytinci




8 Kasım 2023
Önüme Geleni Öpüyordum  
Ahmet Zeytinci
Yok, yok bu böyle olmayacak. İçimde önüme gelen her şeyi öpme isteği depreşiyor ki hem de ne depreşme, anlatılmaz, ancak yaşanır. Bundan sonra kimleri öpmeli? Halı var, perdeler var, masadaki tabak çanaklar var, kitaplarım var, kitapların sayfaları var, kitapların arasına koyduğum ayraçlar var, kalemlerim kağıtlarım var... Çoban Sülü ''Süleyman Demirel'' gibi yakaladım mı kendime hızlıca çekip öpmeliyim. Öpülenler öpülmekten nefessiz kalmalı adeta...


:CED:
Önce saksıdaki çiçeği öptüm, sonra birde saksıyı öpeyim dedim, saksı dik dik baktı bana, duramadım onu da öptüm. Baktım saksıda bir gevşeme oldu... Durur muyum, peşinden birde saksının toprağını öpeyim dedim onu da öptüm. Çiçek mutlu, saksı mutlu, toprak mutlu, ben mutlu, mutlu olmayan yok neticede...

Yok, yok bu böyle olmayacak. İçimde önüme gelen her şeyi öpme isteği depreşiyor ki hem de ne depreşme, anlatılmaz, ancak yaşanır. Bundan sonra kimleri öpmeli? Halı var, perdeler var, masadaki tabak çanaklar var, kitaplarım var, kitapların sayfaları var, kitapların arasına koyduğum ayraçlar var, kalemlerim kağıtlarım var... Çoban Sülü ''Süleyman Demirel'' gibi yakaladım mı kendime hızlıca çekip öpmeliyim. Öpülenler öpülmekten nefessiz kalmalı adeta...

Hızlıca dışarı çıktım sabahın yedisinde, baktım apartman görevlisi Hikmet, hemen sarıldım onu da öptüm. Hikmet şaşırdı birden bire ''Bayram değil seyran değil sabah sabah abim beni niye öptün?'' diye bir soru boca etti suratıma hafif de sinirli bir şekilde... Döndüm '' Yahu Hikmet çiğim içimden geldi be dostum, istemiyorsan bir daha öpmem.'' dedim... Hikmet de ''Bir daha öpme beni abi şapır şupur.'' dedi biraz da dişlerini gıcırdatarak...

Durduramıyorum artık kendimi, içimde müthiş, hem de çok müthiş önüme gelen canlı cansız her şeyi öpme isteği... Baktım kapıda bir leylak, yanında bir çınar ağacı onlara da hafifçe sarıldım başladım mucuk mucuk, öpücükler kondurmaya. Allahtan onların hiç bir itirazı olmadı... Tam tepemden uçan kuş da üstüme boca etti o güzelliklerini ona bile kızmadım. Yerden yaprakları toplayıp onları da öpmeye başladım...

Baktım karşıdan bir adam ile kızı olacak yaşta ki bayan bana doğru geliyorlar. Önce adama yanaştım. Bir şey soracak zannetti, sarıldım, kendime çektim, onunda öptüm, hatta öptükten sonrada ''Köprü altı cam cam öpsün seni herhangi bir amcan.'' diye de tekerleme söyledim. Adam bön bön yüzüme bakarken tuttum bir de yanında ki kızını öptüm. İşte o anda olan oldu, adam gözümün üstüne yumruğunu patlattı... Gözüm mosmor olmuştu. Adam bana dönerek tek cümle etti ''Mor da bir renktir.''

Bir ara mızıkamı buldum, epeydir öpmemiştim, onu öpmeye başladım. Zaten en çok da aşk ile öpüştüklerimden biridir mızıkam. Hiç itiraz etmez öpmelerime, gıkı bile çıkmaz. Ben çalarım, öper gibi, hatta gibisi bile fazla, o mutlu ben mutlu. Gelsin bakalım ''Benim gönlüm sarhoştur yıldızların altında, Sevişmek ah ne hoştur yıldızların altında.''

Öğlen olmak üzereydi, bastım gittim hayvanat bahçesine. İlk önüme çıkan ceylanların bulunduğu bölümdü, giremedim tabi içlerine, uzaktan öpücüklerle selamladım ceylanları. Baktım yan tarafla lamalar... Onlara da öpücük atayım diye yaklaştım, yolladım öpücükleri, şlaaaaaapppp diye tükürüğü yedim suratıma... Yarabi şükürrrrrrrrr! demedim tabi ki... Tam ben de onlara tükürecektim ki, boş ver hayvanla hayvan olma Ahmet dedim vaz geçtim... Baktım ileride Filler, biraz yaklaştım tam öpecekken, bir kovadan fazla suyu yüzüme boca etti, üstüm başım perişan...

Ondan sonra doğru caddeye attım kendimi. Baktım karşıdan Başkanımız Himfurt Cimbert geliyor. Ona doğru ellerimi açarak yürümeye başladım, oda ellerini açmış bana doooğru geliyor tam ben onu öpecekken, benden önce davranıp o beni öptü, önce yanaklarımdan, sonra her yerimi öpmeye başladı, tam o sırada spiker İlker Yasin'in ''Her yerinizden öpüyorum her yerinizden.'' cümlesi ortamda birden kulağıma geldi... Bir anda uyanmıştım heyecanla... Şoktaydım. Salona geçip televizyonu açayım bari dedim, baktım iğneden ipliğe, sigaradan, ekmeğe, soğandan bezelyeye, don lastiğinden, at nalına kadar her şeye zam gelmiş... Öpülen milletçe biz olmuş gibiydik... Gibisi fazla diye de buraya bir cümle yazsam, çok da abartmış olmam diye düşünüyorum...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın gülmece (mizah) kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sonra Bir Gün
Nenişti O Bizim Gözümüzde Senelerce
Gece Kuşu
Sam Amca Hayırsız Yeğenine Neden Yahu Diyemiyor
Kitaplarımı Ararken
İtinayla Kahve Falına Bakılmaz
Böyle İdam Görülmedi
Patlıcan Oturtma
Muz Kabuğu ve Merdiven
Onunla Çok Güzel Günlerimiz Geçti

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bir İki Gazete
Yedi Paket Birinci
Ay Em Ef Biraderler
Karınca Kararınca
Biri Baharat mı Dedi
Çay Kaşıkları
Güzel Bir İnsan Patates Kızartması ve Gazoz
Ben de Saadet Zinciri Kuruyorum
Limited Şirket Ortağı Bile Değiliz Abi Ne Stratejik Ortağı
Maaşını Soruyorum Söylemiyor

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Papatyaya [Şiir]
Babam Eve Her Döndüğünde [Şiir]
O Zamanda Bir Leştiniz [Şiir]
Bağışlayın Bizi [Şiir]
İlahi Adalet Bu Mutlak Gerçekleşecek [Şiir]
Gökyüzü [Şiir]
Hiç Tanımadığım Çocuklar [Şiir]
Bu Kadar mı [Şiir]
Melek Halamın Evi [Şiir]
Bak Bakalım Arkadaş [Şiir]


Ahmet Zeytinci kimdir?

1961 Ankara'da başlayıp devam eden bir hayat. İlk ortaokul, lise ve iki yıllık bir üniversite deneyimi, ticaret hayatı Ankara'da iki tane aslan gibi evlat biri dişi biri erkek aslan olmak üzere hayat mutlu bir şekilde akıp gidiyor. Biraz şiir, biraz öykü ve denemelerin sıcaklığında. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Nazım Hikmet, Aziz Nesin, Erich Fromm


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.