Dünya hiçbir padiþaha kalmadý, sana da kalmayacaktýr. -Nizamî |
|
||||||||||
|
bu hastalýðý duydum..." "Duygulardan korkar mý insan...Aþktan , sevgiden, mutluluktan "Bugün çok güldüm baþýma birþey gelecek." Neden? Yüreðimi açmaktanda korkuyorum...." "Bu çýkmazdan kurtulacaðým! Teslim olmam ama güçsüzleþiyorum. Küçülüyorum" "Basit bir söz, basit bir davranýþ...Saygýmý kaybediyorum. Ýletiþm kurmak zorlaþýyor. Diyalogtan çok monolog halini alýyor konuþmalar. Yozlaþýyor. Kaos teoremindeki kelebek etkisinden korkuyorum. Elde ettiklerim ne için? Yaþamaktan yýlýyor muyum? Son günlerde kaþlarý sürekli çatýktý. Bu yüzden alnýnda kýrýþýklar eksik olmaz olmuþtu. Gözleri tedirgindi ve etrafýna tehditkar bakýyordu. Hafif sivri burnu ile sivri çenesi dahada sert bir mizaç katmýþtý yüzüne artýk. Dalgalý saçlarý güneþte ýþýl ýþýl parlýyordu. Ama siyah gözlerinde o mutlu insanlara ait ýþýk kaybolmuþtu, aksine gözlerinin rengi gibi karanlýk bakar olmuþtu. Üzerinde yoðun bir baský hissediyordu. Þehirden uzaklaþtýkça rahatlýyor, rahatladýkça arabayý daha hýzlý kullanýyordu. Araba dar yolda taþlar ve çakýllar içinde haykýrarak gidiyordu. Dað evine yaklaþmýþtý. Önce çatýsý göründü evin. Son tümesiðide aþýp evin önüne geldi. Arabadan indi, derin bir nefes çekti. Her tarafa hakim huzur veren bir melodi vardý sanki. Evin kapýsýna yöneldi. Kapýyý açýnca ýþýk hüzmeleri bedeninin kenarýndan evin içine doluþtu. Perdeleri açtý. Koltuklarýn üzerindeki eski çarþaflarý topladý. Katlayýp bir kenara býraktý. Arabaya geri dönüp içeriye kasabadan geçerken aldýðý erzaklarý taþýmaya baþladý. Beþ gün boyunca idare edecek erzak almýþtý. Mutfaða özensizce yerleþtirdi erzaðý. Banyoya gitti. Evin ince tozunu almak için bir kova, iþlerden sonra duþ almak için bir kova aldý. Yakýndaki su kuyusuna doðru yöneldi. Böylece çocukluðundan beri bildiði ve epeyce yaþlý olduðunu tahmin ettiði yaþlý ormanada kýsa bir ziyaret yaptý. Bazý aðaçlar genç bazýlarý yaþlý, kurumuþ dallarýn kimisi yerde kimiside düþmek için hafif bir rüzgar bekliyordu. Su kuyusuna ipin ucuna baðladýðý kovayý sarkýttý. O arada burnuna hafif tuz kokusu geldi. Kova suyla dolunca yukarý çekti. Kovanýn içinde kýrmýzý kýrmýz noktalar gördü. Biraz daha dikkatli bakýnca kýrmýzýlarýn sadece boya yaparken kalan boyalar olduðunu anladý. Diðer kovayýda doldurduktan sonra eve yöneldi. Kovalarý kapýnýn yanýna býraktý. Arabaya dönüp bavulunuda aldý. Yatak odasýnda temizlik için getirdiði eskileri giydi. Bir bez parçasý buldu ve iþe koyuldu. Oturma odasýný, yatak odasýný, mutfaðý temizledi. Ýþ bittiðinde yorgunluðu tepesinden aþýyordu. Yatak odasýna zor attý kendini. Artýk hiçbir þey yapmaya dermaný kalmamýþtý. Üzerindekileri çýkardý yataða girdi. Yorgunluk göz kapaklarýný kapatýrken ve uykunun esiri olmak üzereyken evde bir ses dolaþtý "Seni seviyorum sevgilim" Sesin kaynaðýný merak edemeden uyudu kaldý. - 2.Gün-( Biriken sýkýntýlar) Erkenden uyandý. Dünden beri birþey yemediði için epey acýkmýþtý. Gün yeni yeni uyanýyordu. Banyoya gidip dün duþ için getirdiði suyla duþ aldý. Ocaða çay koydu. Çay demlenesiye kadar hava almak için dýþarý çýktý. Hayal meyal bir karaltý aðaçlarýn arasýndan kendine doðru geliyordu. Tombul, kýsa boylu karaltý yaklaþtýkça aydýnlandý. Ormanýn çýkýþýndaki köyün muhtarýydý gelen. Ýç ferahlatan bir gülümsemeyle seslendi. "Hoþgeldin beyim" "Hoþbulduk muhtar efendi. Nasýlsýn" "Ýyiyim bey. Dün aldým geldiðinin haberini. Hoþgeldin bir isteðin olur mu diye geldimdi. Hem bizim hanýmda kahvaltýlýk birþeyler yolladýda..." "Saðolasýn. Eksik olmayýn" "Geçenlerde bir erkekle kadýn gelmiþti bu eve. Bende bizim çocuklara bakarken gördümdü. Hep ormanda oyun oynuyorlar." "Biliyorum muhtar. Benim arkadaþlardý onlar kýsa bir tatil için buraya gelmiþlerdi. Malum tatillerimiz uzun deðil." "Yine mi kýsa kalacan? "Evet. Galiba dört beþ gün kadar" O arada ocaktaki çaydanlýk geldi aklýna." Çay koymuþtum ocaða bekle beraber içelim kahvaltý yapalým" "Saðol beyim. Ben eve döneyim. Çocuklar kahvaltýlarýný yapmak için beni beklerler. Kýsmetse çayýný içmeye daha sonra gelirim." "Sen bilirsin. Beklerim ama sözünü unutma" dedi, gülümseyerek. "Unutmam beyim unutmam" Çýkýný býraktý ve tekrar ormana yönelip kayboldu. Muhtarýn býraktýðý çýkýný masaya yaydý, çayý getirdi. Kahvaltýsýný bitirdikten sonra biraz masada oyalandý. Biraz evin tamiratý ile oyalandý. Daha sonra dolaþmak için ormana gitti. Son günlerde düþüncelerini toparlayamaz olmuþtu. Uzun zamandýr böyle sessizlik içinde kalamamýþtý. Ýþler iyice zorlaþýoyrdu basit iþler bile artýk günlerce sürünüyordu elinde. Artýk insanlara aþýrý ön yargýlý davranýyordu. Çevresinde kendine benzetmeye çalýþan ve düþünmeye bile fýrsat vermeyen insanlar vardý. Herþeye isyan ediyordu. Ufak þeyler kýzýyor bazende gülme krizine giriyordu. Kimse hakkýnda iyi birþey düþünemez olmuþtu. Anlayamadýðý þekilde -ve artýk sýk sýk- konuþtuðu insanýn düþüncelerini algýlýyor bazende gözünün önünde þekiller beliriyordu. En son ayný iþyerinde ayný terfi için uðraþan iki arkadaþý birbirine düþüren arkadaþýnýn düþüncesi vardý. "Bundan sonra iþime bakarým" O iki samimi arkadaþ artýk yolda bile birbirlerine selam vermiyordu. Onlar birbiriyle uðraþýrken terfiyi alan arayý bozan olmuþtu. Ýlginç tarafý o eski iki arkadaþta terfiyi alanla samimi olmuþlardýda yine birbirleriyle konuþmuyorlardý. Birgün evde uzanýrken gözünün önünden geçen hayale takýldý rüya ile gerçek arasýnda birþeydi. "Yakýnda bir terfi daha alabilirim...Þu lanet trafik ne zaman hýzlanacak. Patronla yemeðe geç kalacaðým" O arada sollamaya çalýþtýðý arabayý geçemeden karþýdan gelen otobüsle çarpýþmýþtý. Çok geçmeden bir patlama oldu. Bu hayali görünce irkilmiþ ve telaþla yerinden fýrlamýþtý. Evden çýktý ve restorana giden yolda yanan arabayý gördü. Hatýrlayýnca tekrar bir ürperme sardý bedenini. Cenazeden sonra boþalan yere bu seferde kendi terfi etmiþti. O eski arkadaþlarda hala birbirlerini yiyorlardý. Bir gün önündeki iþten baþýný kaldýrdýðýnda o iki arkadaþýn arasýnda gördü ölen arkadaþýný iki tarafa bakýp sýrýtýyordu. Birden kendi oturduðu koltuða döndü yüzü, bakýþý deðiþti, kaþlarý çatýldý...Sonra birden kayboldu. Bir iki saniyelik bir olaydý ama hala tedirgin oluyordu. Hava kararmaya baþlamýþtý. Sersem sersem evin yolunu tuttu. Akþam için hazýrladýðý yemeði yedi. Þamdandaki mumlarý yaktý. Yanýnda okumak için getirdiði kitabý okumaya baþladý. Uyku gözlerine perde gibi inerken bir ses dolaþtý evde: "Kapa çeneni aptal! Seni sersem!" Birden irkildi. Þamdaný kaptý odalarý dolaþtý tek tek. Yatak odasý, mutfak, banyo boþtu. Dýþarý fýrladý karanlýkta hiçbir þey görünmüyordu. Eve döndü. Kapýyý kapattýðýnda odanýn köþelerinde yanan mumlarý gördü. Yatak odasýndan hýzla bir bayan fýrladý. Karþýlýklý sabitlendi bakýþlarý. Bir anda yanýnda dikilen erkeði farketti. "Hoþgeldin" dedi, bayan heyecanla. Erkeðin yüzünde kederli bir ifade vardý. Cevap beklemeden devam etti bayan "Bugün doktora gittim. Tasarlama bebekten bahsetti. Ölümcül hastalýða yakalanan çocuklarýn tedavisi için yeni bir bebekmiþ. Rahimden alýnan yumurtalar babanýn spermleriyle döllenmesi ile elde edilen embriyo içinden ilik nakli için en uygununu seçerek rahime yerleþtiriyorlarmýþ..." O anda yatak odasýnýn kapýsýnýn önünde ufak bir çocuðun bayanýn yanýnda dikildiðini farketti. Kadýn ile adam susmuþ çocuða bakýyorlardý. Ani bir hareketle bayan çocuðu kucaðýna aldý teskin etmeye çalýþarak tekrar yatak odasýna döndü. Yanýnda dikilen birsinin varlýðýný hissetti, kafasýný çevirdiðinde bir erkekle göz göze geldiler. Diðer mumlar kayboldu. O gece tedirginlikten gözüne uyku girmedi. -3. Gün- Bir tarafý hemen evden uzaklaþmasýný söylerken bir tarafý kalmasýný söylüyordu. "Bunlar sadece hayal, sadece hayal"dedi, kendi kendine. Heyecanla ve tedirginlikle geceyi bekledi. Ýkindi vakti gökyüzü kanýyormuþ gibi kýpkýrmýzýydý. Sanki alev alev yanýyordu. kýsa zaman sonra gün geceye ulaþtý. Þamdandaki mumlarý yakmakta tedirginilik duyuyuyordu. El yordamýyla sigara paketini buldu. Bir tane aldý içinden çakmaðý ateþlediðinde ölen arkadaþý ile yüzyüze geldiler. " O terfi benim! O koltuk benim! Seni alçak!" Geriye doðru hamle yaptý, çakmak elinen düþtü. Her taraf tekrar karanlýða büründü. Koþmaya çalýþýrken ayaklarý birbirine dolandý, yere kapaklandý. Serin bir rüzgar yanýndan geçti. kapýyý çarptý. El yordamýyla yerden çakmaðý buldu, yerden doðruldu. Pencerenin kenarýndaki þamdana doðru gitti. mumlarý yaktý. Oda bomboþtu. Koltuða yýðýlýp kaldý. Gözlerini kapadý, derin derin nefes aldý. Aðlamamak için dudaðýnýn etini ýsýrdý. Gözlerini açtýðýnda odanýn kenarlarýnda yine yanan mumlarý gördü, oda aydýnlanmýþtý. Boþ odada gözlerini dolaþtýrýrken yatak odasýnýn kapýsýnýn önünde dikilen çocuðu gördü. Yerinden kalktý, çocuða doðru ilerledi. Yaklaþtýkça çocuðun yüzü aydýnlandý, aydýnlandýkça kendi çocukluðu ile karþýlaþmanýn verdiði þaþkýnlýkla ayaklarý yere çakýldý. Yanýndan ilerleyen annesini farketti sonra çocukluðunun önüne gelince annesi diz çöktü. "Þimdi gözlerini kapa" dedi, annesi. Çocukta gözlerini kapattý. Çocuðun el ayasý kendisine bakacak þekilde çevirdi. "Sana büyük bir güç vereceðim. Her yapamayacaðýný düþündüðün güçlükte buna tutun" Kalp þeklindeki madalyonu çocuðun avucuna yerleþtirdi. "Yüreðine yerleþtirdiðim sevgi her türlü güçlüðü yener. Hiçbir zaman kaldýrabileceðinden aðýr bir sorunla karþýlaþmazsýn. Gerekli söz ve ulaþýlacak çözüm her zaman senin kalbindedir, bakmasýný bilmelisin" dedi. Çocuk gözlerini açtý. Kalp þeklindeki madalyonu avucunun içinde sýmsýký sýktý. Küçücük kollarýný annesinin boynuna doladý. "Sakýn korkma...Güçlüklerden sakýn korkma ve yýlma"... Etraf tekrar þamdandaki mumlarýn titrek ýþýklarýna teslim oldu. Koltuða döndü tekrar orada yorgun bedenini ve aklýný dinlendirdi. -4. Gün- Sabahýn ilk ýþýltýsý, ilk kuþ cývýldamasý ile uyandý. Eþyalarýný topaldý. Evdeki koltuklarýn üzerine eski çarþaflarý serdi. Alýpta yemeye fýrsatý olmayan erzaðý poþete doldurdu. En son ocaðý kontrol etti. Vakit ikindiye ulaþtýðýnda hazýrlýklarýný tamamladý. Ýþleri bittiðinde uzaktan muhtar göründü. "Merhaba beyim. Hayýrdýr gidiyor musun?" "Evet muhtar efendi benim tatilim bitti" "Hemen yola çýkmazsan çay getirmiþtim" elindeki termosu gösterdi "Bir bardak çay içeriz deðil mi?" "Ýçeriz muhtar efendi ama çay sözü olan bendim neyse artýk borcum olsun" dedi, gülerek."Bu arada getirdiðim erzak arttý, bunlar sizin olsun" "Olur beyim" dedi. Muhtarla oturup çay içtiler, sohbet ettiler. Muhtar iyi yolculuklar diledikten sonra ormanda kayboldu. Birazda daha oturup yaþlý ormaný seyretti. "Aþýlmaz denen her zorluk aþýlýyor geçmez denen herþey geçiyor" diye mýrýldandý. Arabaya bindi. Dað evinen uzaklaþýrken arabanýn arkasýndan bir ses süzüldü. "Kalbinde sevgi olan hiçbir þeyden korkma. Kalbinde temiz duygularýn varsa hiçbir zorluktan yýlma ve korkma."
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Guvercin, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |