..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Ben bir öğretmen değil, bir uyandırıcıyım. -Robert Frost
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Aşk ve Romantizm > PELİN KARCI




7 Nisan 2003
Ayrılık(lar)  
PELİN KARCI
Beklenmedik bir anda gelen ayrılık insanı sarsıyor. Ama bundan daha zor olan bir şey var ki, o da ayrılığı kabullenmek...


:EDHC:
AYRILIK (LAR)
26 ŞUBAT 2002
Beklenmedik bir anda gelen ayrılık insanı sarsıyor. Ama bundan daha zor olan bir şey var ki, o da ayrılığı kabullenmek... Yaklaşık bir yıldır sevgili diye sarıldığım, dost dediğim insanın yabancılaşması ve ayrılık önerisine karşı çıkmadan, yüzünde üzerinde ağır bir yük olan aşkını bir kenara atmanın verdiği rahatlıkla çekip gitmesi... İşte asıl yaralayan bu! Peki ya döktüğü gözyaşları ve benim gözyaşlarımı elleriyle silmesi, avutmaya çalışması neden?
Öylesine incindim ve yaralandım ki... O bensiz kuracağı yaşama doğru ilerlerken, ben yine kendi gözyaşlarımla yaralarımı iyileştirmeye çalışacağım. Güvenmemin ve sevmemin bedelini ödeyeceğim yine... İç hesaplaşmalarıyla, lanetlerle, gözyaşlarıyla tüketeceğim gecelerimi... Gündüzleri ise gülücükler saçan maskemi takıp karışacağım insanların arasına...
Herşeye rağmen pişman değilim. Onca fedakarlık yaptığım için, yüreğimin sesiyle “seni seviyorum” dediğim için, dürüst ve açık davrandığım için pişman değilim. Gün gelecek yine tüm içtenliğimle güleceğim hayata... Pişmanlık yok, karamsarlık yok, hele yıkılmak hiç yok. Bu sancılarda geçecek elbet.
Hayat devam ediyor...

2 MART 2002
Yüreğim kanıyor, içim acıyor desem de anlatamam hissettiklerimi, çektiğim acıyı... Dünüm, bugünüm, yarınım dediğim sevgili bunca acıtıyorsa beni, yüreğimi; gururumu incitmede tereddüt etmiyorsa ne anlamı var sevginin? Ya da buna sevgi denebilir mi? Anlamıyor, çözemiyorum... Taşıdığım tüm değerleri bir bir yitiriyor; ben ben olmaktan çıkıyorum.
Yaş 23... Doğumgünüm için getirdiği menekşeye acı, hüzün, mutsuzluk, gözyaşı ismini versem pembe yapraklarına yakışmaz. Sevinç, mutluluk, sevgi, aşk isimlerini koymaya yüreğim el vermiyor. Hediye ettiği kazağı her giydiğimde bu günün acısıyla yüreğim burkulacak. Bundan sora büyük bir aşk verse de bu acıyı asla unutmayacağım.
Sevmek herşeyden önce saygıyı gerektiriyor ve yanısıra güveni... İçimde ikisinden de eser kalmamışsa, nasıl devam edeceğim sevmeye?... Binlerce soru var kafamın içinde... Gitmek istiyorum. Herşeyi ardımda bırakıp, yola çıkmak...

6 MART 2002
Bu yürek acısı gün gelip dinecek mi? Bilmiyorum. İçimden birşeyler eksiliyor durmadan, ben eksiliyorum.... Ama adını koyamıyorum bu yitip giden duyguların...

- di li geçmiş zaman
“ Uzak kıtanın, uzak bir şehrinde yaşayan bir prensin düşüncelerinde, bir zamanlar bir güvercin yaşardı. Bir başka uzak kıtanın Uzak şehrindeki bir kahraman bir kedi sevdesına tutulmuştu. Nankör bir sevda... Şimdi kahraman sadece kedinin düşlerinde kaldı. Güneş bir yıldıza tutulmuştu. Güneşe hayat veren yıldızdı. Yıldız ışığını söndürüp kedi olmaya karar verdiğin de güneşin ışığı da söndü. İkisi, yani güneş ve yıldız hala yanyanalar ama aynı aşkla yanmıyorlar... Güvercin olmaktan, kedi olmaktan vazgeçtim. Ya kedi olmaktan? Bilmiyorum.
Aynı nankör sevda ben istesem de istemesem de yüreğimin bir köşesinde sürmeye devam ediyor. Ve hemen yanı başında yürüyen bir sevda daha var. Rüya sevdası... Prensin atı kayıp, kahraman kediyi kaybetti, güneş yıldızdan vazgeçti. Rüya ise gerçeğe hiç dönüşmeyecek. Bir sabah uyanacağım ve rüya bitecek. Gerçekle masal arasında yaşanan bu hayat daha ne kadar sürecek?”
Uyandım, 2 Mart 2003 de başlayan rüya sona erdi.... di.... di.... di....

.Eleştiriler & Yorumlar

:: ayrılıkta aşk gibi iki kişilik birşey
Gönderen: gülay öztürk / Ankara/Türkiye
8 Haziran 2006
aşk başlıbaşına birşeyi göze alarak girilen birşey ....acı gibi hasret gibi ama daima kalanların ağlayıp karalar bağlaması bir hakmıdır yada neden birini bu kadar sahiplenmek ister insan. acıyı böyle yaşamak bana çok arabesk geliyor.birini seviyor olmak onu mutlaka köleleştirmek midir öyleyse bir hayali severek bir ömür tüketen insanlara ne demeli. Bence aşk gibi ayrılık acısıda vakur olmalı

:: Yaşamış Olmak
Gönderen: SERAP HOCA / Ankara
8 Mayıs 2004
hiç de yabancı olmadığımız sevgi-ayrılık ikilemini kaybeden tarafın bakış açısı ve yürek yangını ile anlatmışsınız ya...aşk,aslında acı çekmektir...kavuştuğunuzda biter...o yürekte bir süre kiracı oluyorsunuz...keşke kavuşsaydınız ve aşkı öldürmeden yaşatacak olsaydınız derim. sevgiler.

:: ...
Gönderen: pelin / izmir
22 Temmuz 2003
Güzel adaşım..sevgili Pelin..Bu yazının üzerine söylenebilecek o kadar çok şey var ki, belki de en iyisi söylememek diyor insan içinden..Dediğin gibi en zorudur, sevdiğin insanın bir anda el gibi olması, tanımıyormuş gibi davranması..geri yzdıkları, gönderdikleri ve söyledikleri kalır..asıl anlamsızlık işte burada.. Sen, her şeye rağmen kavuşmalarda kal..sevgimle..

:: Merhaba
Gönderen: Sevgi Yavuz / Ankara
14 Nisan 2003
Ayrılıkların biz bayanları bu kadar vurması neden dersiniz...Ben bunu çok merak ediyorum gerçekten... Yazınızda bir bayanın iç dünyasını ayrılık yaşadığ zaman neler hissettiğini çok güzel anlatmışsınız...Tebrik ederim... Sevgilerimle...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın aşk ve romantizm kümesinde bulunan diğer yazıları...
Aşkın Adı Ümittir Artık, Ümidin Adı Aşk
Sevgiliye uzanan yol

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Yüreğim, Ruhum, Beynim [Şiir]
Git - Me Kal [Şiir]
Dumanlı [Şiir]
Mavi Düş [Şiir]
Vazgeçtim Senden... [Şiir]
İstanbul [Şiir]
İntikam Ateşi [Şiir]
Hasan Karcı ve Yeni Yapıtı: Madam Katina [Roman]
Seni Seven Yüreğime Bir Umut Ver [Deneme]
Ulaşılmazım [Deneme]


PELİN KARCI kimdir?

İçindeki ve yüzündeki hüznü bir türlü söküp atamayan bir güvercin. . .

Etkilendiği Yazarlar:
murathan mungan, kenan kalecikli, ırvın yalom,andre gide


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © PELİN KARCI, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.