"Leyla'nın işi naz ve işve; Mecnun'un gözü yaşı çeşme çeşme..." -Fuzuli (Leyla ile Mecnun) |
|
||||||||||
|
Barda bu gece, Sen bir baktın gözlerime, Öyle bir baktın ilkkere, Bir kere, Etti bana binkere, Altüst oldum, Döndü başım, Herşeyim yüz tuttu sende erimeye, Bir ah çektim, Bir duble içtim, Bir nefes aldım, Bakışlarında dondum kaldım, Biraz daha bakamadım, Yooo , Baktım aslında bakmasına, Baktım, Baktımda, Ne desem anla işte sen, Doyamadım, Dayanamadım, Senin o kaşlarına sevdalandım, Altında siyah renk mini mini eteğin vardı, Üstte kolsuz bir kıyafetin, Tenin çukulata, Denizden yeni gelmişsin, Saçların kumral, Gözlerin ela, Tıpkı bir yakamoz parıltısı gibi, Aydınlatıyordun gözlerimi loş karanlıkta, Sana içtim, Kendime içtim, Baktım, Sen baktın, Tekrar baktım, Ölümden beterken benim bakışlarım, Ben sende eridim, Tükendim, Yanımdan geçtin, Kokunu çektim, Kokun bir harika, Kokun beni içine çekip sanki bitirdi, Mis gibiydi, Dudaklarına kahve bir parlatıcı sürmüştün, Dudakların olgunlaşmış bir vişne gibiydi, Can erik gibiydi, Yakışıyordu sana, Muhteşemdin, O an aklımdan tek geçirdiğim şey, Mükemmel bir gecenin pir pir hayaliydi, Bir sen düştün içime, Bir yıldız kaydı gökten, Bir daha düştün , Sarsıldım, Bir yıldız daha kaydı, Ve bir daha sonkez, Çıkmamak üzere düştün içime, Karanlık oldu heryer, Gözlerim karardı, Kalbim çarptı güm güm, Sanki mıh gibi betona çakılıp saplandım, Ben durdum, Dondum, Hareketsiz kaldım o saniye, İçimde kimse görmeyip bilmesede, Kendi kendine oynadı kanım, Tarkanın dudusunda, Senin bakışlarında oynadı, Tarkan lıkır lıkır, Bense şıkır şıkır, Sen dağladın beni bir volkan gibi sanki, Beynimden sarstın adeta bir deprem misali, Endekslendi sana duygularım, Bakışlarım, Gözlerimiz bir an birbirine değdi, Gülümsedi dördününde gözbebekleri, Yanına geldim, Elini uzatıp merhaba dedin, Tuttum, Gülümsedim, Yüzündeydi hiç aksatmadan bakışlarım, İsmini sordum, GÜLÜMSU dedin, Bir su gibi şırıl şırıl gönlüme gülümsedin, İşte o an ben bittim, Oturdum yanına, Konuştuk, Sokulduk usul usul birbirimize, Kokun sen, Kokun vıchy, Kokun içimi kemirdi, Kokun beni çıldırtıp, Delirtti, Delirtti, Ve bir anda aniden, Elim eline değdi, Donduk ellerimizde, Tenlerimizde, Hareketsiz kaldık, Öylece zamansız ufuklarda birbirimize baktık, Bir elektrik kapladı ikimizi, Bir yudum aldım, Terledim, Sen aldın, Sende terledin, Yinede serinletemedi içtiğimiz içki içimizi, Bir rüya gibiydi, Sarı bir rüya, Sayfa, Sayfa, Biz önsözündeydik bu kitabın daha, Hele birde vardı yüzümüzde gülümsemenin pembesi, Akustik kışkırtıcı aşka koşan bir dans müziği sardı, Kapladı bulunduğumuz yeri, Bizi sardı demet demet, Elinden tutup dansa kaldırdım seni, Tenim istiyordu bu demde sonuna kadar seni içmeyi, Dansta sen, Dansta ben, Dansta ikimiz, Ateş gibiydik, Sıcaklık üfleyen bir fırtına, Ateşlendi herşeyiyle tenlerimiz, Başkalaştık, Daha fazla orada duramadık, Zaten duramazdık, Bardan çıktık, Başbaşa kaldık, Dolaştık sahilde motorla beraber , Sıkı sıkı sarıldın belime, Daha çok sarılman için, Ben daha hızlı gidiyordum her saniye, Öyle güzeldiki gözlerinle dans etmek, Öyle bir içtim ki bu gece seni ben, Şu temmuz sıcağında çarpıldım, Çarptın, Doksan derece votka gibisin, Kırkdört santigrad ateşinde, Eriyip başladım terlemeye, Düştü kilom yetmişe, Bol gelecek pantolonlarım, Tişörtlerim, Kazaklarım Bir sauna gibi terlettin beni, Patrona halil isyanındaki, Kabakçı mustafa gibi, Bedenlerimizde bize isyana yelken açar oldu, Bize başkaldırır oldu, Tırmandık yokuş yukarı bayırı, Önce ben dokundum sana, Sonra sen, Küçük tazyikli dokunuşlarımla , Yola çıktım teninde, Dudaklarım dudaklarınla birleştiğinde, Masmavi aydınlandı gökyüzü, Parladı bir güneş gibi aydede, Böldüm türkiye haritası gibi, Yedi bölgeye seni ellerimle, Ellerim aysberg, Dokunuşlarım buz, Gezinişlerim kırımsa, Dudaklarım don serinliği, Dudaklarım yağmur, Islak ıslak, Önce toplama yaptım , İki göz, Bir burun, Bir çift dudak dört eder, Sonra pisagor, Kotanjant, Tanjant, Ve elbiselerini çıkardım deste deste, Bir bir , Formül formül , Sen sıfır kaldın, Tül gibi yumuşacık ve pürüssüz tenin, Pamuk gibi, Bir bebek gibi, Gözlerin kuytu köşelerinin bileşkesini yansıtıyordu bana zaten, Sense benim üzerimde, Çarptın iki yeşil gözlerimi dörde , Ve devamında çıkarma yaptın, Saçlarını,teninin kokusuyla çarptım, Kulaklarının karesini alıp, Bakışlarına böldüm, Ve santim santim ilerledim bedeninde, Tenindeki dağlarda, Ovalarda, Akarsularda dolandım durdum sabaha kadar özgürce, Seni ben gibi sevdim, Türkiye haritası olmuş sen, Dudaklarım enlem, Gözlerim derece, Parmaklarım boylam, Dokunuşlarım ikimizede birer heyecan, En büyük aşkım, Ay ve yıldızı teninde çizdiğim an, Titredik, Bağırdık, Çıldırdık, Terledik yaz sıcağında ikimizde buram buram, Bir yudum senden aldım, Bir nefes çektim, Bir yudum, Bir nefes, Bir yudum, Bir nefes, Sen enfessin, Enfes Enfes, Ve seni yudum gibi, Yudum yudum , yudumladım, ooof başımı döndürdün, Şu sana odaklanan içimi, Doldurdu sanki senin dağların, Ovaların, Ne gezmediğim dağın kaldı, Ne yüzmediğim ırmağın, Nede girmediğim vadin, Arşınladım adım adım, Karış karış, Bir bir , Ve de koşmadığım ne bir ovan kaldı geride, Çam kokulu ormalarında dolandım, Med cezire tutulmuş gibi, Bir çekildi kanım, Bir geri geldi, Bir çekildi, Bir geri geldi, Senin aşkınla sabahladım, Seninle ayı güneş gibi doğurdum yeryüzüne, Mavi gülümsedi sabaha kadar ikimize, Bedenindeki tarlalarda, Çiçekli bahçelerde, Kırmızı güller, Kokulu kanafiller, Papatyalar Laleler, Renk renk çiçekler topladım, Topladığım herşeyi gönül vazomda sakladım, İnan her sabah erkenden, Güneş doğmadan, Sabah olmadan, Tez elden sulayacağım, Onlar sensin, Yapraklarını öpüp okşayacağım, Konuşacağım, Yeterki solmasınlar, Kurumasınlar, Offf ne çabuk oldu sabah, Ne çabuk geçti zaman, Daha şimdiden seni özledim, Oysa daha ağaçların var, Meyvaların, Salkım salkım üzümlerin var, Kirazların Narların, Bal kovanların var, Çilek saksıların, Seni bütün ele alırsam, Koskoca bir kırmızı karpuz var, Yaşamalıyım seni yeniden sil baştan , Daha sönmediki içimde sana karşı duygularım, Yıllarcada sönmiyecek gibi bu korkarım, Akşama daha çoook var, Geçtiğimiz şu tenlerden tene çıkmayalım, Sabahladık ya, Şimdide akşamlayalım, Vıchy bakışlım, Şu gecelerin centilmeni olarak ben sana sevdalandım, Sarıl bana, Sıkı sıkı, Sarıl, Sarıl bana, Hadi öp ! Ben gözlerimi kapadım, GÜLÜMSU ! Su gibi çeeeek beni içine ! Buz gibi ! İÇ BENİ !!!!!!!!!!! İÇ , İÇ BENİ )))))))) ))))))))) not : bu sayfanın bütünleşmesinde resmini kullandığım sevgili aptitude ye bu konuda gösterdiği duyarlılıktan ve herzaman bana sunduğu desteğinden dolayı kendise teşekkür etmemem açıkça benim küstahlığım olacaktır ki bunu yapmam söz konusu bile değil ve içten teşekkürlerimi ,sevgilerimi sunuyorum.saygılar ,.... KİBAR
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Kibar TAVASAV, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |